Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1729 E. 2023/715 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1729
KARAR NO : 2023/715

TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/07/2021
NUMARASI : 2020/986 Esas- 2021/630 Karar
DAVACI : … – -…

VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … –

VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 25/05/2023
GEREKÇE TARİHİ : 25/05/2023

Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/07/2021 tarih ve 2020/986 Esas ve 2021/630 Karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …….. plaka sayılı aracın ……. tarihinde tek taraflı trafik kazası neticesinde araçta yolcu olarak bulunan davacının murisi …….. vefat ettiğini, temerrüt tarihinden itibiren işleyecek yasal faizi ile birlikte ……. TL destekten yoksun kalma maddi tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın sigorta ettirene ve sürücüsüne ihbar edilmesini, davacının sigorta şirketine başvuru dava şartını yerine getirmediğini, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; Davanın kabulü ile, ……. TL destekten yoksun kalma tazminatının, 2918 Sayılı KTK 99. Maddesi gereğince belirlen temerrüt tarihi olan ……. tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (poliçe limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla) davalı ………. Sigorta A.Ş.’den alınarak davacı …’a verilmesine karar verilmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı … ……… Sigorta Şirketi vekili dilekçesinde özetle; ……’ın konu kazaya karışan …….. plakalı aracın maliki olması nedeniyle işleten sıfatını haiz olduğunu, müteveffanın müvekkili şirketin sigortalısı olduğunu bu nedenle davanın reddi gerektiği, bilirkişi raporlarında hesaplama yapılırken PMF 1931 yaşam tablosu ve Progresif Rant tekniği kullanıldığını, hesaplamanın TRH 2010 yaşam tablosu ve %1.8 teknik faiz hesabı uygulanması gerektiğini belirterek mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, tek taraflı trafik kazası sonucu gerçekleşen ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminat talebine yöneliktir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Türk Ticaret Kanunu’nun 1425. maddesine göre sigorta poliçesi genel ve varsa özel şartları içerir. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Yeni Genel Şartları 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Genel şartların C.10. maddesi ile 12/8/2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları yürürlükten kaldırılmıştır.
Yeni genel şartların C.11. maddesine göre; yeni genel şartlar, genel şartların yürürlük tarihi olan 01/06/2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 93. maddesi gereği zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları, teminat tutarları ile tarife ve talimatları Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlıkça tespit edilir ve Resmi Gazete’de yayımlanır. Böylece Hazine Müsteşarlığı kanundan aldığı yetki ile zorunlu sigorta genel şartlarını belirler. Bu nedenle zorunlu sigorta genel şartlarını Türk Borçlar Kanunu’nun 20 maddesinde düzenlenen genel işlem koşulu kapsamında değerlendirmek mümkün değildir.
Bir sözleşmenin genel işlem koşulu kapsamında olması için sözleşme yapılırken taraflardan birinin önceden tek taraflı olarak sözleşme şartlarını hazırlayarak diğer tarafa sunması gerekir. Oysa Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Genel Şartları, sözleşmede taraf olmayan Hazine Müsteşarlığı tarafından kanundan aldığı yetkiye dayalı olarak belirlenir. Ayrıca Genel şartları, Türk Borçlar Kanunu 20. maddesinin son fıkrasında “Genel işlem koşullarıyla ilgili hükümler, sundukları hizmetleri kanun veya yetkili makamlar tarafından verilen izinle yürütmekte olan kişi ve kuruluşların hazırladıkları sözleşmelere de, niteliklerine bakılmaksızın uygulanır.” düzenlemesi kapsamında düşünmekte mümkün değildir. Çünkü kanunda açıkça belirtildiği üzere kanun veya yetkili makamlar tarafından verilen izinle kişi ve kuruluşların hazırladıkları sözleşmeler yürütmekte oldukları bir hizmet ile ilgili olmalıdır. Oysa Hazine Müsteşarlığı, zorunlu mali sorumluluk sigortası hizmeti veren bir kuruluş olmadığı gibi hizmeti alan taraf ile bir sözleşme ilişkisi içinde bulunmamaktadır.
01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları, yürürlüğe girmesinden sonra düzenlenen poliçelerde geçerli olacağından, poliçenin düzenlendiği tarih itibarı ile Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası’nın kapsamı tüm taraflarca bilinmektedir. Sigortacı, işletenin sorumluluğunu poliçe ve genel şartlar kapsamında üstlendiğine göre, sonradan bir değişiklikten bahsetmek de mümkün olmayacaktır. Kaldı ki; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1423. maddesine göre sigortacı, sigorta sözleşmesine ilişkin tüm bilgileri, sigortalının haklarını, sigortalının özel olarak dikkat etmesi gereken hükümleri, gelişmelere bağlı bildirim yükümlülüklerinden oluşan aydınlatma yükümlülüğünü sigortalıya karşı yerine getirmese dahi sigortalı, sözleşmenin yapılmasına 14 gün içinde itiraz etmemiş ise sözleşme poliçede yazılı şartlar ve poliçenin ayrılmaz bir parçası olan genel şartlar kapsamında yapılmış olur.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası teminatının kapsamı, poliçe ve poliçenin ayrılmaz bir parçası olan genel şartlara göre belirlenir. Nitekim Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinde yapılan değişiklikle zorunlu sigortacının kapsamındaki tazminatları belirlemede Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının göz önüne alınması esası getirilmiştir.
01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.6. maddesinin d bendinde “Destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri”nin teminat dışında kalacağı şeklinde düzenleme getirilmiştir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2022/5358 Esas ve 2022/14180 karar sayılı ilam)
Dosya kapsamından, davacılar murisine ait olan aracın ………. tarihinde 1 yıllığına davalı …Ş. tarafından sigortalandığı, kazanın 15/05/2018 tarihinde gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
Buna göre; davalının sorumluluğunun kapsamı 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’na göre belirlenecektir.
Yukarıda anlatılanlar çerçevesinde dava konusu poliçe, 01/06/2015 tarihinden sonra akdedilmiş olduğundan bu genel şartların dikkate alınarak davacı bakımından davanın reddi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ancak bu yanılgı yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden düzelterek esas hakkında bir karar vermek üzere 6100 sayılı H.M.K‘nun 353/1-b-2 maddesi gereğince kararın kaldırılarak, istinaf edenin sıfatı, tarafların kazanılmış hakları dikkate alınarak kesinleşen hususlar infazda tereddüt hasıl olmaması açısından aynen belirtilmek suretiyle yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,
2-Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/07/2021 tarih ve 2020/986 Esas ve 2021/630 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-6100 sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında kararla;
a-Davanın REDDİNE,
b-Peşin alınan ……. TL harçtan alınması gereken ……. TL harcın mahsubuyla eksik kalan …… TL harcın davacıdan alınarak hazineye ödenmesine,
c-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/4 hükmü uyarınca belirlenen …… TL maktu vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya ödenmesine,
d-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
e-Yapılan giderlerin mahsubu ile bakiye gider avansının HMK ‘nin 333’ü maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde talep halinde yatırılana iadesine,
f-Hazine tarafından üstlenilen …… TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsiliyle Hazineye aktarılmasına,
İstinaf Harç ve Yargılama Gideri;
1-Davalı tarafından peşin yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
2-Davalı tarafından karşılanan …… TL istinaf başvuru harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK.362/1-a maddesi gereği kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip
… … … …
e~imzalıdır. e~imzalıdır. e~imzalıdır. e~imzalıdır.
M.T.