Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/2179 E. 2023/1027 K. 23.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/2179 – 2023/1027
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/2179
KARAR NO : 2023/1027

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : ……
ÜYE : …….
ÜYE : …….
KATİP : ….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/09/2021
NUMARASI : 2019/156 Esas- 2021/450 Karar
DAVACI : ……
VEKİLLERİ : Av. ……..
DAVALI : ………
VEKİLİ : Av. ……..
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 23/06/2023
GEREKÇE TARİHİ : 23/06/2023

Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/09/2021 tarih ve 2019/156 esas ve 2021/450 karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin …… tarihinde sürücü ……. sevk ve idaresindeki …… plakalı otomobilde yolcu konumunda bulunduğu sırada, araba sürücüsünün ……. sokak kavşağı istikametine seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun karşısında kaldırım bordür taşına aracının ön kısımları ile çarpması sonucu müvekkilinin yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasının meydanda geldiğini, müvekkilinin bu kaza sonrası ağır yaralandığını, …….. Eğitim ve Araştırma hastanesinde tedavi gördüğünü, meydana gelen kaza sonrasında …… Cumhuriyet Başsavcılığınca olaya ilişkin ……… sayılı soruşturma sürecinin başladığını, müvekkilinin bu kazada kusurunun bulunmadığını, …….plaka sayılı otomobil sürücüsünün kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğunu, davalı sigorta şirketine …….. tarihinde yazılı başvuru yaptıklarını, davalı tarafından 15 gün içerisinde cevap verilmediğini, dava şartı olan arabulucuya başvurulmuş olup, arabulucuda anlaşılamadığını belirterek şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla …… TL sürekli iş göremezliğe ilişkin maddi tazminatın davalıya ön başvuru yapıldığı tarihten itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu davaya karışan aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde …….. nolu poliçe numarasıyla sigortalı olduğunu, KTK yapılan değişiklikle birlikte ……… tarihi itibari ile sigorta şirketine başvuru şartı getirilmiş olduğunu, davacı tarafından sigorta şirketine eksik evraklarla başvuru yapıldığını, KTK 97. Maddesine aykırı bir şekilde davanın açıldığını, davanın başvuru şartı yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, arabuluculuk görüşmelerinde uzlaşma sağlanamadığını, İstanbul Adli Tıp Kurumundan kusura ilişkin rapor aldırılmasını talep ettiklerini, davacının maluliyet oranının tespiti açısından bu konuda uzman İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan maluliyet raporu aldırılmasını talep ettiklerini, tüm bu hususlardan sonra ehil aktüerya hesap uzmanı bilirkişiden rapor alınmasını talep ettiklerini, kaza tarihi 05.08.2019 olup 2918 sayılı kanunun 92. Maddesinde genel şartlara atıfta bulunduğundan hesaplamada TRH 2010 sayılı yaşam endeksinin ve 1,8 katsayısının esas alınması gerektiğini, davacıların S.G.K dan bu kaza nedeni ile herhangi bir tazminat alıp almadıklarının sorulmasını, almış olduğu bir tazminat varsa mahsubunu talep ettiklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; Davanın kısmen kabulü ile; ……. TL sürekli iş göremezlik maddi tazminatının temerrüt tarihi olan ……. tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili dilekçesinde özetle; Kaza sebebiyle davacının maluliyetinin fazla hesaplandığını, Maluliyet raporuna yapılan itirazlarının yeterince irdelenmediğini, müvekkili şirket tarafından yapılan medikal inceleme sonucu davacının maluliyetinin daha düşük hesaplandığını, İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden rapor aldırılmadan hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, mahkemece hükme esas alınan hesap raporunun da hatalı tanzim edildiğini, hesaplamanın TRH 2010 Yaşam Tablosu ve 1,8 teknik faize göre yapılması gerektiğini, 19.06.2021 tarihinde yürürlüğe giren 7327 sayılı Kanunun 18.maddesinde yer alan düzenlemeye istinaden hükmün kaldırılması gerektiğini belirtmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkindir.
HMK 355 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde;
Davacı tarafça, dava dışı sürücü ……… sevk ve idaresindeki, davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesiyle sigortalı …….. plakalı araçta yolcu konumundayken aracın sürücüsünün dirkesiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu meydana gelen tek taraflı kazada yaralandığı belirtilerek sürekli iş göremezlik nedeni ile maddi tazminat talep edilmiştir.
1. Davalı tarafça maluliyet oranının fazla hesaplandığı belirtilerek istinaf itirazında bulunulmuş ise de; hükme esas alınan maluliyet raporunun, davacıya ait tedavi evrakları incelenerek ve fiziken muayenesinin yapılarak uzman heyet tarafından ve kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca denetime imkan verir şekilde düzenlendiği anlaşılmakla davalı tarafın istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
2. Davalı vekilince 19/06/2021 Tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 09/06/2021 Tarihli 7327 Sayılı Yasa ile değişik 2918 Sayılı Yasanın 90. Maddesinde belirtilen teknik faiz indirimi uygulanmamasının yerinde olmadığı belirtilerek istinaf itirazında bulunulmuş ise de; söz konusu düzenleme, poliçe tanzim tarihi ve kaza tarihi sonrasına ilişkin olup, 14/02/2023 Tarih 32104 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Anayasa Mahkemesi’nin 29/12/2022 Tarih 2021/82 Esas, 2022/167 Karar sayılı iptal kararı ile iptaline karar verilmiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunun TRH 2010 yaşam tablosu ve proğrasif rant yöntemine göre düzenlendiği, Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli 2019/40 Esas 2019/40 sayılı iptal kararı ile, 2918 sayılı KTK nun 90. Maddesinin 1. Cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlede yeralan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin anayasaya aykırı olduğundan bahisle iptaline karar verildiği, bu iptal kararının 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdiği, bu itibarla TRH 2010 Tablosu’na göre muhtemel bakiye ömrün belirlenmesi ve bilinen son gelirin her yıl için %10 artırılıp %10 iskonto edilmesi yöntemi kullanılarak hesaplama yapılması usul ve yasaya uygun olduğundan davalı tarafın istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. (Yargıtay 4. H.D. 2021/3709 E. 2021/5064 K.,Yargıtay 4. H.D. 2021/14384 E.2021/6476 K.)
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre; mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, her ne kadar hükmün gerekçesinde “davacı tarafın sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin hesaplanan ………. TL yönünden kabulüne karar” verildiği belirtilmiş olmasına rağmen, hüküm kısmında ………. TL sürekli iş göremezlik tazminatına hükmedilerek, gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturulmuş ise de, söz konusu çelişkinin maddi hatadan kaynaklandığı ve esasa etkili olmadığı anlaşıldığından kaldırma nedeni yapılmayarak ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesine göre esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken …….. TL istinaf karar harcından, peşin alınan …….. TL’nin mahsubu ile bakiye …….. TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansından harcanmayan kısmın yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olarak oybirliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip

e-imza e-imza e-imza e-imza
G.D.