Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/469 E. 2022/406 K. 04.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/469 – 2022/406
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : …
KARAR NO : ..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : ..
ÜYE :..
ÜYE : ..
KATİP :…
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/12/2019
NUMARASI : 2018/607 Esas- 2019/1434 Karar
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : …..
Av…
Av.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 04/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/03/2022

Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/12/2019 tarih ve 2018/607 esas ve 2019/1434 karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20/03/2018 tarihinde …..plaka sayılı araç sürücüsünün, müvekkiline ait..plakalı araca çarpması sonucu araçta maddi hasar meydana getirecek şekilde trafik kazasına neden olduğunu, kaza nedeniyle müvekkiline ait araçta değer kaybı meydana geldiğini, kazaya sebep olan aracın davalı kurumca sigorta edildiğini, kazanın oluşumunda müvekkilinin hiçbir kusuru bulunmadığını, ….. plaka sayılı aracın asli ve tam kusurlu olduğunu, ilk aşamada gerçek zararın tespit edilmesi mümkün olmadığından fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın davalıya başvuru tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ibraz etmiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın delillerinin tebliğ edilmesi gerektiğini, belirsiz alacak davası açmada davacının hukuki yararı bulunmadığını, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olmadığını, değer kaybı oluşmadığı için başvurunun red edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne 8.024,24 TL değer kaybına yönelik maddi tazminatın 10/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili dilekçesinde özetle; uyuşmazlığa konu kazaya ilişkin hatalı bilirkişi raporunun hükme esas alındığını, …..plakalı araçta herhangi bir değer kaybı oluşmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, bilirkişi raporunda belirlenen başvuru konusu aracın piyasa rayiç değerinin hatalı ve kabul edilebilir olmadığını, ıslaha konu edilen rakam için ıslah tarihinden itibaren yasal faiz istenebileceğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava: trafik kazası nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Davacı tarafından 20/03/2018 tarihinde …… plakalı aracı ile davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesiyle sigortalı ….. plakalı aracın çarpışması şeklinde meydana gelen kazada aracında oluşan değer kaybının tazmini talep edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler nazara alınarak, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda kaza nedeni ile davacıya ait araçtaki değer kaybının 14/05/2015 tarih 29355 Sayılı …. yayınlanan 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Kara Yolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası genel şartları 1 Nolu ekindeki yer alan esaslar uygulanarak ve Yargıtay yerleşik içtihatları uyarınca Nisbi metod yöntemine göre terditli olarak hesaplandığı, davacı tarafça bilirkişi raporunda belirilen davalı lehine olan genel şartlar ekindeki esaslar uygulanarak yapılan hesaplamaya göre ıslah dilekçesinin sunulduğu, Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli 2019/40 Esas 2019/40 sayılı iptal kararı ile 2918 sayılı KTK nun 90. Maddesinin 1. Cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlede yeralan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasaya aykırı olduğundan bahisle iptaline karar verildiği ve bu iptal kararının 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdiği anlaşılmakla birlikte istinaf kanun yoluna başvuranın sıfatı nazara alındığında bilirkişi tarafından yapılan hesaplamanın davalı lehine olması nedeni ile kaldırma nedeni yapılmamış, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime imkan verir şekilde düzenlenmiş olması ve 2918 sayılı KTK.nun 98/1, 99/1. maddeleri ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları’nın B.2. maddesi uyarınca rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleştiğinden ıslah ile arttırılan kısım için ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesine dair davalı tarafın istinaf itirazı yerinde görülmeyerek davalı tarafın istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1. maddesine göre esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 548,14 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40-TL ve 82,63 TL nin mahsubu ile bakiye 411,11 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf itirazında bulunan davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansından harcanmayan kısmının yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olarak oybirliği ile karar verildi.
Başkan Üye Üye Katip

…….