Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1217 E. 2023/246 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1217 – 2023/246
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1217
KARAR NO : 2023/246

TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

BAŞKAN : ……
ÜYE : …….
ÜYE : ……
KATİP : …….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/04/2021
NUMARASI : 2020/944 Esas- 2021/389 Karar
DAVACI : ………
VEKİLİ : Av. ……
DAVALI : 1 -……
DAVALI : 2 -……
VEKİLİ : Av. ………
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 02/02/2023
GEREKÇE TARİHİ : 30/03/2023

Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/04/2021 tarih ve 2020/944 Esas ve 2021/389 Karar sayılı kararı aleyhine davacı-lı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …… günü davalı ……. yönetimindeki aracın otobüs durağında şoförün dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde direksiyon mahallinden düğme ile kontrol ettiği otobüs kapısını açması ve kapatması neticesinde müvekkilinin kolunun kapı arasında kaldığını ve kırıldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik ……. TL maddi tazminatın işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden, sigortacı yönünden sigorta limitini aşmamak üzere temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme davalılara ödettirilmesine, ayrıca …… TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ve yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ……. A.Ş.vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın husumetten reddini, mahkemenin aksi kanaate olması halinde gelişen kazada kendileri ve şoförlerinin bir kusuru bulunmadığını ileri sürerek esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ……. Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin poliçe miktarı ile sınırlı olduğunu, kendilerine yazılı başvuru yapılmamış olduğunu, geçici iş göremezlik talep koşullarının bulunmadığını, maluliyet oranının belirlenmesi hususunun adli tıp kurumu 3.ihtisas dairesinin görev alanında bulunduğunu bildirerek somut olayda sigortalısının kusurunun bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, aktüer hesabının aktüer siciline kayıtlı kişiler tarafından yapılmasını, faiz miktarının ve tarihinin hatalı olduğunu, davacının SGK’da ödeme alıp almadığının araştırılması gerektiğini, ceza soruşturmasında uzlaşma sağlanıp sağlanmadığının araştırılması gerektiğini davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; Davacının Manevi Tazminat Talebinin Kısmen Kabulü ile, ….. TL Manevi Tazminatın haksız eylem tarihi olan ……. tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalılar işleten ……. Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile araç sürücüsü …… müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …… ÖDENMESİNE, Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE karar verilmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı …… dilekçesinde özetle; davacının araç içerisindeyken uyarıları dikkate almadığını, koruma tedbirlerine uymadığını, dosyada kusur tespiti yapılması gerektiğini, yeteri kadar inceleme ve araştırma yapılmadığını, dava konusu olayın tamamen davacının kusurundan kaynaklandığını belirterek mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı ……… İnş. Gıda san. Ve tic. A.ş. vekili dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece itirazlarının dikkate alınmadan değerlendirme yapıldığını, yolcuların kendi emniyetinden kendilerinin sorumlu olduklarını, davacı tarafından açılan manevi talebe ilişkin davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, sebepsiz zenginleşmeye yol açan dava olduğunu, bu nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, KTK ve TBK genel hükümlerine göre trafik kazası nedeniyle manevi tazminat talepli davadır.
HMK 355 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde;

Davacı tarafça, kaza tarihi olan …… tarihinde davacının davalı ……. yönetimindeki ……… plakalı yolcu otobüsünde seyir halinde iken sürücünün dikkatsizliği nedeniyle kapı kolunun sıkışmasından kaynaklı olarak kolunun kırıldığını ileri sürerek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunulmuştur.
Mahkemece maddi tazminat yönünden dosya tefrik edilmiş ve işbu dosyada sadece manevi tazminata yönelik yargılama yapılarak hüküm tesis edilmiştir.
TBK’nın 74. maddesinde haksız eylemin “kusur” öğesi konusunda hukuk hakimine tanınan yetkiler iki bölüm olup, birincisi “kusur bulunup bulunmadığına”, öteki “kusurun derecesini ve zararın tutarını belirlemeye” ilişkindir. Maddenin ilk cümlesine göre “kusurun varlığını” araştırmada yetkileri sınırlı olan hukuk hakimi, maddenin ikinci cümlesine göre “kusurun derecesini ve zarar tutarını belirlemede” tam bağımsız kılınmıştır.
HMK 266 madde hükmüne göre kusur oranlarının belirlenmesi teknik değil hukuki bir konudur. Elde edilen teknik bulgulara göre hakim bu oranı belirlemede ihlal edilen kuralları gözönüne almalıdır.
Haksız fiilden dolayı sorumlu olabilmek için kusurun bulunması şarttır.
Mahkemece dava konusu kaza nedeniyle davalı araç sürücüsü yolcu indirme ve bindirme kurallarını ihlal etmek, kalkış ve duraklama ve yolcu kapılarının açılması anında aynalar ve araç içi kameralardan gerekli kontrolleri yapmamak, hareket halindeki otobüsün kapılarını yolcuların can ve seyir güvenliğini tehlikeye atacak şekilde kontrolsüzce açmak ve yolcu indirme bindirme kurallarını ihlal etmiş olduğundan kazanın oluşumunda asli kusurlu, davacının ise kendi yaralanmasına sebep olan olayda korunma tedbirlerine uymaması ve araç içi uyarı yazılarına rağmen uyarılan bölgede yolculuk yapmak eylemi nedeniyle tali derece de kusurlu bulunmuş ve bu değerlendirmenin olaya uygun olduğu değerlendirilerek davalıların kusursuz olduklarına ilişkin itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davacının yaralanması nedeniyle maluliyet raporu alınmaksızın hüküm kurulmuş ise de, bu hususa ilişkin her iki davalının da istinaf itirazının bulunmaması ve dosya kapsamında toplanan davacıya ait tedavi evraklarının incelenmesinde araç içi trafik kazası nedeniyle davacının kolunda kırık oluştuğu hususunun sabit olması göz önüne alınarak maluliyet raporu alınmaksızın hüküm kurulması konusunda sadece eleştirilmekle yetinilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, usuli işlemlerin kanuna uygun şekilde yapılarak, hükme esas alınan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, işleten tanımının 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde yapıldığı, 2918 sayılı KTK’nın 3. maddesine göre trafik sicilinde malik görülen kişinin işleten olması ve daval … A.ş ‘nin araç sahibi olması nedeniyle davalı sürücü ile beraber müştereken ve müteselsilen davacıya karşı sorumlu olması nazara alınarak davalı sürücü ve davalı işleten vekillerini istinaf itirazları yerinde görülmemiş ve istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1. maddesine göre esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı ……. vekilinin ve davalı …….. İmar İnş. Gıda san. Ve tic. A.ş. vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine,
2-Alınması gereken …… TL istinaf karar harcından peşin alınan ….. TL nin mahsubu ile bakiye …… TL’nin davalı ……. alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Alınması gereken …… TL istinaf karar harcından peşin alınan …… TL nin mahsubu ile bakiye ……. TL’nin davalı ……. İmar İnş. Gıda san. Ve tic. A.Ş.’den alınarak hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
5-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Gider avansından harcanmayan kısmın talep halinde ilgilisine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olarak oybirliği ile karar verildi. 02/02/2023

Başkan Üye Üye Katip

e~imzalıdır. e~imzalıdır. e~imzalıdır. e~imzalıdır.

M.T.