Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/986 E. 2022/916 K. 13.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/986 – 2022/916
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/986
KARAR NO : 2022/916

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : ……….
ÜYE : ……….
ÜYE : …………..
KATİP : …………
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/03/2020
NUMARASI : 2018/1229 Esas- 2020/259 Karar
DAVACI : ….. – T.C. NO: ……….
VEKİLLERİ : Av. ……….
: Av. …………
DAVALI : 1 -……..- T.C. NO:…….
VEKİLİ : Av. ….- [….] UETS
DAVALI : 2 -…..
VEKİLLERİ : Av. ….- [….] UETS
: Av. …..
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 13/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/06/2022

Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/03/2020 tarih, 2018/1229 Esas ve 2020/259 Karar sayılı kararı aleyhine davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı sigorta şirketine …. ile sigortalı …. plakalı araç ile davacının sevk ve idaresindeki …. plakalı motosikletin çarpışması şeklinde gerçekleşen … tarihli trafik kazasında, davacının yaralandığını ve geçici-sürekli olacak şekilde iş-güçten kaldığını, kazanın sigortalı araç sürücüsü davalı ….’nun kusuru ile gerçekleştiğini, zararın karşılanması için davalı sigorta şirketine müracaat edilmiş ise de sonuç alınamadığını beyanla, gerçek zarar belirlendiğinde dava değerini artırma hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.500-TL geçici ve 2.500-TL sürekli işgöremezlik zararı olmak üzere toplam 5.000-TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsilini, ayrıca oluşan manevi zararının tazmini kapsamında 50.000-TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı ….’ndan tahsilini talep ve dava etmiş, davacı vekili 03/01/2020 tarihli dilekçesi ile dava değerini 77.355,44.TL’ye yükseltmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde; davadan önce müvekkili sigorta şirketine yapılan müracaatın davacıdan kaynaklı sebeplerle sonuçlandırılamadığını ve buna göre dava şartının yerine getirilmediğini, …. plakalı aracın …. tarihleri arasında davalıya …. ile sigortalandığını, ancak sorumluluğun sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, geçici iş göremezlik zararının teminat kapsamında bulunmadığını, davacının hatır için taşındığını ve müterafik kusurlu olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin kazada kusurunun bulunmadığını ve ayrıca istenilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, maddi tazminat davası hakkında davanın kabulüne; 77.355,44 TL’nin davalı …. yönünden kaza… ve davalı sigorta şirketi yönünden… tarihinden itibaren işleyecek yasal yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat davası hakkında davanın kısmen kabulüne; 20.000-TL’nin kaza tarihinden … itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ndan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Davalı sigorta vekili tarafından süresi içerisinde sunulan istinaf dilekçesinde; davacının usulüne uygun başvuru yapmadığını, hatalı yönetmelik hükümlerine göre maluliyet raporu alındığını, kusur raporunun hatalı olduğunu, dava dilekçesinde yer almayan bir talebin ıslah dilekçesi ile talebinin mümkün olmadığını, geçici iş göremezlikten sorumlu olmadıklarını, davacı kask ve koruyucu ekipman takmadığı için müterafik kusur indiriminin yapılması gerektiğini, maluliyet raporu tarihinden itibaren faiz verilmesi ve soruşturma dosyası getirtilerek uzlaşma sağlanıp sağlanmadığının tespit edilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı …. vekili istinaf dilekçesinde, kusuru kabul etmediklerini, davacının kask ve koruyucu ekipman takmadığını, müterafik kusur indiriminin yapılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
HMK 355 md. gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde;
Dava, trafik kazası ile oluşan maluliyete dayalı maddi manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı tarafından 5.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminat davası açılmış ise de, ön inceleme duruşmasında maddi tazminat talebi 2.500,00 TL geçici iş göremezlik ve 2.500,00 TL kalıcı maluliyet olarak açıklanmakla davalı vekilinin ıslah ile geçici iş göremezlik talep ettiğine ilişkin iddiasının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
2918 sayılı KTK.nın 97. maddesi “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir…” hükmünü amirdir. Davacının söz konusu hüküm kapsamında davalı kuruma başvurduğu, kaldı ki madde metninde başvuru sırasında hangi belgelerin sunulacağına ilişkin hüküm de bulunmadığı sabit olduğundan davalı vekilinin faiz başlangıcının başvurudan 15 gün sonrasında başlatılması kararının hatalı olduğuna ve gerekli belgelerle başvurulmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğine ilişkin istinaf itirazları kabul edilmemiştir.
6111 sayılı yasanın 59. maddesi ile değişik 2918 sayılı KTK’nın 98. maddesi ile getirilen ” Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır” hükmü gereğince trafik kazası sonucu yaralanan kişi, tümüyle iyileşip eski sağlığına kavuşuncaya kadar yaptığı tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmet bedelleri…. tarafından karşılanacaktır. Geçici iş göremezlik tazminatının ve bakıcı giderinin bu madde kapsamında değerlendirilemeyeceği ve bu tazminatların da davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda olduğu belirtildiği üzere davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun devam ettiğinden, tüm bu açıklanan nadenlerle davalı vekilinin itirazın yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüte düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. Ancak, trafik kazaları esas itibariyle haksız eylem sayılan hallerden olmakla birlikte trafik sigortasını yapan sigortacı bakımından temerrütün bu tarihte oluştuğunun kabulü mümkün değildir. 2918 sayılı KTK’nın 99/I. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Bu nedenle davalının maluliyet raporu tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği önündeki istinafı yerinde görülmemiştir.
Mahkemece kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan özürlülük ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurul raporları hakkında yönetmelik hükümlerine göre rapor tanzim edilmiş ve ceza dosyasının celbiyle incelenmesinde uzlaşma olmadığı için sanık hakkında kamu davası açıldığı ve yargılamanın devam ettiği tespit edilmiştir.
Delillerin takdirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve özellikle Mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarının TBK’nın 56. (BK’nun 47.) maddesindeki özel haller ile olayın oluşu, kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumu ve hak ve nesafet ölçütleri dikkate alındığında kararın yerinde olduğu için davalı vekilinin istinaf talebi yerinde görülmemiştir.
6098 sayılı Borçlar Kanun’un, “Tazminatın belirlenmesi” üst başlıklı 51/1 maddesi ile (818 sayılı Borçlar Kanununun 43.maddesi); Hâkimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği hükme bağlanmıştır. Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı Borçlar Kanun’un 52. maddesinde (818 sayılı Borçlar Kanununun 44.maddesi) düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir.
Müterafik kusur indiriminde, her somut olayın özelliğine göre, olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir ve zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde TBK’nın 52. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Eldeki davada, kaza tespit tutanağında davacının kask ve koruyucu ekipman takıp takmadığının tespit edilemediği kodunun işaretlendiği, davacının yaralanmasının sol ön kol ve el bileğinden ve sağ diz kapağında, sol ayak parmaklarında kırıklar olduğu ve koruyucu ekipman takmadığının değerlendirildiği bunun için kararın kaldırılmasına ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediği için yeniden hüküm kurulmuş ve 77.355,44 TL tazminattan %20 oranında 15.471,09 TL müterafik kusur indirimi yapılarak bakiye kalan 61.884,35TL tazminatın davalı …. yönünden kaza…. ve davalı sigorta şirketi yönünden … tarihinden itibaren işleyecek yasal yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerektiğinden davalılar vekillerinin ayrı ayrı sundukları istinaf başvurularının kabulüne ve HMK 353/1-b,2 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalılar ….ve …. vekillerinin istinaf talebinin ayrı ayrı KABULÜNE,
2- Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 06/03/2020 tarih, 2018/1229 Esas- 2020/259 Karar Sayılı Kararının KALDIRILMASINA,
3-6100 sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında kararla;
4-Maddi tazminat yönünden; davanın KISMEN KABULÜ ile, 61.884,35TL tazminatın davalı ….yönünden kaza….ve davalı sigorta şirketi yönünden …. tarihinden itibaren işleyecek yasal yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
5-Manevi tazminat yönünden; davanın kısmen KABULÜNE; 20.000-TL’nin kaza tarihinden…itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ….’ndan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
6-Harçlar Kanunu gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.593,51 TL karar ve ilam harcına davacı tarafça yatırılan 434,99 TL harcın (187,86 TL peşin harç ve 247,13 TL ıslah harcı) mahsubu ile bakiye 5.158,52 TL’nin 4.178,40 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, 825,36 TL’sinin davalı …ndan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
7-Davacı taraftan alınan ve mahsup edilen 434,99 TL harcın (187,86 TL peşin harç ve 247,13 TL ıslah harcı) 352,34 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, 69,59 TL’sinin davalı …’ndan alınarak davacıya verilmesine,
8-Maddi tazminat yönünden davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davanın kabul edilen miktarı üzerinden hesaplanan 8.844,97 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-TBK’nın 51/52. maddeleri gereği hakkaniyet indirimi yapılan miktar üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
10-Manevi tazminat yönünden davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davanın kabul edilen miktarı üzerinden hesaplanan 3.400-TL vekalet ücretinin davalı ….’ndan alınarak davacıya verilmesine,
11-Manevi tazminat yönünden davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davanın red edilen miktarı üzerinden hesaplanan 3.400-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı….’na verilmesine,
11-Davacı tarafından karşılanan 35,90 ilk başvuru harcı, 2.108,85 TL bilirkişi ücreti, keşif harcı, posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 2.144,75 TL yargılama giderinin 1.737,24 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, 343,16 TL’sinin davalı ….’ndan alınarak davacıya verilmesine,
12-Yapılan giderlerin mahsubu ile bakiye gider avansının HMK ‘nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
İstinaf Harç ve Giderleri
1-Davalılar taraftan yatırılan peşin istinaf karar ve ilam harcının talep halinde iadesine,
2-Davalı sigorta şirketi tarafından karşılanan 148,60 TL istinaf başvuru ve 27,50 TL istinaf posta masrafı toplamı 176,10 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
2-Davalı ….şirketi tarafından karşılanan 148,60 TL istinaf başvuru harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

3-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Karar kesin olduğundan tebligatların ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK.362/1-a maddesi gereği kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/05/2022

Başkan Üye Üye Katip

….