Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/2003 E. 2023/870 K. 12.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/2003 – 2023/870
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/2003
KARAR NO : 2023/870

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : ………….
ÜYE :………….
ÜYE : …………
KATİP :………..
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/09/2021
NUMARASI : 2020/902 Esas- 2021/758 Karar
DAVACI :………………
VEKİLLERİ : Av…………
DAVALI : ……………
VEKİLİ : Av. …………..
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 12/06/2023
GEREKÇE TARİHİ : 10/07/2023

Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/902 esas, 2021/758 karar sayılı dosyasında …….. vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ………… tarihinde müvekkilinin yolcu konumunda bulunduğu …………. plakalı aracın kusuruyla meydana gelen kaza neticesinde yaralandığını, tedavi sürecine rağmen tam iyileşemeyerek kalıcı maluliyete uğradığını, kazaya sebebiyet veren aracın davalı sigorta şirketince sigortalandığını bu nedenle zararın tazmini için davalıya başvurduklarını ancak ödeme yapılmadığını, arabuluculuk görüşmelerinden de netice alınmadığını iddia ederek sürekli ve geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri olmak üzere şimdilik ……….. TL’nin kaza tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazanın başvuru ve dava dilekçesindeki taleplerinin zaman aşımına uğradığını, davacının gelirinin somut belgelerle ispatlanması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulü ile ………….-TL kalıcı iş göremezlik, …………-TL geçici iş göremezlik, …………..-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam …………..-TL temerrüt tarihi olan ………….. tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili dilekçesinde özetle; davacının dava konusu taleplere ilişkin müvekkili sigorta şirketine yapılmış başvurusu bulunmadığını, davacı tarafın başvuru sırasında sunulması gereken evrakları sunmadığını, davacı tarafın dava şartı olan zorunlu başvuruyu usulüne uygun olarak yapmadığından mevcut geçerli bir başvuru olmadığını, usulüne uygun bir başvuru yapılmaması ve dava açılmasına sebep olunmadığından dolayı müvekkili şirket aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, mahkemece alınan raporda ne sebeple geçici iş göremezlik ve bakıma muhtaçlık süresi tespiti yapıldığının anlaşılamadığını, dava dilekçesinde davacı tarafın geçici iş göremezlik tazmini talebinin bulunmadığını, davacının yolculuk ettiği araç sürücüsünün kaza anında ehliyetsiz olduğunun ve olayda hatır taşıması bulunduğunun dosya kapsamında sabit olduğunu belirterek mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Davacı tarafça, kaza tarihi olan …………………. tarihinde davacının içinde bulunduğu ve davalı tarafından sigortalanan ……….plakalı aracın kusuruyla meydana gelen kaza neticesinde yaralandığını belirterek maddi tazminat talep edilmiştir.
1.1.Davalı vekilince usulüne uygun başvuru yapılmadığı belirtilerek istinaf itirazında bulunulmuş ise de: 2918 sayılı KTK.nın 97.maddesi “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde, dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir…” hükmünü amirdir. Evrak kapsamına göre davacı vekilince davalı sigorta şirketine dilekçe ile başvuruda bulunduğu, madde metninde başvuru sırasında hangi belgelerin sunulacağına ilişkin hüküm bulunmadığı sabit olduğundan davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
1.2.Davalı vekilince hesaplama yöntemine yapılan istinaf itirazının incelenmesinde; Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile KTK’nun 90. maddesindeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir” bölümündeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verildiği, bu itibarla işgücü kaybı tazminatı hesabında, yeni ZMSS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz uygulaması da anılan cetvellerle getirildiğinden, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMSS Genel Şartları’ndaki düzenlemelerin değil Borçlar Kanunu ve Karayolları Trafik Kanunundaki düzenlemelerinin esas alınmasıyla, hesaplamada 1,8 teknik faiz yönteminin değil progresif rant yönteminin dikkate alınması gerektiğinden, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda TRH 2010 yaşam tablosu ve prograsif rant yönteminin uygulanmasının yerinde olduğu görülmüştür.
2.1.Davalı vekilince hükme esas alınan maluliyet raporuna ilişkin istinaf itirazında bulunulmuştur.
Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. (Yargıtay 4.H.D.2021/2620 E. 2021/2238K., Yargıtay 4.H.D.2021/2621 E. 2021/2234 K.)
Somut olayda; …………… Adli Tıp Ana Bilim Dalında görevli 6 kişilik uzman heyetten alınan ……………. tarihli hükme esas alınan rapora göre, davacının tüm vücut fonksiyon kaybının %25 olduğu, 6 ay süre ile geçici işgöremezlik süresinin bulunduğu, iyileşme süresinde 1 ay tam gün bakıcı ihtiyacı bulunduğu ve raporun kaza tarihinde yürürlükte olan ”Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik” hükümlerine göre düzenlendiği anlaşılmaktadır. Ancak maluliyet raporu içeriğinde, davacının cerrahi operasyon geçirmesi sonucu şahısta olan mevcut arızalarda iyileşme olabileceği ve maluliyet oranının değişeceğinin bildirildiği görülmüştür.
Bu durumda mahkemece, öncelikle davacı tarafın cerrahi operasyon geçirip geçirmeyeceği hususunda beyanı alındıktan sonra, operasyon geçireceğini belirtirse buna ilişkin uygun bir süre verilerek sonucuna göre rapor alınması, eğer operasyon geçirmeyeceğini beyan ederse de bu beyanı göz önüne alınarak mevcut teşhis ve tedavi evraklarına göre en alt düzeyde varsa maluliyet oranının belirlenmesi gerektiğinden bu hususta tekrar sağlık raporu alınarak değerlendirme yapılması ve maluliyet oranının değişmesi durumunda yeniden hesap raporu düzenlenirken ilk karara karşı sadece davalı tarafın istinaf başvurusunda bulunması nedeniyle davalı tarafın usuli kazanılmış hakkının zedelenmemesi gerektiği gözden kaçırılmadan inceleme yapılması gerektiğinden davalı tarafın maluliyete ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmüştür.
2.2.Kabule göre de; davacının davalı tarafından sigortalanan araç içinde seyahat ederken yaralandığı ve davacının kendi beyanında araç sürücüsünün aile dostu olduğunun bildirildiği, davalı tarafın cevap dilekçesinde hatır taşıması indirimi uygulanmasına ilişkin itirazının bulunduğu ancak mahkemece kararda hatır taşıması indirimi konusu tartışılmaksızın hüküm kurulmasının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
2.3.Yine, davacının içinde bulunduğu araç sürücüsünün ehliyetsiz olduğu, kaza anında dava dışı sürücünün 18 yaşında olduğu ve davacının kendi beyanında aile dostu olduğunu beyan etmesi birlikte değerlendirildiğinde davacının dava dışı sürücünün ehliyetsiz olduğunu bilebilecek durumda olup olmadığı ve buna ilişkin bilerek ehliyetsiz birinin aracına binerek zararın artmasında müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı konusu tartışılmaksızın hüküm kurulması da yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, bu aşamada sair hususlar incelenmeksizin davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.4 maddesi gereğince kaldırılmasına dairemiz kararına uygun şekilde ve tarafların kazanılmış hakları gözetilerek davanın yeniden görülerek eksikliklerin giderilmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı …………… vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,
2- Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/09/2021 tarih, 2020/902 Esas- 2021/758 Karar Sayılı Kararının KALDIRILMASINA,
3-6100 sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında kararla;
a) Davacının davasının kısmen KABULÜNE, …………. TL sürekli iş göremezlik tazminatının, 2918 Sayılı KTK 99. maddesi gereğince temerrüt tarihi olan ………. tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (poliçe limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla), davalı ………… (eski unvanı …………… A.Ş.)’den tahsiliyle davacı ………… verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine
b) Harçlar Kanunu gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ………… TL karar ve ilam harcına davacı tarafça yatırılan …………. TL karar harcının davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
c)Davacı taraftan alınan ve mahsup edilen ……… TL harcın …………. TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
ç)Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davanın kabul edilen miktarı üzerinden hesaplanan ………… TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen ………….. TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak alınarak davalıya verilmesine,
e)Davacı tarafından karşılanan ………….. TL bilirkişi ücreti, posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam …………. TL yargılama giderinin kabul- red oranına göre hesaplanan …………….. TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, ,
f)Yapılan giderlerin mahsubu ile bakiye gider avansının HMK ‘nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
İstinaf Harç ve Giderleri
1-Davalı taraftan alınan peşin istinaf karar ve ilam harcının talep halinde iadesine,
2-Davalı tarafından karşılanan ………….. TL istinaf başvuru harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-İstinaf posta masrafının davalı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar kesin olduğundan tebligatların ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK.362/1-a maddesi gereği kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 12/06/2023

Başkan Üye Üye Katip

e~imzalıdır. e~imzalıdır. e~imzalıdır. e~imzalıdır.
M.K.