Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1731 E. 2022/482 K. 14.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1731
KARAR NO : 2022/482

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/07/2021
NUMARASI : 2019/814 Esas- 2021/466 Karar
DAVACI : 1 -… – …
VEKİLLERİ : Av. …-…
: Av. …….
DAVALI : 1 -… – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2 -…- …
VEKİLLERİ : Av. …-…
: Av. …-…..
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 14/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :30/03/2022

Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/07/2021 tarih, 2019/814 Esas ve 2021/466 Karar sayılı kararı aleyhine davacılar ve davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde; 14/01/2012 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın ….’ye ZMMS sigortalı bulunduğunu, … Şirketinde ise kasko sigortası ile sigortalanmış bulunduğunu, …. plaka sayılı aracın müvekkillerinin murisi 1968 doğumlu …’in içinde bulunduğu …. plaka sayılı araca çarparak murisin ölümüne sebebiyet verdiğini, meydana gelen kaza sonrasında murisin vefatından dolayı müvekkillerinin desteklerinden yoksun kaldıklarını, murisin harita mühendisi olup iki adet limited şirketinin de hissedarı olduğunu, şirketlerinin gelir durumu çok iyi olmakla birlikte müvekkili ve çocuklarının kaza sonucu murisin vefatı ile zor şartlarda geçindiklerini, dava dışı ZMMS nedeniyle sorumlu…..’den 225.000,00 TL maddi tazminatın müvekkillerine ödendiğini, ancak müvekkillerinin destekten yoksun kalma tazminatlarının çok daha yüksek olduğunu beyanla, şimdilik 1.500,00 TL maddi tazminatın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla belirsiz alacak olması da göz önüne alınarak poliçede belirtilen limitler dahilinde tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, manevi tazminatın 200.000,00 TL’sinin davacı …, 200.000,00 TL’sinin davalı … ve 200.000,00 TL’sinin davacı … yönünden davalılardan kaza tarihi olan 14/01/2012 tarihinden yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Şirketi vekili cevap dilekçesinde; trafik kaza tespit tutanağında müvekkili şirkete sigortalı araç sürücüsü aleyhine tespit edilen kusur oranını kabul etmediklerini, davacının HMK 109. maddesi uyarınca kısmi dava açmakta hukuki yararının bulunmaması sebebi ile davanın reddine karar verilmesini, davacıların murislerinin gelirine ilişkin beyanları kabul etmediklerini, müvekkili şirketin sigortalısına …. numaralı …. ile verdiği manevi tazminat teminatının İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası kapsamında olduğunu, manevi tazminat miktarının fahiş olduğundan bahisle, açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; Olay zamanının havanın karardığı bir vakit olduğunu, havanın kararması ile birlikte karayollarında seyahat eden sürücülerin kısa huzmeli farlarını yakarak yollarına devam etmeleri gerektiğini, ancak maktül sürücünün aracında yapılan inceleme ve mahkemece dinlenen otopark işletmecisi ve aracı kaza mahallinde otoparka getiren kurtarıcının şoförünün aracın kedigözü diye tabir edilen lambalarının yandığını, maktül sürücünün havanın kararmasına rağmen kısa hüzmeli farlarını yakmadan yoluna sol şeritten devam etmekte olduğunun tüm dosya kapsamı ile sabit olduğunu, kaza anında maktül sürücünün aracını sağ şeridi kullanarak yoluna devam etmesi halinde kazanın meydana gelmesinin mümkün olmayacağını, müvekkili maktul sürücünün kullandığı aracın farlarının yanmaması sebebiyle fark edememiş ve yola çıkıp kendi seyir şeridine geçmesine az bir mesafe kala maktul sürücünün hiç frene basmadan intihar edercesine müvekkiline ait kamyonun sol arka kasasına çarparak kazanın meydana gelmesine neden olduğunu, maktul sürücüye ait aracın kazanın meydana geldiği yerde hiç fren izinin olmadığını, dikkat ve özen göstermediğini, davacıların talep ettiği manevi tazminatın fahiş olduğunu, davacıların murisi kaza yapan araçta hiçbir ücret ödemeden hatır taşıması ile taşınmakta olduğundan hatır taşıması sebebiyle de davacıların hak edecekleri maddi ve manevi tazminattan hakkaniyete uygun bir indirim yapılmasını talep ettiklerinden bahisle, açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece daha önce verilen karar taraf vekillerince istinaf edilmekle Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. HD’nin 19/11/2019 Tarih, 2018/2573 Esas – 2019/2132 Karar sayılı ilamı ile özetle:…” Davacıların desteği … harita mühendisi olup, iki adet limited şirketinin de hissedarı olduğu iddia edilmiş, mahkemece hükme esas alınan 13/10/2017 tarihli raporda destek …’in iki firmadan hissesine düşen zararın kardan mahsup edilmesi sonucu iki yıllık net karının 191.834,04 TL, aylık gelirinin ise 7.993,08 TL olarak kabul edilerek yapılan hesaplamaya göre karar verilmesi doğru görülmemiştir. Zira desteğin vefatı ile sahibi bulunduğu malvarlığı (taşınmazlar, işyerleri, dükkanlar, şirket hisseleri gibi haklar) mirasçılarına geçmektedir. Bu nedenle desteğin vefatından önceki geliri tespit edilirken, söz konusu ticari faaliyetin devamı için desteğin sağlığında yapmış olduğu kişisel katkısının belirlenmesi önem taşımaktadır.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş; davacıların desteği ….’ın kişisel özellikleri, kaç yaşına kadar bizzat çalışmaya devam edebileceği, bedensel katkısının ne oranda olduğu, desteğin yerine işin görülmesi için başka birisinin çalıştırılması halinde ona ödenecek ücretin ne olacağı ilgili meslek odalarından sorularak gerektiğinde uzman bilirkişi ya da kişilerden rapor alınmak suretiyle desteğin mesleğinde fiili emeği ile elde edeceği net gelirin ne kadar olacağının tespit edilip varılacak sonuç dairesinde karar verilmesidir.
Diğer taraftan, mahkemece desteğin, erkek çocuğu davacı …’ın 18, kız çocuğu ….”nın 22 yaşına kadar destek olacağı varsayılarak yapılan hesap raporuna itibar edilmiştir. Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre; erkek çocuklar 18, kız çocukların 22 yaşına kadar destek görecekleri, üniversite öğrenimi göreceklerse 25 yaşına kadar destek alacakları kabul edilmektedir. Çocuklar için destekten yoksun kalacakları sürenin ve üniversite eğitimi görüp görmeyeceklerinin belirlenmesinde yaşları, okuldaki eğitim durumları, içinde yaşadıkları sosyal ve ekonomik koşulların ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği, bu durumda ….’nın özel bir ortaokulda, …..’ın ise Fen lisesinde öğrenci olduğu gözetildiğinde, üniversite öğrenimi göreceği varsayılmak suretiyle Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına göre 25 yaşını doldurulmasına kadar destek alacak şekilde destekten yoksun kalma zararına ilişkin maddi tazminat hesaplaması yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. (Yargıtay 17. HD. E.: 2016/6254 K.: 2019/3268)” gerekçesiyle kaldırılmıştır.

İlk derece mahkemesince, davacı … için 436.529,54 TL, … için 165.489,22 TL, … için 251.829,40 TL maddi tazminatın davalılardan sigorta şirketi için 19/04/2012 tarihinden başlamak üzere (ve poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) davalı … için kaza tarihinden (14/01/2012) başlamak üzere işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile belirtilen davacılara ödenmesine, fazlaya dair talebin reddine, davacı … için 100.000,00 TL, … için 75.000,00 TL, … için 75.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan sigorta şirketi için 19/04/2012 tarihinden başlamak üzere (ve poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) davalı … için kaza tarihinden (14/01/2012) başlamak üzere işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir
Davalı … vekili süresi içerisinde sunduğu istinaf dilekçesinde; dava konusu kaza ile ilgili üç ayrı rapor alındığını her birinin oranlarının farklı olduğunu, itirazlarının değerlendirilmediğini, tüm zarardan sorumlu olmadıklarını, zira aracı işletene karşı dava açmadıklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olmayacaklarını, davacıların murisinin gelirinin doğru hesaplanmadığını, hesap raporunun hatalı olduğunu, zira murisin anne ve babasının sağ olup olmadığı araştırılmadığını, sağ ise onlara pay ayrılması hususu dikkate alınmadığını, davacılar vekilinin ikinci ıslah dilekçesi ile talep ettiği faiz türünü değiştirmesi mümkün olmadığını, karar tarihinden itibaren faize hükmedilebileceğini, manevi tazminat miktarının çok yüksek olduğunu, her ne kadar daha önceki kararda kusur ve manevi tazminat miktarları değerlendirilip reddedilmiş ise de HMK 359/e maddesine göre karar verilmediğinden yeniden değerlendirilmesini gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davacılar vekili süresi içerisinde sunduğu istinaf dilekçesinde; dosyada usulü kazanılmış haktan söz edilemeyeceğini, zira ..yılından sonra asgari ücrette meydana gelen artışlar dikkate alındığında bu durumun müvekkillerinin aleyhine olduğunu, karar tarihine en yakın asgari ücret üzerinden karar verilmesi gerektiğini, PMF 1931 tablosuna göre düzenlenen raporun hatalı olduğuğunu TRH2010 yaşam tablosuna göre düzenlenen rapora göre karar verilmesi gerektiğini, manevi tazminat miktarlarının düşük takdir edildiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davacılar vekili davalı … şirketinin istinafına verdiği cevap dilekçesinde, ceza dosyasının hukuk hakimini bağlamayacağını, zarara sebebiyet verenlerin müteselsilen sorumlu olacaklarını, davacıların murisinin gelirine yönelik itirazlarının yerinde olmadığını, davalı da diğer davalı gibi kaza tarihinden sorumluluğunun devam ettiğini belirterek istinaf talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.
HMK 355 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde,
Davacılar tarafından davalılar aleyhine açılan davanın trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat davası olduğu, alınan kusur raporunda kazanın gerçekleşmesinde … plakalı kamyon sürücüsü …’in 8/8 oranında kusurlu olduğunu, …. plakalı araç sürücüsü Ali Kudretoğlu’nun ise meydana gelen bu kazada herhangi bir kusurunun olmadığı, mahkemece Hesap bilirkişisinden alınan 26.02.2016 tarihli ek raporda özetle: Desteğin net geliri 5.534,80 TL kabul edilerek yapılan değerlendirmede Çocuk ….’un zararının 165.489,22 TL, çocuk ….’nın zararının 251.829,40 TL, eş …’in zararının 436.529,54 TL olmak üzere toplam zararın 853.848,16 TL olduğu tespit edilmiştir.
İlk derece mahkemesince önceki kaldırma kararında doğrultusunda karar verilmiş ise de dosyaya alınan aktüer hesap raporlarında murisin anne ve babası için destek payının hesaplanmadığı gibi karar tarihi itibariyle davacılardan …’in 18 yaşını doldurduğu gözetilerek kararın davacı asile tebliği veya dosyaya onun adına vekaletname sunulmadığından kararın kaldırılmasına karar vermek gerektiği anlaşılmakla davacılar vekilinin sair istinaf itirazları değerlendirilmeksizin davalı vekilinin yukarıda açıklanan nedenle istinaf başvurusunun kabulüne ve HMK.353/1-a,6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı … vekili istinaf talebinin KABULÜNE,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 08/07/2021 tarih ve 2019/814 Esas- 2021/466 Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davalı tarafından peşin yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde iadesine,
4-Davacı tarafın istinaf talepleri incelenmediğinden peşin yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde iadesine,
5-Davalı tarafından karşılanan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda değerlendirilmesine,
6-Davalı … tarafından tehiri icra talebi kapsamında Gaziantep İcra Dairesinin ….. Esas sayılı mehil vesikası ile yatırılan- Halk Bankası /Gazıantep- ….tarih-…..-2.950.000,00TL’lik teminat/teminat mektubunun yatırana İADESİNE,
7-Kararın kesin olması nedeniyle tebligatların ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 14/03/2022

Başkan Üye Üye Katip
… … … …

….