Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/1111 E. 2023/193 K. 25.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1111 – 2023/193
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1111
KARAR NO : 2023/193

TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

BAŞKAN : ……..
ÜYE : ………
ÜYE : ……..
KATİP : ………

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/03/2021
NUMARASI : 2020/513 Esas- 2021/208 Karar
DAVACI : ……….
VEKİLİ : Av. …………
DAVALI : ……………
VEKİLLERİ : 1-Av. ………..
2-Av. …………..
FERİ MÜDAHİL : ………………
VEKİLİ : Av. ………..
İLİŞKİLİ KİŞİ : …………….
İHBAR OLUNAN : …………..
VEKİLİ : 1-Av. ………
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 25/01/2023

Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/03/2021 tarih ve 2020/513 Esas ve 2021/208 Karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin eşinin yolcu olarak bulunduğu, dava dışı sürücü ……… kullandığı aracın seyir halinde iken sigortası bulunmayan araç sürücüsünün tüm kusuru ile çarpışması sonucu meydana gelen kazada eşinin yaşamını yitirdiğini, davalıya yöneltilen destekten yoksun kalma talebine ilişkin yapılan başvuruya rağmen ödeme yapılmadığını belirterek şimdilik ……… TL destekten yoksun kalmaya yönelik tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkemenin yetkisiz olduğunu, haksız fiilin gerçekleştiği yerin Suruç olduğunu, usulüne uygun başvurunun bulunmadığını, ATK tarafından kusur raporu aldırılması gerektiğini, sürücü vefatlarının teminat dışında olduğunu, SGK ödemelerinin hesaptan mahsup edilmesi gerektiğini, teknik faizin %…….. olarak hesaplanması gerektiğini, davanın sürücü ve işletene ihbar edilmesini talep ederek açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulü ile destekten yoksun kalmaya yönelik ………. TL tazminatın …….. tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı …….. Hesabı vekili dilekçesinde özetle; davacı tarafın başvuru şartlarını yerine getirmediğini, kusur raporunun denetime elverişli olmadığını ve ATK’dan alınması gerektiğini, müteveffanın emniyet kemeri takmaması nedeniyle tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, TRH 2010 tablosuna göre hesaplama yapılması gerektiğini ileri sürerek mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalmaya yönelik maddi tazminat davasıdır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Davacı vekili tarafından, dava dışı sürücü ………. sevk ve idaresindeki araç içerisinde müteveffanın yolcu olarak bulunduğunu esnada ihbar olunan sürücü …………. kullandığı ………… plakalı aracın çarpışması sonucu meydana gelen kazada davacının eşinin vefat ettiği belirtilerek maddi tazminat talep edilmiştir.
Davalı vekilince, davaya konu talepler bakımından davacılar tarafından kurumlarına davadan önce usulüne uygun bir başvuruda bulunulmadığı belirtilerek istinaf itirazında bulunulmuş ise de; 2918 sayılı KTK.nın 97.maddesi “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir…” hükmünü amirdir. Davacıların söz konusu hüküm kapsamında davalı Güvence Hesabına başvurduğu, madde metninde başvuru sırasında hangi belgelerin sunulacağına ilişkin hüküm bulunmadığı sabit olduğundan davalı vekilinin başvuru şartının yerine getirilmediğine ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
Davalı vekilince hesaplamada TRH 2010 yaşam tablosunun kullanılmamasının yerinde olmadığı belirtilerek istinaf itirazında bulunulmuştur.
Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli 2019/40 Esas 2019/40 sayılı iptal kararı ile, 2918 sayılı KTK nun 90. Maddesinin 1. Cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlede yeralan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin anayasaya aykırı olduğundan bahisle iptaline karar verilmiş, bu iptal kararı 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdiğinden, TRH 2010 Tablosu’na göre muhtemel bakiye ömrün belirlenmesi ve % 1,8 teknik faiz uygulanmadan tazminatın hesaplanması; bilinmeyen/ işleyecek devre hesabı yapılırken, bilinen son gelirin her yıl için %10 artırılıp %10 iskonto edilmesi yöntemi kullanılarak hesaplama yapılması gerekir.
Mahkemece hükme esas alınan aktüer raporunda, her ne kadar bakiye ömür PMF yaşam tablosuna göre belirlenmiş ve Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin güncel içdihatlarında TRH 2010 tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağı belirtilmekte ise de, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada hak sahipleri için daha kısa ömür süreleri belirleyen PMF 1931 Tablosu’nun (TRH 2010 Tablosu’ndan daha kısa ömür süresi belirlediği ve davalı lehine olduğundan) kullanılması, düzenlenen aktüer bilirkişi raporunun davalı lehine olması nedeni ile istinaf edenin sıfatına göre aleyhe kaldırma yasağı gereği kaldırma nedeni yapılmamıştır. (Yargıtay 4. H.D.nin 2021/8360 E. 2022/2878 K., Yargıtay 4.H.D.nin 2021/2486 E. 2021/3312 K., Yargıtay 4. H.D.nin 2021/8360 E. 2022/2878 K.)
Somut olayda davacının vefat eden eşinin meydana gelen trafik kazası esnasında davaya konu trafik kazasına karışan ……… plakalı aracın sağ arka koltuğunda yolcu olduğu ve müteveffanın ölü muayene raporuna göre kafa travması sonucu vefat ettiği anlaşılmakta ise de, kazaya sebebiyet veren karşı aracın müteveffanın içinde bulunduğu araca arkadan çarpması ve müteveffanın aracın sağ arka koltuğunda oturması itibariyle meydana gelen kazada emniyet kemerinin takılı olmamasının müteveffanın zararını artırıcı bir etken olmadığı değerlendirilerek müterafık kusur indirimi yapılmamasına ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, mahkemece aldırılan kusur raporuna göre, ……. plakalı araç sürücüsünün müteveffanın yolcu olarak bulunduğu ………. plakalı araca arkadan çarpması sonucu gerçekleşen kazada dava dışı sürücü ………. tam kusurlu olduğu, mahkemece hükme esas alınan kusur raporunun olayın oluş şekline ve kazaya ilişkin ……….. CBS tarafından alınan ……….. tarihli kusur raporu ile de uyumlu olduğu anlaşılmakla usuli işlemlerin kanuna uygun şekilde yapılarak, aşamalarda ileri sürülen iddia ve cevapların denetimi sağlayacak biçimde eksiksiz sergilenip, hükme esas alınan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı vekili tarafından yapılan istinaf itirazları yerinde görülmemiş ve başvurunun HMK’nın 353/1-b,1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine,
2-Alınması gereken …………. TL istinaf karar harcından peşin alınan ………. TL nin mahsubu ile bakiye ………. TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansından harcanmayan kısmın talep halinde ilgilisine iadesine,
6-Kararın kesin olması nedeniyle tebligatların ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olarak oybirliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip

e~imzalıdır. e~imzalıdır. e~imzalıdır. e~imzalıdır.

M.T.