Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/935 E. 2022/838 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/935 E.
KARAR NO : 2022/838 K.

TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/01/2020
NUMARASI : 2018/995 2020/55
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR :
VEKİLLERİ :
:
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARARININ
TARİHİ : 27/04/2022
YAZIM TARİHİ : 27/04/2022

Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/01/2020 Tarih, 2018/995 ve 2020/55 sayılı kararı aleyhine davacı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18/03/2017 tarihinde …. plakalı aracın kusuruyla meydana gelen kazada müvekkilinin yaralandığını, oluşan kazada müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını, kusurlu aracın kaza tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı olduğunu, davalı sigorta şirketi tarafından müvekkilinin iş gücünden yoksun kalma tazminatı olarak 330.000,00 TL ödeme yapıldığını, ancak bakıcı gideri için KTK 97. maddesi uyarınca yaptıkları başvurunun reddedildiğini, açıklanan nedenlerle şimdilik 1.000,00 TL bakıcı gideri tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında talebini HMK’nın 107/2. maddesi gereğince 330.000,00 TL olarak arttırmıştır.

Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili kurumun herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davanın hukuki ve yasal dayanaktan yoksun bulunması nedeniyle mahkemece davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; …….plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi bünyesinde sigortalı olduğunu, davacının haksız olarak dava açtığını, ilgili yerlerden gerekli raporlarnı alınması gerektiğini, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalı ……açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile usulden reddine, davalı …….Şirketi ….. A.Ş aleyhine açılan davanın ise sigorta şirketince dava açılmazdan önce zararın tazmin edildiği anlaşılmış olduğundan esastan reddine karar verilmiştir.

İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekili dilekçesinde özetle; mahkemece verilen kararın hatalı olduğunu, davalı sigorta şirketinin teminat limitinin dolmadığını, bakıcı gideri zararının davalı sigorta şirketinden alınarak müvekkile ödenmesine karar verilmesi gerektiğini, mahkemece maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, geçici iş görmezlikten doğan zararların 01/06/2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası genel şartlarının yürürlüğe girmesi ile poliçe teminatı dışına çıkarıldığını ve sorumluluğun ….’ya geçtiğini, bu nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Dava, trafik kazası sonucu maruz kalınan bedensel zarar nedeniyle bakıcı gideri talebine ilişkindir.

Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
1-6111 sayılı yasanın 59. maddesi ile değişik 2918 sayılı KTK’nın 98. maddesi ile; ” Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır” hükmü getirilmiş olup, trafik kazası sonucu yaralanan kişi, tümüyle iyileşip eski sağlığına kavuşuncaya kadar yaptığı tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmet bedelleri SGK tarafından karşılanacaktır. Geçici iş göremezlik tazminatının tedavi gideri sayılmasına olanak olmadığı gibi, ZMSS Genel Şartlarının A.5.b maddesinde “sağlık giderleri teminatı” olarak yer alan eski sağlığa kavuşuncaya kadar olan tedavi giderleri ile bakıcı giderinin KTK’nın 98.maddesi gereğince SGK’nın sorumluluğuna geçtiğine yönelik düzenleme, Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih ve 2019/40-2020/40 sayılı kararı gereğince hükümsüz hale gelmiş olup, sigorta teminatına giren ya da girmeyen tazminatların belirlenmesi ZMSS Genel Şartları yerine Karayolları Trafik Kanunu, Türk Borçlar Kanunu ve Yargıtay yerleşik uygulamalarına göre yapılacak olduğundan, bakıcı gideri tazminatından ZMSS sigortacısıyla birlikte SGK’nın da sorumlu olduğuna dair istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.

Ancak;
2-Davacının davaya konu kaza nedeniyle üç ay tam gün, yaşam boyu ise yarım gün başkasının bakımına muhtaç olduğu alınan uzman bilirkişi heyeti raporuyla sabittir. Davacı taraf, sürekli bakıcı giderinin tedavi gideri teminatından karşılanması gerektiğini iddia ederek bakiye tazminat isteminde bulunmuş, davalı sigortacı ise, bakıcı giderine ilişkin zararın sakatlık teminatı kapsamında kaldığını ve anılan teminata ilişkin limitin tüketildiğini savunmuştur. Bu bakımdan taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının sürekli bakıcı gideri zararının, davalı tarafından düzenlenen ZMSS poliçesindeki “sakatlık teminatı” kapsamında mı yoksa “tedavi gideri teminatı” kapsamında mı olduğu ve davalının davadan önce ödediği 330.000,00 TL ile sorumluluğunun son bulup bulmadığı noktasında toplanmaktadır.

Mahkeme tarafından, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMSS Genel Şartları gereği, bakıcı giderinin sakatlık teminatı kapsamında kaldığı ve sakatlık teminatına ilişkin limitin tüketilmiş olduğu gerekçesiyle davalının sorumluluğunun kalmadığı yönünde karar verilmiştir.

ZMSS Genel Şartları’nın A.5-c maddesiyle, zarar görenin tedavisinin tamamlanmasından sonra tespit edilen sürekli maluliyetine bağlı sürekli (ömür boyu) bakıcı giderlerinden, sürekli sakatlık teminatı ve bu teminata ilişkin limit dahilinde sigortacının sorumlu olacağı düzenlemesi yapılmıştır. Ancak, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMSS Genel Şartları’na karşı yapılan başvurular üzerine, Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarih- 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile; KTK’nın 90. maddesindeki “bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir” bölümündeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Bu iptal kararı gereğince sigorta teminatına giren ve girmeyen zararların belirlenmesinin ZMSS Genel Şartları’na göre yapılması artık mümkün olmayıp, anılan belirlemelerin, Karayolları Trafik Kanunu, Borçlar Kanunu ve Yargıtay’ın yerleşik içtihat hükümlerine göre yapılması gerektiği ortaya çıkmıştır.

Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı gereği, ZMSS Genel Şartları’nın A.5-c maddesine göre bakıcı giderinin sürekli sakatlık teminatı kapsamında kabul edilmesinin mümkün olmadığı, sürekli bakıcı gideri zararının, AYM iptal kararı da dikkate alınarak Yargıtay’ın önceki yerleşik uygulamaları gereğince, tedavi giderleri teminatında yer aldığı hususları hep birlikte ele alındığında, mahkeme tarafından yapılan değerlendirmenin doğru olmadığı sonucuna varılmış ve açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davaya konu edilen sürekli bakıcı gideri zararının, poliçedeki tedavi giderleri teminatından karşılanması gerektiği, davalının sürekli sakatlık teminatından yaptığı önceki ödemenin maluliyet tazminatına ilişkin olduğu kabul edilerek, davacının sürekli bakıcı giderine hükmedilmesi yerine, bu alacak kalemi için ret kararı verilmesi hatalı olmuştur.

3-Kabule göre ise, davalı …. Sigorta yönünden davanın reddedilmesi nedeniyle bu davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/4.maddesi gereğince maktu vekalet ücreti takdiri yerine, nispi vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru olmamış, yukarıda 2 ve 3 numaralı bentler yönünden yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla;

KARAR:
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Gaziantep 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/01/2020 Tarih ve 2018/995 Esas, 2020/55 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a,6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için DOSYANIN MAHALLİNE İADESİNE.,
3-Davacıdan tahsil edilen istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
4-İstinaf yargılama giderinin mahkemece yeniden verilecek kararda değerlendirilmesine,
5-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi. 27/04/2022

Başkan Üye Üye Katip