Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1795 E. 2023/931 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1795 – 2023/931
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1795
KARAR NO : 2023/931
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

BAŞKAN : ………..
ÜYE : ………..
ÜYE : ………..
KATİP : …………
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/02/2021
NUMARASI : 2020/255 Esas- 2021/131 Karar
DAVACI : …………
VEKİLLERİ : Av. ………….
DAVALI : ………..
VEKİLLERİ : Av…………….
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
KARAR TARİHİ : 13/06/2023
GEREKÇE TARİHİ : 13/06/2023

Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/02/2021 tarih ve 2020/255 Esas ve 2021/131 Karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu aracın müvekkili tarafından sigortalandığını, meydana gelen kazada davalı sürücünün kusurlu olduğunu, meydana gelen hasar bedelinin sigortalı sürücüye ödemesinin yapıldığını, TTK 1472 maddesi gereği halefiyet kaynaklı şimdilik ………… TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin aşamalarda alınan beyanında özetle, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; Davanın kabulü ile …………. TL’nin ödeme tarihi olan ………….. tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı …………. ve Gıda San. Tic. A.Ş. vekili dilekçesinde özetle; dosyada mevcut kök rapor ve ek raporun denetime elverişli ve hükme esas alınabilecek nitelikte olmadığını, meydana gelen kazada müvekkili şirketin kusuru ve sorumluğu bulunmadığını, bir kaza tespit tutanağı olmadığından araçta ne ölçüde zarar meydana geldiğinin de belli olmadığını, davacı tarafça ispat olunamayan ve müvekkili ile ilgisi bulunmayan hasar bedellerinin müvekkilinden tahsil edilmesinin hakkaniyet kurallarıyla bağdaşmadığını, olayda müvekkili firmaya kusur izafe edilebilecek nitelikte bir illiyet bağı bulunmadığını ileri sürerek mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, kasko sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu iddia edilen davalıdan tahsiline ilişkindir. (TTK’nın 1472 ve 1481 maddeleri uyarınca rücuen tazminat talebine ilişkindir.)
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde; “sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal eder” hükmüne yer verilmiştir.
Davacı taraf, kaza tarihi olan …………. tarihinde davalıya ait depoda dava dışı sürücü ……….. idaresindeki ………… plakalı forkliftin geri manevra yaptığı esnasında sigortalıya ait ……….. plakalı araca çarpması sonucu gerçekleşen maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle kasko sigorta poliçesi kapsamında sigortalısına yapılan ödemenin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre; mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, kazaya ilişkin taraflar arasında maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağının düzenlenmediği, resmi makamlarca düzenlenen kaza tespit tutanağının da bulunmadığı, kusur incelemesinin kazaya karışan sürücülerin beyanına göre belirlendiği, kusur raporunda, dava konusu kazanın forklift sürücüsünün depo alanı içerisinde yaya ve araçların varlığını değerlendirip hareket öncesi manevra alanlarını kontrol etmesi gerekirken aksi davranmış olması nedeniyle KTK 67/a maddesini ihlal ettiği, sigortalı çekici sürücüsünün ise depo alanı içerisinde yük indirme çalışması sırasında aracından yük indirien forkliftin hareket alanına girmemesi gerekirken aksi davranmış olması nedeniyle KTK 67/a maddesini ihlal ettiğinin belirtildiği, TBK’nın 74. maddesinden hukuk hakiminin, “kusurun derecesini ve zarar tutarını belirlemede” tam bağımsız kılınması yine HMK 266 madde hükmüne göre kusur oranlarının belirlenmesi teknik değil hukuki bir konu olduğunun belirtildiği, mahkemece kusurun taraflar arasında eşit olarak paylaştırılmasının yerinde olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporlarının tekniğine uygun olarak, denetime imkan verir şekilde düzenlendiği, her ne kadar davalı taraf kazanın gerçekleşmediği ve kusura ilişkin istinaf itirazında bulunulmuş ise de, olayın farklı şekilde olduğuna ilişkin bir iddia da bulunmadığı, kendi çalışanı olan forklift sürücünün beyanında kazanın gerçekleştiğini beyan ettiği anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiş ve başvurunun HMK’nın 353/1-b,1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR :Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken ………….. TL istinaf karar harcından peşin alınan ………….. TL nin mahsubu ile bakiye …………. TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansından harcanmayan kısmın talep halinde ilgilisine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olarak oybirliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip

e~imzalıdır. e~imzalıdır. e~imzalıdır. e~imzalıdır.

M.T.