Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1469 E. 2022/1311 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1469
KARAR NO : 2022/1311

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/01/2021
NUMARASI : 2018/1292 Esas- 2021/72 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 30/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/06/2022

Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/01/2021 tarih ve 2018/1292 esas ve 2021/72 karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …. tarihinde …. ili …. ilçesi …mahallesi …kavşağı mevkiinde …..’in yönetiminde bulunan ….plakalı aracın dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu orta refüje çıkması neticesinde tek taraflı trafik kazası meydana geldiğini, araçta yolcu olarak bulunan müvekkili …’ın ağır yaralandığını, kusurunun bulunmadığını, davacının yaralanması ve iş gücü kaybına uğraması nedeniyle meydana gelen zarardan sürücülerin yanı sıra diğer davalı araç sahipleri ve araçların ZMMS yapan sigorta şirketlerinin de sorumlu olduğunu, … için şimdilik 200,00 TL’lik maddi tazminatın (50,00 TL geçici iş göremezlik, 50 ,00TL sürekli işgücü kaybı, 50,00 TL bakım ve 50,00 TL bakıcı gideri) tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirkete usulüne uygun olarak müracaat etmediğini, davanın usulüne uygun başvuru yapılmamış olması nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, dosyanın 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1221 Esas dosyası ile birleştirilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile; 360.000,00 TL maddi tazminatın davalı … şirketine başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası olan 05/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

İstinaf kanun yoluna başvuran davalı … şirketi vekili dilekçesinde özetle; hükme esas alınan maluliyet raporunun ortopedi uzmanı, fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı, göz hastalıkları uzmanı, dahiliye uzmanı ve nöroloji uzmanı tarafından imzalanmış olup teşhis olarak ruhsal bozukluk- anksiyete bozukluğunun belirtildiğini, belirtilen uzmanlar tarafından anksiyete teşhisi ile hazırlanan raporun tazminat talebinde esas alınmasının hukuki mesnetten yoksun olduğunu, raporunun 20.02.2019 tarihinde yayınlanan yönetmeliğe uygun düzenlenmediğini, raporun tanzim tarihi itibariyle Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik ve ekleri uyarınca hazırlanması gerektiğini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte şayet tazminat sorumluluğu doğacak ise hesaplanacak tazminattan hatır taşımacılığı indirimi yapılması gerektiğini, istiap haddi aşımı nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, istinafa konu kararda hükmedilen tazminat türünün açıkça belirtilmediğini, hükmün eksik ve hatalı olduğunu, faizin hatalı talep edildiğini, müvekkili sigorta şirketinin temerrüde düşmemiş olduğunu, avans faiz talebinin reddi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

Dava; trafik kazası nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Davacı tarafça, dava dışı …..’in sevk ve idaresindeki …. plakalı araçta yolcu olduğunu ve aracın yaptığı tek taraflı kazada yaralandığını belirterek, geçici, sürekli iş gücü kaybı, bakım ve bakıcı gideri nedeni ile tazminat talep edilmiştir.

1-Davalı tarafça hükme esas alınan maluliyet raporunun usulüne uygun olarak düzenlenmediği belirtilerek istinaf itirazında bulunulmuştur.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.

Hükme esas alınan heyet raporunun incelenmesinde; Hastanın sol omuzdan dezartiküle, sağ üst ekstremite eklem hareket açıklığının tam, sağ üst ekstremite kas gücünün 4/5, her iki alt ekstremite kas güçlerinin doğal olduğu, yapılan EGM’sinde sağ aksliller ve ulnar sinir ılımlı hasarı, radial sinir ağır hasarı izlendiği, yapılan pisikiyatrik muayenesinde şahısta tedavi ile işlevselliği kısmen düzelen anksiyete bozukluğu olduğu, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık kurulu Raporları hakkındaki yönetmelik uyarınca özür oranının % 76 olduğunun belirtildiği, ancak rapor içeriğinde şahsın birden fazla arızasının olduğunun belirlenmesine rağmen maluliyetinin hangi arızadan kaynaklı olduğu ya da hangi arızalar nedeni ile ne şekilde, hangi formüle göre hesaplama yapıldığının belirtilmediği, raporu düzenleyen heyet içerisinde Nöroloji uzmanının bulunduğu ancak psikiyatri uzmanının bulunmadığı anlaşılmıştır.

Buna göre davacının yaralanmadan kaynaklı maluliyetininin tespiti için tüm tedavi evraklarının getirtilip değerlendirmek üzere içerisinde Psikiyatri ve Nöroloji uzmanlarının da bulunduğu bilirkişi heyetinden kaza tarihinde geçerli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine ve temyiz eden davalının usuli kazanılmış hakları gözetilerek, davacıda kazadan kaynaklı “anksiyete bozukluğu”na ilişkin kalıcı maluliyet bulunup bulunmadığı, varsa oranının ne olduğu, rapor içeriğinde tedavi ile işlevselliği kısmen düzeleceği belirtildiğinden bu rahastsızlığının ömür boyu devam edip etmeyeceği, anksiyete bozukluğunun bakiye ömrü boyunca sürüp sürmeyeceği hususlarında bilirkişi heyetince gerekli görülmesi halinde davacının bizzat muayenesi de yapılarak ayrıntılı, gerekçeli, tıbbi tespitleri içeren, denetime elverişli, kaza ile illiyet bağı kuran, rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; eksik incelemeyle, denetime imkan vermeyen rapor uyarınca yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiştir. (Yargıtay 4. H.D.nin 2021/6637 E. 2021/11516 K., Yargıtay 4. H.D.nin 2021/15223 E. 2021/10270 K.)

2-Davalı vekilince araçta istiap haddini aşar nitelikte yolcu bulunduğu, bu itibarla tazminattan müterafik kusur nedeni ile indirim yapılması gerektiği belirtilerek istinaf itirazında bulunulmuştur.
Mahkemece davacının kaza esnasında emniyet kemeri takmadığına ilişkin somut bir tespitin bulunmaması nedeni ile müterafik kusur indirimi yapılmadığı belirtilmiştir.

Somut olayda kaza esnasında araç içerisinde davacı ve vefat eden davacının 9 yaşındaki oğlu ile birlikte toplam 6 kişi bulunduğu anlaşılmıştır. Bu durumda müterafik kusur indirimi yapılabilmesi için kazanın oluşumunda veya zararın artmasında istiap haddinin aşılmasının etkisi olması gerekir. Kaza tespit tutanağında ve dosya kapsamına göre kaza esnasında davacının emniyet kemerinin takılı olup olmadığına ilişkin bir belirlemenin yapılmadığı görülmüştür. Dosya içerisinde aracın yolcu taşıma kapasitesi ile ilgili ruhsat örneğine rastlanılmamıştır. Aracın …….. olduğu ZMMS içeriğinde belirtilmiştir. Bu itibarla mahkemece aracın ruhsat örneğinin celbi ile yolcu taşıma kapasitesi araştırılarak istiap haddinin aşılıp aşılmadığı, istiap haddi aşılması ve yolcu sayısı nedeni ile kemerin takılı olmadığının tespiti ile, kemerin takılı olmaması halinde bu durumda davacının kazadaki yaralanma şekli arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı konusunda gerekirse maluliyet raporunu düzenleyen bilirkişi heyetinden rapor alınarak, bu hususta ispat yükünün davalı tarafda olmasıda dikkate alınarak sonucuna göre müterafik kusur indirimi konusunda karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. (Yargıtay 4. H.D.nin 2021/7361 E. 2021/11034 K. )

3-6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu düzenlemeye göre, davacı tarafın, davaya konu ettiği her bir talebin hüküm altına alınması hakim için bir zorunluluktur. (Yargıtay 17.H.D. 2014/9227 E. 2016/8118 K.) Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olmasına rağmen, kabul edilen miktarlarının hangi zarar kalemlerine ilişkin (geçici iş göremezlik, sürekli ve bakıcı gideri vs) olduğuna dair gerekçede denetime imkan verir şekilde belirtilmemesi yerinde görülmemiştir.

Yukarıda açıklanan nedenle, bu aşamada sair hususular incelenmeksizin HMK’nın 353/1-a.6 maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve dairemiz kararına uygun şekilde tarafların kazanılmış hakları da nazara alınarak, davanın yeniden görülerek eksikliklerin giderilmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.

KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE;
Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/01/2021 tarih ve 2018/1292 esas ve 2021/72 sayılı kararının HMK’nın 353/1-a,6 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
Dosyanın davanın yeniden görülmesi için MAHALLİNE İADESİNE,
2-Davalıdan tahsil edilen istinaf karar harcının istek halinde davalı tarafa iadesine,
3-İstinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama neticesinde verilecek kararla birlikte değerlendirilmesine,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davalı ……. Sigorta A.Ş. tarafından tehiri icra talebi kapsamında … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasına mehil vesikası için ibraz edilen … Bankası …… tarihli ve…… numaralı …. TL tutarlı teminat mektubunun yatırana İADESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Katip
… … … …