Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1576 E. 2021/1394 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1576
KARAR NO : 2021/1394

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/02/2019
NUMARASI : 2017/1150 Esas- 2019/218 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :

VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ :

Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/02/2019 tarih ve 2017/1150 esas ve 2019/218 karar sayılı kararı aleyhine taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …. Organize Sanayi Bölge Müdürlüğüne ait … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından sigortalandığını, 01/10/2016 tarihinde davalı şirkette (….) dolumu yapılırken oluşan gaz sıkışması sonucu patlama meydana geldiğini, olay yerine gelen …. plakalı sigortalı itfaiye aracına sıçrayan alevler sebebiyle sigortalı aracın tamamen yanmasına sebebiyet verdiğini, sözleşmeden kaynaklanan sorumluluk gereği …. plakalı itfaiye aracının pert total bedeli müvekkili şirket tarafından sigortalısına ödendiğini, akabinde Müvekkili tarafından ödenen miktarın davalı taraftan rücu edilmesi adına davalı tarafa ihtarname çekildiğini ancak davalı tarafça bu miktarın ödenmediğini, müvekkilinin mağdur olduğunu, açıklanan bu nedenlerle;10.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Söz konusu meydana gelen zararda müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, dava dışı itfaiye erinin olaya müdahale ederken kendi kusuru ile itfaiye aracının yanmasına sebebiyet verdiğini, kaza neticesinde meydana gelen yangına müdahale eden itfaiye aracında meydana gelen hasardan dolayı ödenen tazminatın müvekkili şirketten istenmesinin hukuka aykırı olduğunu, açıklanan bu nedenlerle; haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda, Davanın KISMEN KABULÜ ile, 85.000,00 TL maddi tazminatın 28/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,karar verilmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı …A.Ş. vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin bu davada taraf sıfatını bulunmadığını, bu nedenle husumet yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, alınan bilirkişi raporlarını kabil etmediklerini, denetimden uzak ve gerçeğe aykırı raporlar olduğunu, sigortalı araçta meydana gelen hasardan itfaiye ekibi ve bağlı bulundukları müdürlüğün sorumlu olduğunu , sonuç olarak dava konusu kazada haksız fiilden kaynaklı tazminat davalarında aranan haksız fiil,zarar, illiyet bağı ve kusur şartlarından haksız fiil ve kusur şartlarını müvekkilin açısından gerçekleşmediğini, herhangi bir kusurunun da bulunmadığından davacı tarafça rücu edilmesinin mümkün olmadığını beyanla kararın kaldırılmasını istemiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının uyarlı bir karar olmadığını , mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak karar verildiğini, aracın piyasa değerinin hesaplanmasında çok hata olduğunu düşünmediklerini ancak hurda bedeli(sovtaj) hesaplanmasında ise hata olduğunu, çünkü aracın yangından çok fazla zarar görmüş olması sebebi ile aracın bilirkişi raporunda hesaplanan kadar bir bedel etmesinin mümkün olmadığını, zaten daha sonra aracın satışı yapılmak istendiğinde hasarlı hali ile bu rakamın çok altında bir rakamla satışı ancak mümkün olduğunu dava konusu yangının çok büyük bir yangın olduğundan araç yangından fazlasıyla zarar gördüğünü ve aracın o halde ekonomik bir değerinin kalmadığını , çünkü aracın plastik aksamı tamamen yanmış metal aksamı özelliğini kaybetmiş kullanılamaz hale geldiğini, dolayısı ile müvekkili şirketin gerçek zararının raporda hesaplanan rakam değil ödenen hasar bedelinden aracın hurda satışından gelen tutarın mahsuplaşması yapıldıktan sonra kalan tutar olup 105.000,00TL (Ödenen hasar bedeli) den hurda satışından gelen 11.299,00 TL’ nin mahsubu ile kalan 93.701,00TL olduğunu, kararda esas alınması gereken rakamın bu olduğunu , çünkü müvekkili şirketin gerçek zararının bu tutar olduğunu, ancak mahkemece gerçek zararın dikkate almayarak ve bir tahminden ibaret olan ve raporda yazılı tutarı esas aldığını , hatalı bir değerlendirme ile davamızın kısmen kabulü fazlaya ilişkin talebimizin reddi yönünde karar verdiğini beyanla kararın kaldırılmasını istemiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle rücuen tazminat talebine ilişkindir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Medenî hukuk yargılamasına hâkim olan ilkelerden biri taleple bağlılık ilkesidir. Bu ilke 6100 sayılı HMK’nın 26’ncı maddesinde açıkça ifade edilmiştir. Buna göre, hâkim tarafların talepleri ile bağlıdır. Talepten fazlasına veya talepten başka bir şeye karar veremez. Bunun anlamı tarafın talep etmediği husus hakkında mahkemenin karar veremeyeceğidir. Buna göre hâkim, tarafların dilekçelerinde talep edilen hususları karşılar. Hâkimin, tarafların talep etmediği bir hususta karar vermesi mümkün değildir. Tarafın neyi talep edip etmediği ve hâkimin ne hakkında karar verip veremeyeceği dava dilekçesine bakılarak tespit edilir. Bu tespitin konusunu, istenilen hukukî sonuç oluşturur. Bu itibarla hâkimin karar verme sınırı dava dilekçesi ile belirlenmiş olur.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı ilamında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır. (Yargıtay 17. H.D.nin 2016/19822 E.2019/7774 K.) TTK’nın “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde, “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. Bilirkişinin oy ve görüşü, HMK’nın 282. maddesine göre bağlayıcı olmayıp bilirkişinin oy ve görüşü hakim tarafından diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirilir.
Dava dilekçesinde, dava konusu aracın “pert total değeri” ile ilgili ödenen miktar talep edilmiş, ödeme belgeleri dosyaya sunulmuştur. Mahkemece hükme esas alınan, 17/12/2018 havale tarihli raporda; ”Söz konusu olayda …. Şti.’nin %100 kusurlu olduğunu, dava konusu araca dair maddi hasarın 85.000,00 TL olduğu” tespit edilmiştir.
Bu durumda, dava konusu aracın “pert total bedeli” tespit edilmemiş olup, ödemeyle ilgili hukuki değerlendirme mahkemeye ait olmakla, bilirkişi kurulundan ek rapor alınması gerekir.
Bu itibarla HMK’nun 353/1-a,6 maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE;
Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/02/2019 tarih ve 2017/1150 esas ve 2019/218 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a,6 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
Dosyanın davanın yeniden görülmesi için MAHALLİNE İADESİNE,
2-Davacı vekili tarafından, tahsil edilen istinaf karar harcının istek halinde yatıran tarafa iadesine,
3-İstinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama neticesinde verilecek kararla birlikte değerlendirilmesine,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi. 30/09/2021

Başkan Üye Üye Katip