Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/2015 E. 2022/750 K. 15.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/2015
KARAR NO : 2022/750

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/09/2021
NUMARASI : 2020/468 Esas- 2021/744 Karar
DAVACILAR : 1-… -TC: … .
2-… – TC:… .
VEKİLİ :Av. … .
DAVALI : … .
VEKİLİ : Av. … .
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 15/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/04/2022

Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/09/2021 tarih ve 2020/468 esas ve 2021/744 karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; sürücü ….’in, sevk ve idaresindeki ….plakalı aracı ile …Mahallesi…Sokaktan çıkıp yolun karşısına (orta refüj istikametine) doğru geçmeye çalışan müteveffa ….’ya çarpması neticesinde ölümüne sebep olduğunu, olay sonrası poliçeden kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve cenaze giderlerinin ödenmesi için sigorta şirketine müracaatta bulunulduğunu, davalı … şirketince davacı müvekkilleri için …. TL destekten yoksun kalma tazminatı ödediğini, müvekkillerinin zor durumda olması sebebiyle ödemeyi kabul ettiklerini, yapılan ödeme düştükten sonra bakiye kalan destekten yoksun kalma tazminatı ve cenaze giderlerinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacılara destekten yoksun kalma tazminatı ödemesi yapıldığını, müvekkili şirketin başkaca tazminat ödeme yükümlülüğünün kalmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmın kabulü ile; 136.985,03 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihi olan 15/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı anne …’ya ödenmesine, 98.395,38 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihi olan 15/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı baba …’ya ödenmesine, 100 TL cenaze giderinin dava tarihi olan 15/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı baba …’ya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 100 TL cenaze giderinin dava tarihi olan 15/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı anne …’ya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı … vekili dilekçesinde özetle; mahkemece hükme esas alınan kusur raporunun ihtimalli ve dolayısıyla çelişkili olarak düzenlendiğini, bu nedenle dosyanın …Teknik Üniversitesi tarafından belirlenecek Bilirkişi Kuruluna gönderilmesini, çelişkiler giderildikten sonra yeniden hesap raporu alınması gerektiğini, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile hesaplama yönteminin değişmemiş olup TRH 2010 Yaşam Tablosu ve gelecek dönem kazançları tespitinde %1.8 teknik faiz kullanılarak hesaplama yapılması gerektiğini, ceza davaları kararları hariç Anayasa Mahkemesi iptal kararlarının geriye doğru yürümeyeceğinin kabulü gerektiıini, müteveffa ….’nın anne ve babasının gözetim yükümlülüğüne aykırı davrandıklarını, hesaplamaya esas alınan kusur raporunda anne ve babasının kusur oranının hesaplanmamasının yerinde olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava; trafik kazası nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Davacılar tarafından …. tarihinde, dava dışı sürücü ….sevk ve idaresindeki davalı … şirketine ZMMS poliçesiyle sigortalı … plakalı aracın müşterek çocukları ….’ya çarpması şeklinde meydana gelen kazada destekleri ….’nın vefat ettiği belirtilerek destekten yoksun kalma tazminatı talep edilmiş, davalı … tarafından davadan önce sigortalı aracın % 25 kusuruna göre hesapladıkları 23.965,60-TL nin davacılara ödendiği anlaşılmıştır.
Evrakın incelenmesinde kazaya ilişkin düzenlenen Kaza Tespit Tutanağında, Sürücü …’in seyir halindeyken yolun karşısına geçmek isteyen ….’ya çarpmamak için önce yaklaşık 6,60 mt fren izi bırakarak sol tarafa manevra yapıp orta refüj bordür taşlarına aracının sol ön lastik kısımları ile çarparak çarpmanın etkisiyle takla atıp, takla atarken yayaya çarptığı, kazada sürücünün hızını kavşaklara yaklaşırken girerken azaltmamak nedeni ile, yayanın ise uygun zamanda geçmemek kuralını ihlal ettiğinden kusurlu olduğunun belirtildi, kazaya ilişkin Şanlıurfa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/670 E. sayılı dosyasında aldırılan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen … tarihli raporda “sanık sürücü ….’in tali kusurlu, 2014 D.lu müteveffa …’nın davranış faktörlerinin sonuç üzerinde asli etken olduğunun ” bildirildiği, mahkemece hükme esas alınan yine Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen 19/03/2020 tarihli raporda ise “ihtimalli olarak, kaza tespit tutanağında belirtildiği üzere müteveffa yayanın …. sokaktan çıkıp yolun karşısına geçmeye çalıştığının kabulü halinde sürücünün asli kusurlu olduğunun, sanık sürücünün ifadesinde belirttiği üzere olay mahalli kavşakta müteveffa yayanın park halindeki araçların arasından aniden çıkması halinde ise sanık Sürücü …’in asli kusurlu olduğunun” belirildiği, bu itibarla olaya ilişkin ceza yargılaması ve mahkemece aldırılan ATK raporları arasında çelişki olduğu anlaşılmıştır. Her nekadar mahkeme gerekçesinde kaza tespit tutanağı içeriğine ve ekli krokiye göre, …. sokak tarafında park halinde bulunan herhangi bir araçtan bahsedilmemiş olması, krokiye böyle bir aracın olduğuna dair işaretleme yapılmamış olması nedeni ile ATK tarafından düzenlenen raporda ihtimalli olarak belirlenen kusur durumundan davacı sürücünün asli kusurlu olduğu kabul edilerek hüküm tesis edildiği belirtilmiş ise de, soruşturma aşamasında düzenlenen evrak içeriklerinde kazanın 19;15 te meydana geldiğinin belirtildiği ancak kaza tespit tutanağında kaza saatinin 19;42 olarak belirtilip tutanağın tanzim saatinin belirtilmemiş olması ve ceza dosyasında ATK tarafından düzenlenen rapor içeriğinde kaza tespit tutanağı, tüm beyanlar ve dosya kapsamı dikkate alınarak kusur durumunun tespit edildiğinin belirlenmesine karşın ihtimalli olarak kusur durumunun belirlenmemesi karşısında dosya içerisinde mevcut ATK raporları arasında çelişki olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece kazanın oluş şekline ve kaza mahalline ilişkin gerektiğinde zabıt mümzileri tanıklarda dinlenerek, yolun genişliği, çarpma noktası, yol durumu vs hususlarda dikkate alınarak …. Karayolları Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetinden seçilecek uzman bilirkişi kurulundan kusur dağılımına ilişkin, önceki kusur raporları ve tüm dosyadaki delillerin de değerlendirildiği, gerekçeli, denetime elverişli ve çelişkileri giderici kusur raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirme sonucu karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Kabule göre de: Davalı … şirketince dava tarihinden önce ödeme yapıldığı belirtilmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarına göre; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 111/2. maddesindeki yetersizlik iddiasında bulunulması halinde, bu durumda mahkemece KTK’nin 111. maddesi çerçevesinde ödemenin yeterli olup olmadığının da araştırılması gereklidir. Mahkemece, ödemenin yeterli olup olmadığına ilişkin bir araştırma yapılmamış, yapılan ödemeler ve faizi, hesaplanan tazminattan indirilerek karar verilmiştir. Zarar sorumlusu davalı tarafından ödenen bedellerin ödeme tarihi itibariyle yeterli olup olmadığının belirlenmesi için; öncelikle, ödeme tarihindeki verilere göre tazminat hesabının yapılması ve hesaplanan bu bedel ile davalı tarafından ödenen bedel arasında fahiş fark olup olmadığının saptanması; fahiş fark tespitinin yapılması halinde, hesap tarihindeki verilere göre hesaplanacak tazminattan, zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davadan önce davalının ödediği bedellerin yasal faiziyle güncellenmiş değerleri düşülerek sonuç tazminatın belirlenmesi gerekir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2019/1454 E. 2020/4248 K., Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2020/1037 E.2021/1225 .)
Yukarıda açıklanan nedenlerle, bu aşamada sair hususlar incelenmeksizin HMK’nın 353/1-a,6 maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve Dairemiz kararına uygun şekilde, taraların kazanılmış hakları da dikkate alınarak davanın yeniden görülerek eksikliklerin giderilmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE;
Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/09/2021 tarih ve 2020/468 esas ve 2021/744 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a,6 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
Dosyanın davanın yeniden görülmesi için MAHALLİNE İADESİNE,
2-Davalıdan tahsil edilen istinaf karar harcının istek halinde yatıran tarafa iadesine,
3-İstinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama neticesinde verilecek kararla birlikte değerlendirilmesine,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Katip
… … … …

..