Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1113 E. 2023/200 K. 25.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1113 – 2023/200
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1113
KARAR NO : 2023/200

TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

BAŞKAN : ……..
ÜYE : ………
ÜYE : ……..
KATİP : ………

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/03/2021
NUMARASI : 2019/583 Esas- 2021/211 Karar
DAVACI : ………….
VEKİLİ : Av. ……………..
DAVALI : ………….
VEKİLİ : Av. ………..
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 25/01/2023

Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/03/2021 tarih ve 2019/583 Esas ve 2021/211 Karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin davalı sigorta şirketine sigortalı aracının kusuru ile meydana gelen kazada hiçbir kusurunun bulunmadığını, ağır şekilde yaralandığını, daha önce açılan ve kesinleşen davadaki maluliyetin artış gösterdiğini, artan maluliyet ve bakıcı gideri tazminatı talep ettiklerini, yapılan başvuruya rağmen cevap verilmediğini, arabuluculuğun anlaşamama ile sonuçlandığını, tüm bu nedenlerle ………. TL artan maluliyet tazminatı, ………. TL bakıcı gideri tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Talebin zamanaşımına uğradığını, kesinleşmiş mahkeme hükmü bulunması nedeniyle dava şartının sağlanmadığını, kaza ile maluliyet arasındaki illiyet bağının ispatlanması gerektiğini, çelişkiyi giderecek ATK raporu alınması gerektiğini, aracın özel araç olması nedeniyle yasal faize hükmedilmesi gerektiğini, usulüne uygun başvuru bulunmadığından dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini tüm bu nedenlerle davanın reddi gerektiğini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; Davanın kısmen kabulü ile bakıcı giderine yönelik tazminat talebinin zamanaşımı nedeniyle reddine, artan maluliyete yönelik talebin kısmen kabulü ile ………. TL tazminatın ………. tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı …………. A.Ş. vekili dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığını, hem davanın hem de ıslah edilen miktar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm tesisinin kabul edilemeyeceğini, ıslah dilekçesi taraflarına tebliğ edilmeden davanın karara çıktığını, dosyaya sunulan maluliyet raporunun kazadan 8 yıl sonra alındığını, maluliyet raporları arasında fahiş fark olması durumunda çelişkinin giderilmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesi’ne gönderilmesi gerektiğini ileri sürerek mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan artan maluliyet ve bakıcı giderine yönelik ZMMS sigortacısına yöneltilen maddi tazminat davasıdır.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Davacı vekili, müvekkilinin meydana gelen kazada yaralandığını ve malul kaldığını, cismani zararın tazmini amacı ile davalı sigorta şirketine karşı daha önce açtığı ………… Asliye Hukuk Mahkemesinin ……….. esas sayılı dosyasında %…….. maluliyet oranı ile hüküm kurulduğunu, ancak davacı tarafından ………. ………Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan ……… tarihli raporda maluliyetinin %…….. olarak tespit edildiğini belirterek artan maluliyeti için eldeki dosyada kalıcı maluliyet, geçici maluliyet ve bakıcı gideri için maddi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece %…….. maluliyet oranını tespit eden …….. tarihli rapor esas alınarak karar verilmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, davacıdaki maluliyet oranındaki artışın kaza ile illiyet bağının araştırılması gerektiğini, maluliyet artışına ilişkin yerindelik denetimi yapılması gerektiğini ileri sürerek itiraz etmiş ise de bu itirazlar net olarak cevaplandırılmadan karar verilmiştir. Eksik inceleme ile karar verilemez.
Öncelikle, mahkemece, maluliyet oranındaki artışın nedenlerinin denetime açık şekilde belirlenmesi, kaza sonrasında ve daha önceki tahkim başvurusu sonrasında davacının tedavi gördü ise buna ilişkin tüm tedavi belgelerinin getirtilmesi, yine yukarıda raporda belirtilen belgelerin getirtilmesi ondan sonra davacıda ki maluliyet oranının artmasında veya maluliyetin artmasının önlenmesinde üzerine düşen yükümlülük olup olmadığının, maluliyet oranının artışında davacıya da izafe edilebilecek bir kusur bulunup bulunmadığının araştırılması gereklidir. (TBK 52 md.)
Buna göre, maluliyet oranının tespiti ve ilk başvurudaki maluliyet oranı ile arasındaki farkın değerlendirilmesi hususlarının konusunda uzmanlık gerektiren hususlardan olduğu gözetilerek, mahkemece, maluliyet oranının artmasında davacının kusurunun olup olmadığı, maluliyet oranının artmasında özellikle de bu artışın sebebinin davacının opere olmaması olduğu gözetildiğinde davacının da alabileceği önlemler olup olmadığının; zararın artmasına katkısının/kusurunun olup olmadığının, davalının bu maluliyet artışından sorumluluğunun bulunup bulunmadığının, davacıya önerilen tedavilerin/egzersizlerin bulunup bulunmadığının ve davacı tarafça bunların yerine getirilip getirilmediğinin veya bu tedbirler ve tedaviler yerine getirilse idi dahi aynı şekilde maluliyet durumunda artış olup olmayacağının ve maluliyetinin hangi zaman diliminde arttığının tıbben tespitinin yapılmasının davacının tüm tedavi belgeleri dosya kapsamına kazandırılarak, ATK veya üniversitelerin adli tıp ana bilim dalı başkanlıklarından rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi ve davalının zamanaşımı itirazının değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmüştür.
Davalı vekilince, bedel arttırım dilekçesinin taraflarına tebliğ edilmeksizin hüküm tesis edildiği belirtilerek istinaf itirazında bulunulmuştur.
Davacı tarafça, dava belirsiz alacak davası olarak açılmıştır. Belirsiz alacak davası 6100 sayılı HMK’nın 107 maddesinde düzenlenmiş olup söz konusu madde uyarınca “(1) Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.(2) (Değişik:22/7/2020-7251/7 md.) Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olduğunda, hâkim tarafından tahkikat sona ermeden verilecek iki haftalık kesin süre içinde davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın talebini tam ve kesin olarak belirleyebilir. Aksi takdirde dava, talep sonucunda belirtilen miktar veya değer üzerinden görülüp karara bağlanır.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 27. maddesinde ise Hukuki Dinlenilme Hakkı düzenlenmiş olup söz konusu madde uyarınca; Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak; Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını; mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir.
Somut uyuşmazlıkta davacı tarafça ……….. tarihli bedel arttırım dilekçesi ibraz edildiği, mahkemece ……… tarihli duruşmada davanın kısmen kabulüne karar verildiği, davalı vekilinin duruşmada hazır bulunmadığı, bu itibarla kendisine sadece bilirkişi raporu tebliğ edilen ancak bedeli tam olarak bilmeyen davalının hukuki dinlenilme ve savunma hakkının ihlal edildiği anlaşılmakla belirtilen ihlalin giderilerek davacı tarafça hazırlanan bedel artırım dilekçesinin davalıya tebliğ edilmesi için kararın kaldırılması gerekmiştir. (Yargıtay 4.H.D.nin 2021/24653 E. 2022/6020 K.)
Yukarıda açıklanan nedenle, bu aşamada sair hususlar incelenmeksizin HMK’nın 353/1-a.6 maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, yeniden rapor almak üzere ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve dairemiz kararına uygun şekilde tarafların kazanılmış hakları da nazara alınarak, davanın yeniden görülerek eksikliklerin giderilmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilerek HMK’nın 353/1-a,6 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ……. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …….. tarih ve ………. Esas ve ……… Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a,6 maddeleri gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE,
3-Davalı yandan tahsil edilen istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
4-İstinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda değerlendirilmesine,
5-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın kesin olması nedeniyle tebligatların ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip

e~imzalıdır. e~imzalıdır. e~imzalıdır. e~imzalıdır.

M.T.