Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/2269 E. 2023/1165 K. 13.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/2269 – 2023/1165
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/2269
KARAR NO : 2023/1165

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : ……….
ÜYE : ……….
ÜYE : ……
KATİP : ……..
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/10/2021
NUMARASI : 2019/433 Esas- 2021/523 Karar
DAVACILAR :1-…….
VEKİLLERİ : Av. ……
DAVALI : …….
VEKİLLERİ : Av. …….
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 13/09/2023
GEREKÇE TARİHİ : 25/09/2023

Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/10/2021 tarih, 2019/433 Esas ve 2021/523 Karar sayılı kararı aleyhine davalı …….vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I. DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; …… günü ……. plakalı araç sürücüsünün …….. plakalı motosiklet sürücüsü olan müvekkili ………. çarpması sonucunda meydana gelen kazada davacının yaralanarak uzun bir tedavi süreci geçirdiğini, neticede tam iyileşemeyerek kalıcı maluliyete uğradığını, kazada ……… plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu ve aracın kaza tarihini kapsar mahiyette sigortası bulunmadığından zararın tazmini için dava açmadan evvel yazılı olarak davalıya başvurduklarını, ancak ödeme yapılmadığını, arabuluculuk görüşmelerinden de netice alınamadığını iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik sürekli maluliyet tazminatına ilişkin ……. TL’nin temerrüt tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı taraf ……… tarihli dilekçesi ile dava değerini ……… -TL’ye yükseltmiştir.

II. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının eksik evrakla başvuruda bulunduğunu, usulüne uygun başvuru bulunmadığından dava şartlarının sağlanmadığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davanın reddine karar verilmemesi halinde, davayı kabul anlamına gelmekle birlikte konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınarak mevzuat hükümlerine uygun şekilde tazminat hesabı yapılması gerektiğini, ayrıca hesaplanacak tazminat tutarından müterafik kusur indirimi yapılmasını savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince, davanın kabulü ile ………. TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihi olan ……. tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili süresinde istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; kusur raporunu kabul etmediklerini, davacının ehliyetsiz sürücünün kullandığı araca bilerek bindiğinden ve koruyucu ekipman takmadığı için müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, 2010 yaşam tablosu ve 1,8 teknik faiz uygulanması gerektiğinden hesaplamanın hatalı yapıldığını, erişkinler için engellilik değerlendirilmesi hakkında yönetmelik hükümlerine göre rapor alınması gerektiğinden maluliyet raporunun hatalı olduğunu, temerrüt tarihinin hatalı belirlendiğini, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle sürekli iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı TBK m. 49-55; 2918 sayılı KTK 85, 89, 90, 91; 6100 sayılı HMK m.341, 353, 355, 359; ; ZMMS Genel Şartları

3. Değerlendirme
HMK 355 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde;
3.1. …….. tarihinde meydana gelen kazaya ilişkin düzenlenen kaza tespit tutanağına göre kazanın meydana gelmesinde motosiklet sürücüsü …… asli ve tam kusurlu olduğu, mahkemece yapılan keşif neticesinde düzenlenen raporda motosiklet sürücüsünün %75, araç sürücüsünün ise %25 kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Mahkemece çelişki nedeniyle ATK’dan rapor istenmiş olup Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen …… tarihli raporda sürücü ……. %25, sürücü ………. %75 oranında kusurlu olarak kabul edilmiştir. Mahkemece çelişki giderildiği ve raporun olayın oluşu ile uyumlu olduğu anlaşıldığından aksi yöndeki istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.

3.2..Mahkeme dosyasında ……… tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle davacının maluliyetinin yaşı itibariyle poliçe tanzim tarihinde ve kaza tarihinde yürürlükte olan ”Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre düzenlenmiş olduğu ve raporun dosya kapsamında bulunan tedavi evrakları ile uyumlu olduğu anlaşıldığından istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.

3.3.Trafik kazası sonucu bedensel zarara uğrayan ve buna dayalı olarak iş gücü kaybı tazminatı isteminde bulunan hak sahiplerinin bakiye ömürlerinin belirlenmesi gerekmektedir. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir tespit olduğundan gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu nedenle yapılan bilimsel çalışmalar sonucu “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi ve yargı mercileri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından Dairemizce de tazminata esas bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinde TRH 2010 Yaşam Tablosu’nun kullanılmasının uygun olacağına karar verilmiştir.

Öte yandan Anayasa Mahkemesinin 17.07.2020 tarihli ve 2019/40 Esas, 2020/40 Karar sayılı kararıyla 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90 ıncı maddesindeki Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası (ZMMS) Genel Şartlar’a yapılan atıf hükmü iptal edilmiştir. Söz konusu iptal kararı sonrası, ZMSS Genel Şartlar ve ekindeki cetvellerle getirilen ve iş gücü kaybı tazminatının hesaplanmasında uygulama alanı bulan %1,8 teknik faiz ile devre başı ödemeli belirli süreli rant formülünün uygulanması artık mümkün değildir. Tazminatın, %1,8 teknik faiz uygulanmadan, Yargıtayın yerleşik uygulamaları ile kabul edilen progresif rant formülü kullanılarak hesaplanması gerekir. (Y. 4HD’nin 08.02.2023 tarih 2021/23788 – 2023/1457 E.K; Y. 4HD’nin 08.02.2023 tarih 2021/23773- 2023/1456 E.K) Bu sebeple hesaplamada TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant yönteminin esas alınmasında bir aykırılık görülmemiştir.

3.4.6098 sayılı Borçlar Yasasının, “Tazminatın belirlenmesi” üst başlıklı 51/1 maddesi ile; Hâkimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği hükme bağlanmıştır.
Tazminattan indirim sebeplerini düzenleyen, Türk Borçlar Yasasının 52. maddesinde öngörülen sebepler, daha çok zarar görenle ilgilidir. “Hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı” yönündeki genel hukuk ilkesinin etkisiyle, maddede sayılan belirli hal ve durumlarda tazminattan indirim yapılması mümkün bulunmaktadır.
Dosya kapsamında davacının kask kullanmadığı ancak davacının yaralanmasının omuz bölgesinde olduğu ve dolayısıyla kask takmamış olmasının müterafik kusur oluşturmayacağı gözetilerek müterafik kusur indirimi yapılmamasında bir aykırılık bulunmamaktadır.
3.5.5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi gereğince ihdas edilen …….. Yönetmeliği’nin 15. maddesi gereğince, …….. yönünden faizin başlangıç (temerrüt) tarihi belirlenirken, ilgililerce gerekli belgeler de ibraz edilerek ……. Yönetmeliğinin 9, 14. ve 15. maddelerinde yazılı biçimde fona başvurulduğu halde ödeme yapılmamışsa başvuru tarihinden itibaren ……… temerrüde düştüğünün kabulü gerekir. Gerekli belgeler ibraz edilmeksizin başvuruda bulunulmuş ya da hiç müracaat edilmemiş ise ……. temerrüdünden bahsedilemeyeceğinden faiz başlangıcının dava tarihi olarak kabulü gerekir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, usuli işlemlerin kanuna uygun şekilde yapılarak, hükme esas alınan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davacı tarafça dava açılmadan önce davalı …… başvuruda bulunulduğu …………. Yönetmeliğinin 15. Maddesi uyarınca mahkemece hüküm altına alınan faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğuna ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Bu itibarla davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı taraftan alınması gereken …… TL istinaf karar ve ilam harcına peşin yatırılan …… TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile eksik kalan …… TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irad kaydına,
3-İstinaf masrafının davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansından harcanmayan kısmın talep halinde ilgilisine iadesine,
6-Kararın kesin olması nedeniyle tebligatların ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK. 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 13/09/2023

Başkan Üye Üye Katip
…….
e~imzalıdır. e~imzalıdır. e~imzalıdır. e~imzalıdır.

M.K.