Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/2366 E. 2022/251 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/2366
KARAR NO : 2022/251

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/10/2021
NUMARASI : 2020/573 Esas- 2021/657 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 17/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/03/2022

Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/10/2021 tarih 2020/573 esas ve 2021/657 karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin …. İlçesi, ….Mahallesi, .. sokak içerisinde aracını park ettikten sonra aracından çıktığı bu esnada …. isimli şahsın sevk ve idaresinde ki … plakalı araç ile geriye doğru manevra yapar iken müvekkiline çarptığını, kaza sonrasında davalı şirket tarafından düzenlenen …. nolu poliçeye istinaden arabuluculuk başvurusu yapılıp tedavi evraklarının davalı şirkete gönderildiğini, taleplerinin karşılanmadığını belirterek fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak üzere, 800,00 TL sürekli iş göremezlik, 100,00 TL geçici iş görmezlik, 100,00 TL bakım-bakıcı gideri olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminatın arabuluculuk ve davalı şirket tarafından verilen cevap tarihi olan 16.09.2020 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davada İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, başvuru şartının yerine getirilmemesi sebebi ile davanın reddinin gerektiğini, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında olup, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu yönündeki iddiaların kabulünün mümkün olmadığını, her halükarda “maluliyet tazminatına” ilişkin tazminat hesabının zmms sigortası genel şartları A.5/c maddesi ve ekinde yer alan esaslara göre yapılması gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatı, tedavi gideri ve bakıcı giderinin trafik poliçesi teminatı dışında olduğunu, davacı lehine muaccel bir alacak doğmadığı için müvekkil şirketin temerrüde düşmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile; 6.974,10-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 43.589,94-TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 2.060,10-TL bakıcı gideri tazminatının temerrüt tarihi olan 16/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında olup, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu ve kaza ile maluliyet arasında illiyet bağı olduğu yönündeki iddiaların kabulünün mümkün olmadığını, itirazları değerlendirilmeksizin hüküm kurulmasının hukuken yerinde olmadığını, sürekli iş göremezlik tazminatının ancak ZMSS Genel Şartlarında yer alan TRH-2010 yaşam tablosuna göre belirlenmesi gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda %1,8 teknik faiz uygulanmaksızın hesaplama yapılmasının kabul edilebilir nitelikte olmadığını, geçici iş görmezlik ve bakıcı gideri tazminatının trafik poliçesi teminatı dışında olduğunu, olası tazminat tutarına hükmedilebilmesi için öncelikle taraflar arasında uzlaşma sağlanıp sağlanmadığının açıklığa kavuşturulması gerektiğini, her halükarda ıslaha konu edilen rakam için ancak ıslah tarihinden itibaren yasal faiz istenebileceğini beyanla kararın kaldırılmasını istemiştir.

Dava; trafik kazası nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Davacı vekilince, müvekkilinin aracını park ettikten sonra aracının yanında bulunurken davalı … şirketine ZMMS poliçesiyle sigortalı … plakalı aracın geriye manevra yaparken müvekkiline çarpması şeklinde meydana gelen kazada yaralandığını belirterek geçişi, sürekli iş göremezlik ve bakıcı giderine ilişkin maddi tazminat talep edilmiştir.

Dosya içerisinde ki bilgi ve bölgelere göre, mahkemece hükme esas alınan delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, mahkemece hükme esas alınan kusur raporunun olayın oluş şekline uygun olup soruşturma aşamasında alınan ifadeler dikkate alınmak suretiyle düzenlendiği, soruşturma aşamasında dinlenen davalı şirkete sigortalı araç sürücüsünün beyanında “arkadaki araca hafif şekilde çarptığını, hemen aracından inip araçta hasar olup olmadığına bakmak için aracının arka kısmına geçtiğinde çarptığı araç sahibinin de yerde oturur vaziyette başını tuttuğunu fark ettiğini araca çarparken araç malikine de çarpmış olduğunu ” belirttiği, düzenlenen maluliyet raporunda kişinin kazadan sonraki tedavi evraklarına göre SAK tespit edildiği, Erişkinler için Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmelik hükümleri uyarınca maluliyetinin belirlendiği, davacının kaza nedeni ile kafasını çarptığını iddia etmesi ve sürücü tarafından olay sonrası aracından çıktığında davacının kafasını tuttuğunun belirtilmesi ve kazanın meydana geliş tarzı nazara alındığında maluliyet ve trafik kazası arasında illiyet bağının olduğu, hükme esas alınan aktüer hesap raporunun TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre ve prograsif rant tekniği kullanılmak suretiyle düzenlenmiş olup söz konusu hesaplamanın Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarih 2019/40-2020/40 sayılı iptal kararı sonrasında Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin Güncel içtihatlarına uygun olduğu (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/14984 E.2021/2843 K.) 2918 sayılı KTK.nun 98/1, 99/1. maddeleri ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları’nın B.2. maddesi uyarınca rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleştiğinden davalı tarafın ıslaha konu kısım için ıslah tarihinden itibaren faiz istenebileceğine ilişkin istinaf itirazının yerinde olmadığı, soruşturma dosyası içeriğine göre taraflar arasında uzlaşma gerçekleştiğine dair bir evrakın bulunmadığı gibi davacı tarafça kaza nedeni ile şikayetçi olunmadığından sürücü …. hakkında …Cumhuriyet Başsavcılılığının … tarih … sayılı kararı ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşıldığından istinaf itirazları ve kamu düzeni ile ilgili hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonucu davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1.maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 3.594,76 TL istinaf karar harcından peşin alınan 898,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.696,06 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansından harcanmayan kısmının yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olarak oybirliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip