Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/63 E. 2022/94 K. 24.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/63
KARAR NO : 2022/94

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/09/2019
NUMARASI : 2017/1488 Esas- 2019/880 Karar
DAVACILAR : 1-… – TC:… ……..
2-… -TC: … ………….
VEKİLLERİ : Av. … …………
Av. … …………
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … ….. ..
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 24/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/02/2022

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/09/2019 tarih ve 2017/1488 esas ve 2019/880 karar sayılı kararı aleyhine davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; ……. günü sürücü … un davalı … nezdinde sigortalı olan …. plakalı yolcu minibüsüyle geri geri manevra yaparken oynayan …’yu aracın arka tekeriyle ezerek vefatına neden olduğunu belirterek, davcılar için 1.000,00’er TL maddi tazminat tutarının davalının temerrüt tarihinden itibaren işletecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ayrıca 30.09.2016 havale tarihli bedel arttırım dilekçesi ile dava değerini arttırarak davacı … için 4.126,96 TL Davacı … için 8.482,58 TL maddi tazminatın yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir.
Davacı vekili tarafından ibraz edilen 04/03/2019 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile davacı … yönünden dava değeri 24.744,73 TL arttırarak toplam 33.227,31 TL tazminatın faizi ile birlikte tahsili talep edilmiş, 05/06/2019 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile davacı … yönünden dava değeri 30.320,87 TL arttırarak toplam 38.746,45 TL tazminatın tahsili talep edilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacı … tarafından açılan davanın kabulü ile 4.124,96 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 18/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacı … tarafından açılan davanın kabulü ile 33.227,31 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 18/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacı … yönünden istinaf incelemesinden sonra sunulan 05/06/2019 tarihli 2. bedel artırım dilekçesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davacılar vekili dilekçesinde özetle; 02.05.2016 tarihli bilirkişi raporunda bakım ve yetiştirme giderinin toplamı 31.827,78 TL olarak hesaplanmış iken 12.10.2018 tarihli bilirkişi raporunda bakım ve yetiştirme giderlerinin 38.294,77 TL olarak hesaplandığını, müteveffanın ücret alacak başlangıç tarihinin 22 yaşından itibaren hesaplandığını, ancak Yargıtay kararları uyarınca ücret alacağı hesabının 18 yaşından itibaren yapılması gerektiğini, … için 22 yıllık zarar hesabı yapılmış iken … için 13 yıllık zarar hesabı yapıldığını, her iki müvekkilinin zarar hesabı yapılırken 9 yıllık fark ortaya çıktığını bunun nedeninin ise bilirkişi raporunda belirtilmediğini, bakım giderlerinin çok yüksek hesaplandığını, kusurun bakım giderlerinden düşülmediğini sadece tazminattan düşüldüğünü belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava; trafik kazası nedeni ile ölüm neticesinde destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Davacı tarafça, kaza tarihi olan 10/10/2014 tarihinde davalı … şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı …. plakalı münibüsün …. sevk ve idaresinde geri geri manevra yaparken davacıların müşterek çocukları ….’ya çarpması şeklinde meydana gelen kazada …’nun vefat ettiğini davadan önce sigorta şirketince yapılan ödemenin yetersiz olduğunu belirterek destekten yoksun kalma tazminatı talep edilmiştir.
Mahkemece verilen 2015/141 E. 2016/1808 K. Sayılı 03/11/2016 tarihli ilam ile “Davanın kabulü ile 4.124,96-TL tazminatın davacı …’e, 8.482,58-TL tazminatın davacı …’e ödenmesine ” karar verilmiş olup, söz konusu karara karşı davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş, davacılar vekilince istinaf dilekçesinde, 21 yıl sonraki asgari ücret hesaplanırken hak kaybına sebep olunduğu, destek oranlarının yanlış hesaplandığı belirterek kararın kaldırılması talep edilmiş ve dairemizin 2017/166 E. 2017/115 K. Sayılı ilamı ile “destek 1,5 yaşında vefat etmiş olup, hayatın olağan akışına göre ileride evleneceği ve en az iki çocuk sahibi olacağı kabul edilerek, desteğin evleninceye kadar gelirinin yarısını kendi ihtiyaçları yarısını da anne ve babası için ayıracağı varsayılarak bu dönemde desteğe iki, anne ve babaya birer pay vermek suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında evlenmeden önceki dönem içinde anne ve babaya %25’er pay verilmesi gerektiği, desteğin ileride evlenmesi ile birlikte desteğe iki eşe iki anne ve babaya birer pay vererek yine desteğin tüm gelirinin oranlanarak anne ve babaya %16’şar pay ayrılması, desteğin bir çocuğunun olması durumunda iki pay desteğe iki pay eşe bir pay çocuğa ve birer pay anne ve babaya ayrılmak suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında anne ve baba için %14’er pay verilmesi, daha sonra ikinci çocuğun doğacağı varsayılarak bu kez desteğe iki eşe iki çocukların her birine birer ve anne ve babaya birer pay verilerek desteğin tüm gelirine oranlanarak anne ve babaya %12,5’er pay verilmesi gerektiği, daha sonra anne ve babadan yaşam tablosuna göre hangisi destekten çıkacaksa kalan kişiye diğerinin payının ilave edilerek destekten yoksun kalma tazminatlarının varsayımsal hesabının yapılması gerekirken, desteğin davacı anne ve babaya yaşamı boyunca daha az bir oranda destek olacağı varsayımına göre hesaplama yapılması doğru olmayıp bu yöndeki bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru görülmeyerek” kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler nazara alınarak, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, Mahkemece Dairemizin 2017/166 E. 2017/115 K. Sayılı kaldırma kararı gereğine uygun olarak bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle hüküm tesis edildiği, davanın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 111/2. maddesindeki yetersizlik iddiasına dayalı destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin olup, davacı tarafça dairemizin kaldırma kararına dayanak istinaf dilekçesi içeriğinde müteveffanın ücret alacak başlangıcının 18 yaşından itibaren yapılması gerekirken 22 yaşından itibaren yapılmış olmasının yanlış olduğuna dair bir istinaf itirazının bulunmadığı, dairemizin kaldırma kararından önce hükme dayanak teşkil eden bilirkişi raporunda da müteveffanın davacılara 22 yaşından itibaren destek olacağı belirtilerek hesaplama yapıldığı bu hususun davalı lehine kazanılmış hak teşkil ettiği gibi (Yargıtay 9.H.D.nin 2021/4995 E. 2021/9572 K., Yargıtay 9.H.D.nin 2021/4452 E. 2021/8644 K.) davacı tarafça davanın açılmasından sonra bilirkişi raporları doğrultusun da 10/08/2016 tarihinde bedel arttırım dilekçesi sunulduğu ve dairemizin kaldırma kararından sonra mahkemece kaldırma kararı uyarınca aldırılan ve hükme dayanak teşkil eden ek rapor uyarınca davacı vekilince 04/03/2019 tarihli ıslah dilekçesi sunulduğu ve mahkemece yargılama aşamasında asgari ücret miktarındaki değişiklik nedeni ile ek rapor alınmasına karar verilerek 30/05/2019 Tarihli ek raporun ibraz edildiği, ek rapora karşı davacı tarafça yasal süresi içerisinde itirazda bulunulmadığı anlaşıldığından dairemiz kaldırma kararı gereğinin yerel mahkemece yerine getirilerek hüküm tesis edilmiş olması davalı tarafın kazanılmış hakları nazara alınak davacılar vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı kanaatiyle istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesine göre esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine,
2-Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL nin mahsubu ile bakiye 36,30 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansından harcanmayan kısmın talep halinde ilgilisine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olarak oybirliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip
… … … …

….