Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1503 E. 2023/528 K. 05.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1503 – 2023/528
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1503
KARAR NO : 2023/528

TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

BAŞKAN : ……….
ÜYE : …………
ÜYE : ………….
KATİP : ………

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/07/2021
NUMARASI : 2019/678 Esas- 2021/451 Karar
DAVACI : ……..
VEKİLLERİ : Av. ……….
DAVALI : …………….
VEKİLİ : Av. ………….
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 05/05/2023
GEREKÇE TARİHİ : 05/05/2023

Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/07/2021 tarih ve 2019/678 Esas ve 2021/451 Karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili…………. velayeti altında bulunan oğlu ……………. tarihinde yaya konumunda iken davalı sigortalısı ……… plakalı aracın çarpması sonrası ağır yaralandığını, kaza tarihinde kazaya sebebiyet veren ………. plakalı aracın davalı ………… şirketinin ZMMS güvencesinde olduğunu, davalıya ……….. tarihinde yapılan başvuruya yasal süre içerisinde cevap verilmediğini, kazanın oluşumunda müvekkilinin kusuru olmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ……….. TL geçici ve sürekli iş göremezlik, ……. TL bakım ve bakıcı gideri zararı olmak üzere toplam ………… TL maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazaya sebebiyet vererek davacının malul kalmasına neden olduğu iddia edilen ……….. plaka sayılı aracın davalı …………. Sigorta A.Ş. nezdinde trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatı talepleri trafik sigortası genel şartları, poliçe özel şartları ile Karayolları Trafik Kanunu hükümleri itibariyle poliçe teminatına dâhil olmadığını, ZMMM Genel Şartları uyarınca bakıcı giderleri sağlık gideri teminatı kapsamından çıkarılarak sürekli sakatlık teminatı kapsamına dâhil edildiğini dolayısıyla başvurana yapılan sakatlık tazminatı ödemesi ile müvekkil şirket tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; Davanın kabulü ile …………. TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile ……….. TL bakıcı gideri tazminatının temerrüt tarihi olan ……….. tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili dilekçesinde özetle; geçici iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri taleplerinin poliçe teminatına dâhil olmadığını, TRH 2010 yaşam tablosu ve 1.8 teknik faize göre hesaplama yapılması gerektiğini, ıslaha konu edilen rakam için ancak ıslah tarihinden itibaren yasal faiz istenebileceğini, kaza tarihine göre maluliyet oranının ve geçici iş göremezlik süresinin Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi gerektiğini belirterek mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava; trafik kazası nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Davacı tarafça, kaza tarihi olan ………. tarihinde …………. velayeti altında bulunan oğlu ………. yaya konumunda iken davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan ……… plakalı aracın çarpması sonrası ağır yaralandığını belirterek maddi tazminat talep edilmiştir.
1-Davalı vekili, müvekkili şirketin Geçici İş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatından sorumlu olmadığını belirterek istinaf talebinde bulunmuş ise de: 25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarihli 6111 Sayılı Yasa’nın 59.maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı” Yasanın geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği,” öngörülmüştür. 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçmiştir. Ancak geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatı madde kapsamında değerlendirilemeyeceğinden geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri talepleri yönünden sigorta şirketlerinin sorumluluğu devam edeceğinden bu hususa ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
2-Davalı vekilince hesaplamada TRH 2010 yaşam tablosunun ve 1,8 teknik faizin kullanılmamasının yerinde olmadığı belirtilerek istinaf itirazında bulunulmuştur.
Trafik kazası sonucu bedensel zarara uğrayan ve buna dayalı olarak iş gücü kaybı tazminatı isteminde bulunan hak sahiplerinin bakiye ömürlerinin belirlenmesi gerekmektedir. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir tespit olduğundan gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu nedenle yapılan bilimsel çalışmalar sonucu “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi ve yargı mercileri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından Dairemizce de tazminata esas bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinde TRH 2010 Yaşam Tablosu’nun kullanılmasının uygun olacağına karar verilmiştir.
Öte yandan Anayasa Mahkemesinin 17.07.2020 tarihli ve 2019/40 Esas, 2020/40 Karar sayılı kararıyla 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90 ıncı maddesindeki Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası (ZMMS) Genel Şartlar’a yapılan atıf hükmü iptal edilmiştir. Söz konusu iptal kararı sonrası, ZMSS Genel Şartlar ve ekindeki cetvellerle getirilen ve iş gücü kaybı tazminatının hesaplanmasında uygulama alanı bulan %1,8 teknik faiz ile devre başı ödemeli belirli süreli rant formülünün uygulanması artık mümkün değildir. Tazminatın, %1,8 teknik faiz uygulanmadan, Yargıtayın yerleşik uygulamaları ile kabul edilen progresif rant formülü kullanılarak hesaplanması gerekir. Bu sebeple hesaplamada TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant yönteminin esas alınmasında bir aykırılık görülmemiştir.
3-Somut olayda uyuşmazlık, haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Haksız fiil faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız fiil tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır.
Haksız fiil faili olan sürücünün eylemi sonucu oluşan zararla ilgili araç işleteninin sorumluluğunu teminat altına alan trafik sigortacısı bakımından 2918 sayılı KTK’nın 99/1. maddesi ile ZMSS Genel Şartları’nın B.2. maddesi uyarınca rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalı sigortacının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Davacı tarafın, davadan önce başvurusunun bulunmadığı durumda ise dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir.
Dosyanın incelenmesinde; dava dilekçesinde ve ibraz edilen bedel arttırım dilekçesinde toplam talep edilen tutara kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi talep edilmiştir.
Şu halde; mahkemece yukarıda bahsi geçen yasal düzenlemeler ışığında maddi tazminat miktarına temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine dair hüküm tesisinin usul ve yasaya uygun olduğu görülmüştür.
4-Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması hâlinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Adli Tıp Uzmanı bilirkişi heyetince düzenlenen 08/02/2021 tarihli terditli hazırlanan raporda; Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raprları Hakkında Yönetmelik Özür oranı Cetveli Kas İskelet Sistemi tablo 3.3 ve 3.9 kullanılarak kişinin özürlülük oranı % 8 olduğu, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit işlemleri Yönetmeliği hükümleri kullanılarak kişinin maluliyet oranı hesaplandığında Gr1 XII ( 22 İ a…10) A % 14 e cetveline göre ( kişinin olay tarihindeki yaşı 8 ) bu oranın % 10.3 olduğu , tıbbi iyileşme ve rehabilitasyon süresi dikkate alındığında 4 ay süre ile geçici iş görmezliğe neden olduğu, iyileşme dönemi içerisinde 1,5 ay tam gün bakıcı ihtiyacı olduğu bildirilmiştir.
Her ne kadar mahkemece gerekçede “kaza tarihinde yürürlükte bulunan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerine uygun şekilde düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirlenen maluliyet oranının ve hesap bilirkişisi tarafından yapılan tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasının yerinde olacağı kanaatine varılmıştır” denilmişse de; kaza tarihinde geçerli olmayan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit işlemleri Yönetmeliği hükümleri doğrultusunda belirlenen % 10.3 maluliyet oranı esas alınarak yapılan hesaplama baz alınarak karar verildiği anlaşılmakla davalı vekilinin bu hususa ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmüştür.
Dosya kapsamında alınan 08/02/2021 tarihli maluliyet raporunda, kaza tarihinde geçerli olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik gereğince davacının özürlülük oranının % 8, tıbbi iyileşme ve rehabilitasyon süresi dikkate alındığında 4 ay süre ile geçici iş görmezliğe neden olduğu, iyileşme dönemi içerisinde 1,5 ay tam gün bakıcı ihtiyacı olduğunun bildirildiği, aktüer bilirkişi tarafından düzenlenen ………. havale tarihli raporda; TRH 2010 Yaşam Tablosuna ( Progresif Rant Yöntemi ) % 8 oranında maluliyete ilişkin maddi zararı …………-TL davacının kusur indirimsiz iyileşme dönemi bakıcı gideri ………….. TL olduğu anlaşılmakla açıklanan nedenle davalı vekilinin istinaf itirazı yerinde görülmüş ancak söz konusu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca dosya üzerinde inceleme yapılarak kesinleşen hususlar infazda tereddüt hasıl olmaması açısından aynen belirtilmek suretiyle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/07/2021 tarih 2019/678 Esas ve 2021/451 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
3-Davalı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan, başvurma harcı dışında istinaf karar harçlarının talep halinde davalıya iadesine,
4-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan ………. TL başvurma harcı ve ……….-TL Posta/tebligat gideri olmak üzere toplam ……….. TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücreti vekalet takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK.362/1-a maddesi gereği miktar itibariyle KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip

e~imzalıdır. e~imzalıdır. e~imzalıdır. e~imzalıdır.

M.T.