Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1485 E. 2023/526 K. 05.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1485 – 2023/526
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1485
KARAR NO : 2023/526

TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

BAŞKAN : ……….
ÜYE : …………
ÜYE : ………….
KATİP : ………
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/06/2021
NUMARASI : 2020/56 Esas- 2021/362 Karar
DAVACI : …………
VEKİLLERİ : Av. ………….
DAVALI : …………
VEKİLİ : Av. …………
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 05/05/2023
GEREKÇE TARİHİ : 05/05/2023

Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/06/2021 tarih ve 2020/56 Esas ve 2021/362 Karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ……….. tarihinde ZMMS poliçesi olmayan dava dışı ………… sevk ve idaresindeki ……….. plaka sayılı aracın müvekkiline ait ……….. plaka sayılı araca çarpması neticesinde müvekkilinin yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla …………. TL kalıcı maluliyet olmak üzere toplam :………… TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, başvuranın talep etmiş olduğu zararın Güvence Hesabının sorumluluğuna girip girmediğinin tespiti ve ilgili yerlerden gerekli raporların alınması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; Davanın kabulü ile ………… TL geçici iş göremezlik ile ……….. TL kalıcı maluliyet tazminatının temerrüt tarihi olan …………. tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı …………… vekilleri dilekçelerinde özetle; arabuluculuğa başvurulmadığı için dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddi gerektiğini, karşı tarafın başvuru şartını gerçekleştirmediğini, müvekkili kurumun geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığını, hükme esas alınan maluliyet raporunun tanzim tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik kapsamında düzenlenmediğini, kusura ilişkin alınan rapor ve kaza tespit tutanağı arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiğini, davacının kaza esnasında emniyet kemerini takmaması nedeniyle mahkemece müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, müvekkilinin temerrüdünün bulunmadığını ancak dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiğini, hesaplama yapılırken TRH 2010 yaşam tablosu ve %2’den az teknik faiz uygulanması gerektiğini ileri sürerek mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava; trafik kazası neticesi yaralanma nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Davacı vekili tarafından, kaza tarihi olan ………….. tarihinde ZMMS poliçesi olmayan dava dışı ……….. sevk ve idaresindeki ………… plaka sayılı aracın, davacıya ait …………. plaka sayılı araca çarpması neticesinde davacının yaralandığını belirterek geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı talep edilmiştir.
1-Davalı vekilince arabuluculuğa başvurulmadığına yönelik istinaf itirazının incelenmesinde; davacı tarafından dava açılmadan önce arabuluculuğa müracaat edildiği ve …………. Esas sayılı başvurusu üzerinden Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağı’nın tanzim edildiği görülmüştür. Kaldı ki özel kanunlarda tahkim veya başka bir alternatif uyuşmazlık çözüm yoluna başvuru şartı bulunduğu hallerde dava şartı olarak arabuluculuğa başvurulamayacağının düzenlemesine göre, somut olayda davacının, dava konusu uyuşmazlık dava şartı olan arabuluculuk kapsamında kalmadığı halde arabulucuk bürosuna başvuru yaptığı anlaşılmakla davalı tarafın istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
2-2918 sayılı KTK.nın 97. maddesinde “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir…” hükmü amirdir. Davacı vekilinin söz konusu hüküm kapsamında başvuruda bulunduğu, madde metninde başvuru sırasında hangi belgelerin sunulacağına ilişkin hüküm bulunmadığı sabit olduğundan davalı vekilinin başvuru şartının yerine getirilmediğine ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
3-Davalı vekili, müvekkili şirketin Geçici İş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığını belirterek istinaf talebinde bulunmuş ise de: 25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarihli 6111 Sayılı Yasa’nın 59.maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı” Yasanın geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve ………. yükümlülüklerinin sona ereceği,” öngörülmüştür. 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçmiştir. Ancak geçici iş göremezlik tazminatı madde kapsamında değerlendirilemeyeceğinden geçici iş göremezlik talebi yönünden sigorta şirketlerinin sorumluluğu devam edeceğinden bu hususa ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
Davalı vekilince hesaplamada TRH 2010 yaşam tablosunun ve %2 teknik faizin kullanılmamasının yerinde olmadığı belirtilerek istinaf itirazında bulunulmuştur.
Anayasa Mahkemesi’nin ……….. tarihli resmi gazetede yayınlanan ……….. tarihli ……….. Esas ………… sayılı iptal kararı ile, 2918 sayılı KTK nun 90. Maddesinin 1. Cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlede yeralan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin anayasaya aykırı olduğundan bahisle iptaline karar verilmiş, bu iptal kararı 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdiğinden, TRH 2010 Tablosu’na göre muhtemel bakiye ömrün belirlenmesi ve % 1,8 teknik faiz uygulanmadan tazminatın hesaplanması; bilinmeyen/ işleyecek devre hesabı yapılırken, bilinen son gelirin her yıl için %10 artırılıp %10 iskonto edilmesi yöntemi kullanılarak hesaplama yapılması gerekir. Bu itibarla hükme esas alınan aktüer raporunda TRH 2010 yaşam tablosu ve bilinen son gelirin her yıl için %10 artırılıp %10 iskonto edilmesi yöntemi kullanılarak hesaplama yapılması yerinde görülmüştür.
4-Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekir. Bu belirleme ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarca, kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası ise Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca yapılması gerekmektedir.
Evrak kapsamının incelenmesinde; davacı hakkında Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca düzenlenen 16/07/2020 tarihli maluliyet raporunda, davacıya ait 11/08/2018-16/08/2018 giriş çıkış tarihli ……….. Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen epikriz formu ve bilirkişi heyetince davacının 16/07/2020 tarihli muayene bulguları değerlendirilerek kaza nedeniyle davacının vücut fonksiyon kaybının %5, tıbbi iyileşme süresinin ise 4 ay olduğunun belirlendiği, dosya kapsamında alınan ve yine Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca düzenlenen 26/10/2020 tarihli maluliyet raporunda ise dosya kapsamında alınan 16/07/2020 tarihli maluliyet raporunda irdelenen davacıya ait 11/08/2018-16/08/2018 giriş çıkış tarihli ………. Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen epikriz formu ve davacının ……….. tarihli muayene bulguları incelenerek kaza nedeniyle davacının vücut fonksiyon kaybının %26, tıbbi iyileşme süresinin ise 4 ay olduğunun belirlendiği, dosya kapsamında alınan 25/01/2021 tarihli maluliyet raporunun ise Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri doğrultusunda düzenlendiği ve davacının kaza nedeniyle kalıcı maluliyetinin oluşmadığı ve tıbbi iyileşme süresinin 4 ay olduğu belirlendiği, yine dosya kapsamında alınan 01/02/2021 tarihli ek raporda davacının yaralanmasının Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği gereğince tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %15,2 olduğu, tıbbi iyileşme süreci dikkate alındığında 4 ay süre ile geçici iş göremezliğinin olduğu belirlenmiştir.
Her ne kadar dosya içerisinde mevcut raporlardan ………. tarihli rapor farklı yönetmeliğe göre tanzim edilmiş ve hükme esas alınan ………… tarihli sağlık kurulu raporunun kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlendiği ve kalıcı maluliyet oranının %26 olarak tespit edildiği anlaşılmış ise de; aynı yönetmelik doğrultusunda ve aynı tıbbi bulgular irdelenerek hazırlanan …………. tarihli maluliyet raporunda kalıcı maluliyet oranının %5 olarak tespit edilmesi nedeni ile, bu haliyle raporlar arasında kazadan kaynaklı yaralanma oranı bakımından açık şekilde çelişki bulunduğu anlaşıldığından, söz konusu çelişkinin giderilmesi için davacıya ait tüm tedavi evrakları ve raporlar irdelenerek, kaza ile illiyet bağı kuran, denetime elverişli, raporlar arasındaki çelişkide giderilmek suretiyle kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde ATK İhtisas Kurulu’ndan rapor alınıp, sonucuna göre, istinaf edenin sıfatı, kazanılmış hakları dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi yerinde görülmemiştir.
5-Davalı vekilince müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği belirtilerek istinaf itirazında bulunulmuştur.
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde sözkonusu olan müterafik kusur 6098 sayılı TBK’nin 52.maddesinde düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması sözkonusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir.
Davacının kazadan kaynaklı maluliyeti nedeni ile usulüne uygun maluliyet raporu aldırılmasından ve ceza dosyasının kül halinde celp edilerek incelenmesinden sonra, davacıdaki yaralanmanın ve maluliyete esas teşkil eden arazın niteliğine göre, davacının kaza sırasında emniyet kemerinin takılı olup olmadığı ve zararın meydana gelmesinde ve artmasında müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı değerlendirilerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken müterafik kusur hususunda olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın eksik inceleme ile hüküm tesisi yerinde görülmemiştir.
6-Davalı tarafın kaza tespit tutanağı ve kusur raporu arasında bulunan çelişkinin giderilmediğine ilişkin istinaf itirazının değerlendirilmesinde;
Olay sonrası düzenlenen trafik kazası tespit tutanağında, davacı sürücünün 2918 sayılı KTK 56/1-a maddesi gereği şerit izleme ve değiştirme kurallarına riayet etmemek nedeniyle kusurlu olduğunun belirtildiği, davacı sürücünün yargılandığı ………. tarihli kusur raporunda ve mahkemece alınan ………… tarihli kusur raporunda, ZMMS poliçesi olmayan ……….. plaka sayılı aracın dava dışı sürücüsü ……….. KTK 54/b maddesi gereği hatalı sollama gerçekleştirmesi nedeniyle tam kusurlu olduğu, davacının ise herhangi bir kusurunun bulunmadığı belirtilmiştir.
Kaza tespit tutanağı ile mahkemece ve ceza dosyasında aldırılan bilirkişi raporu arasında kusur değerlendirilmesine ilişkin çelişki olduğu gözetilerek olayın aydınlatılması zorunlu olup, mahkemece davacı sürücünün yargılandığı ceza dosyası da celp edilerek, İTÜ veya Karayolları Fen Heyeti gibi kuruluşlardan seçilecek bilirkişi heyetine dosyanın tevdii ile soruşturma aşamasında alınan beyanlar, kaza tespit tutanağı, kazaya ait fotoğraflar ve görüntüler dikkate alınarak, kazanın oluş şekli ve kusur durumu hususunda dosya içerisinde mevcut raporlar arasındaki çelişkiyide giderir ayrıntılı denetime imkan verir rapor aldırılarak sonucuna göre hüküm tesisi gerekmektedir.
Bu aşamada sair yönler incelenmeksizin HMK’nın 353/1-a.4-6 maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve dairemiz kararına uygun şekilde tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak davanın yeniden görülerek eksikliklerin giderilmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/06/2021 tarih ve 2020/56 Esas ve 2021/362 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a,6 maddeleri gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE,
3-Davalı yandan tahsil edilen istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
4-İstinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda değerlendirilmesine,
5-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davalı ………….. TL tutarlı teminat mektubunun iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi.05/05/2023

Başkan Üye Üye Katip

e~imzalıdır. e~imzalıdır. e~imzalıdır. e~imzalıdır.

M.T.