Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1667 E. 2023/687 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1667 – 2023/687
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1667
KARAR NO : 2023/687

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : ……..
ÜYE : ………
ÜYE : ……….
KATİP : ………..
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/06/2021
NUMARASI : 2019/201 Esas- 2021/345 Karar
DAVACI : …………..
VEKİLLERİ : Av. ……………
DAVALI : ………….
VEKİLLERİ : Av. …………
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 23/05/2023
GEREKÇE TARİHİ : 07/06/2023

Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/06/2021 tarih, 2019/201 Esas ve 2021/345 Karar sayılı kararı aleyhine davalı sigorta vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; ……….. tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan …………. plakalı aracın yaya konumunda bulunan müvekkiline çarpması sonucu davacının ayağından yaralandığını, davacının kaza neticesinde ………… Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesinde kaza neticesinde ayağında oluşan kırık nedeniyle ameliyat olduğunu, kaza ile ilgili Cumhuriyet Başsavcılığının ……………..Esas sayılı dosyası ile soruşturma başlatıldığını, müvekkilinin kazadan beri tedavi gördüğünü ve vücut fonksiyonu kaybına uğradığını belirterek, davalıdan sürekli maluliyet için …………. TL’nin ve daha sonra yargılama aşamasında tespit edilecek gerçek zararın davalılara başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili 31/05/2021 tarihli dilekçesiyle dava değerini …………. TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; ………….. plaka sayılı araç müvekkili şirket nezdinde ………… tanzim ve ………… vade tarihli ………….. poliçe nolu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile teminat altına alındığını, davacı taraf karayolları trafik kanunu gereğince usulü yükümlülüğü olan başvuru şartını eksiksiz olarak yerine getirmeksizin dava açtığından, davanın usulen reddi gerektiğini, kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının ve davacının maluliyet oranının tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp 3. İhtisas Kurumu’na sevk edilmesi gerektiğini, Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun maluliyet oranını gösterir raporun dosyaya kazandırılması ve söz konusu raporun yönetmeliğe uygun şekilde tanzim edilip edilmediği hakkında HMK m. 266 vd. anlamında uzman bilirkişiler tarafından inceleme yapılmasını talep ettiklerini belirterek haksız ve mesnetsiz davanın esastan ve usulden reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk derece mahkemesince, ‘……………… tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” şeklinde karar verilmiştir.
Davalı …………. sigorta A.Ş. vekili süresi içerisinde sunduğu istinaf dilekçesinde; hesap raporunun hatalı olduğunu TRH 2010 ve 1,8 teknik faiz uygulanarak hesaplama yapılması gerektiğini, maluliyetin yanlış hesaplandığını, kusur raporunu kabul etmediklerini, davacının ikinci kez ıslah yaptığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
HMK 355 md. gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde,
Dava, sürekli maluliyetten kaynaklanan maddi tazminat davasıdır.
1.1.Dosyanın içerisinde kaza tespit tutanağının olmadığı olay yeri tespit tutanağında ise olay yerinde kimsenin kalmadığının tespit edildiği mahkemece keşif yapılarak alınan kusur raporunda ise tanık ifadeleri de dikkate alınarak davalı sigorta şirketinin sigortaladığı dava dışı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu davacının kusursuz olduğunun tespit edildiği ve yapılan değerlendirmelerin dosya kapsamı ile uyumlu olması nedeniyle aksi yöndeki istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
1.2.Mahkemece davacının iki kez maluliyetinin tespiti için rapor alındığı poliçe tanzim tarihi itibariyle Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerinin geçerli olduğu ve bu yönetmeliğe göre düzenlenen raporda davacının maluliyetinin %53 tespit edildiği ve mahkemece bu rapor esas alınarak hesaplanan tazminatın kararda esas alınmasında bir aykırılık tespit edilmediğinden aksi yöndeki istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
1.3.Davacının ilk dilekçesinin bedel artırımı olduğu ikinci dilekçesinin ıslah dilekçesi olduğu anlaşıldığından ıslah yasağı olduğu yönündeki istinaf yerinde görülmemiştir. (Y.17 HD’nin 2016/3584-2018/12064 E.K; 2016/16262-2019/8747 E.K)
1.4.Trafik kazası sonucu bedensel zarara uğrayan ve buna dayalı olarak iş gücü kaybı tazminatı isteminde bulunan hak sahiplerinin bakiye ömürlerinin belirlenmesi gerekmektedir. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir tespit olduğundan gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu nedenle yapılan bilimsel çalışmalar sonucu “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi ve yargı mercileri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından Dairemizce de tazminata esas bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinde TRH 2010 Yaşam Tablosu’nun kullanılmasının uygun olacağına karar verilmiştir.
Öte yandan Anayasa Mahkemesinin ………… Karar sayılı kararıyla 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90 ıncı maddesindeki Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası (ZMMS) Genel Şartlar’a yapılan atıf hükmü iptal edilmiştir. Söz konusu iptal kararı sonrası, ZMSS Genel Şartlar ve ekindeki cetvellerle getirilen ve iş gücü kaybı tazminatının hesaplanmasında uygulama alanı bulan %1,8 teknik faiz ile devre başı ödemeli belirli süreli rant formülünün uygulanması artık mümkün değildir. Tazminatın, %1,8 teknik faiz uygulanmadan, Yargıtayın yerleşik uygulamaları ile kabul edilen progresif rant formülü kullanılarak hesaplanması gerekir. (Y. 4HD’nin 08.02.2023 tarih 2021/23788 – 2023/1457 E.K; Y. 4HD’nin 08.02.2023 tarih 2021/23773- 2023/1456 E.K) Bu sebeple hesaplamada TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant yönteminin esas alınmasında bir aykırılık görülmemiştir.
2.1.UYAP sistemi üzerinden yapılan sorgulamada davacının dosya temyiz edildikten sonra 19.11.2021 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır.
Dava devam ederken taraflardan birinin ölmesi halinde, ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur. (MK m.28.I) Bu nedenle, davaya ölen tarafa karşı veya onun tarafından devam edilmesine imkan yoktur. Ölen tarafın mirasçılarına karşı veya onun mirasçıları tarafından davaya devam edilip edilmeyeceğini tespit için, bir ayrım yapmak gerekir.
…Yalnız ölen tarafı ilgilendirmeyen, yani mirasçıları da ilgilendiren, mirasçıların malvarlığı haklarını etkileyen davalar, tarafın ölümü ile konusuz kalmaz. Bu davalara, ölen tarafın mirasçılarına karşı(veya mirasçılar tarafından) devam edilir. Mirasçıları da ilgilendiren davalar, ölen tarafın mirasçılarına karşı geçen alacakları, hakları veya mallarına (MK m.599) ilişkin davalardır. Bunlar malvarlığı haklarına ilişkin davalardır.
Bu halde, ölen tarafın mirasçıları, davayı mecburi dava arkadaşı olarak hep birlikte takip ederler:
…Ölen taraf davalı ise, davacı, davayı davalının mirasçılarının hepsine karşı birlikte devam ettirebilir.
Buna göre davacının istinaf aşamasında öldüğü anlaşıldığından, davacının mirasçılarının davaya devam edip etmeyecekleri belirlenip, fiili duruma (davacının ölüm tarihi baz alınarak gerçek zararın hesaplanması için ek rapor alınması) göre yeniden karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Y.4.HD’nin 26.09.2022 T. 2022/3492 -10836 E.K.)
2.2.HMK’nın Hükmün Kapsamı başlıklı 297. maddesinin 2. bendi hükmüne göre; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli ve zorunludur.
Somut olayda hükmün bir numaralı bendinde “……….. tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” şeklinde belirtilen kanun hükmüne aykırı olacak ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm tesisi yerinde olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, sair hususlar incelenmeksizin, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, Dairemiz kararına uygun şekilde, istinaf edenin sıfatı, istinaf itirazları uyarınca kazanılmış haklarda dikkate alınarak davanın yeniden görülerek eksikliklerin giderilmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilini istinaf talebinin KABULÜNE,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/06/2021 tarih ve 2019/201 Esas- 2021/345 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davalı tarafından peşin yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
4-Davalı tarafından karşılanan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda değerlendirilmesine,
5-Davalı ………. Sigorta AŞ. tarafından tehiri icra talebi kapsamında ………… İcra Dairesinin ………. Esas sayılı mehil vesikası ile yatırılan …………… TL’lik teminat/teminat mektubunun yatırana İADESİNE,
6-Kararın kesin olması nedeniyle tebligatların ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/05/2023

Başkan Üye Üye Katip

e~imzalıdır. e~imzalıdır. e~imzalıdır. e~imzalıdır.

M.K.