Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/368 E. 2022/275 K. 21.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/368
KARAR NO : 2022/275

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/11/2019
NUMARASI : …
DAVACI : … …
VEKİLİ : Av. … …
DAVALI : …..
VEKİLLERİ : Av. … ….
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ :21/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 21/02/2022

Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/11/2019 tarih ve 2018/722 esas ve 2019/1196 karar sayılı kararı aleyhine davacı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, mülkiyeti müvekkiline ait olan ve davalı … şirketinin ….. numaralı poliçesi ile sigortalı ……marka kepçenin çarpması sonucu şirket çalışanı….. isimli işçinin hayatını kaybettiğini, işçinin geçirmiş olduğu iş kazası nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ailesine bağlanan gelir nedeniyle müvekkili şirkete Gaziantep 1.İş Mahkemesinin …..esas sayılı dosyası ile rücuan tazminat davası açılmış ve davanın sonuçlanması ile Gaziantep … İcra Müdürlüğü’nün ….dosya ile icra takibi başlatıldığını, davalı … şirketinden müvekkili tarafından SGK’ya ödenen 96.693,78 TL.nin 10/10/2017 tarihli dilekçe ile istenmesine rağmen ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili şirketin Sosyal Güvenlik Kurumuna ödediği 96.693,78 TL’nin 12/10/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunduklarını, davacının ZMMS poliçesini dosyaya sunması gerektiğini, kazanın karayolunda meydana gelmediğini bu yüzden poliçe kapsamında olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; mahkemece verilen kararın 2918 Sayılı Kanuna ve Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, kazanın gerçekleştiği yerin KTK 2 ve 3 maddelerine göre karayolu olduğunu ve bu durumun da keşif tutanağı ile sabit olduğunu, olay yerinin karayolu sayılması konusunda Yargıtay içtihatlarını dosyaya sunduklarını, her ne kadar dosyada bulunan bilirkişi raporlarında bunun aksi iddia edilmiş ise de raporlara karşı itirazlarını sunduklarını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Dava; Davalı … şirketine ZMMS poliçesiyle sigortalı iş makinesinin kullanımı esnasında üçüncü kişinin vefat etmesi nedeniyle, davacı şirket tarafından ödenen tazminatın davalı … ile aralarında düzenlenen sigorta poliçesi kapsamında sigorta şirketinden rücuen tazminine ilişkindir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Davacı vekilince müvekkili şirkete ait davalı … şirketine ZMMS poliçesiyle sigortalı kepçenin çarpması sonucunda müvekkil şirket çalışanı ….’nun hayatını kaybettiğini, SGK tarafından vefat edenin ailesine bağlanan gelir nedeni ile müvekkili şirket aleyhine Gaziantep 1. İş mahkemesinin….Esas sayılı dosyasında rucuen tazminat davası açıldığını, dava sonucu Gaziantep … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasında 96.693,78-TL ödendiğini belirterek söz konusu ödenen miktarın sigorta poliçesi kapsamında davalıdan tahsili talep edilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde kazanın karayolu sayılamayacak bir yerde (kanalizasyon borucularının döşenmesi için gerekli çukur-tünel) gerçekleştiği, iş makinesinin yol üzerinde kullanımından değil, durur vaziyette beton boru indirilmesi sırasında zararın meydana gelmesi nedeni ile davanın reddine karar verilmiş ise de, söz konusu karar aşağıda belirtilen nedenlerle yerinde görülmemiştir.
1-Husumet dava şartı olup, kamu düzenine ilişkin bulunduğundan, yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gereken bir husustur.
Davacı tarafça dava dışı üçüncü şahsa yapılan ödemenin davalı … ile aralarında düzenlenen ZMMS poliçesi kapsamında davalıdan tahsili talep edilmiştir.
Dosya içerisinde mevcut dava dilekçesinde belirtilen……. sayılı davalı şirket tarafından düzenlenen Karayolları motorlu Araçlar Zorunlu Mali sorumluluk Sigorta Poliçesinin incelenmesinde … Model …….iş makinesine ilişkin olduğu ve sigortalının ….. Kiralama A.Ş. Olduğu görülmekle, davacının davasının ZMMS poliçesi uyarınca sözleşme ilişkisine dayalı olarak açılması nedeni ile taraflar arasında düzenlenen sigorta poliçesinin bulunup bulunmadığı, davalı tarafça cevap dilekçesinde davaya konu …..Marka Kepçenin kaza tarihinde mecburi mali mesuliyet poliçesinin müvekkili şirket nezdinde bulunmadığını, dava dilekçesinde belirtilen sözleşme numarasının farklı bir iş makinesine ait olduğunu iddia etmesi karşısında mahkemece öncelikle husumetin kamu düzenine ilişkin olması nedeni ile taraflar arasında davaya konu iş makinesi ile ilgili olarak tanzim edilen sigorta poliçesinin bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken husumet hususu dikkate alınmaksızın esasa ilişkin hüküm tesisi yerinde görülmemiştir. (Yargıtay 17.H.D.nin 2010/2091 E. 2010/7356 K.)
Kabule göre de: Somut olayda, mahkemece kazanın meydana geldiği alanın kanalizasyon çalışması nedeni ile karayolunun trafiğe kapalı olan kısmında kanalizasyon çukurunda gerçekleşmesi nedeniyle Karayolları Trafik Kanunun uygulanmasının söz konusu olmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 3. maddesinde; “Karayolu: Trafik için, kamunun yaralanmasına açık olan arazi şeridi, köprüler ve alanlardır” şeklinde nitelendirilmiştir. Asfalt veya diğer bakım onarım için bu alanın geçici olarak trafiğe kapatılmış olması o alanın karayolu niteliğini ortadan kaldırmaz, dolayısıyla bu alanda meydana gelen kaza nedeniyle sorumlu olması gereken kişilerin sorumluluğunu yok etmez bu itibarla mahkeme gerekçesi yerinde görülmemiştir. (Yargıtay 17. H.D.nin 2015/2151 E.2015/10379 K.)
Yargıtay 17. Hukuk dairesinin 2021/14787 E.2021/1983 K. Sayılı ilamında sigortalı aracın ruhsatında kayıtlı olan kullanım amacına ve vasfına uygun biçimdeki kullanımı sırasında davaya konu olay gerçekleştiğinde, aracın işletilmesi halinin de somut olayda gerçekleştiğinin kabulünün gerekeceği ve Karayolları Trafik Kanunu’nun uygulanması için kazanın mutlaka karayolunda meydana gelmesi gerekmeyip karayolu ile bağlantısı olan bir alanda meydana gelmesinin de yeterli olduğu belirtilmiştir. (HGK’nın 28.09.2011 tarihli 2011/17-499 Esas 2011/557 Karar sayılı ilamı da bu yönde)
Bu itibarla mahkemece öncelikle husumetin dava şartı olması nedeni ile taraflar arasında sözleşme ilişkisinin bulunup bulunmadığının araştırılması, sonucuna göre taraflar arasında sözleşme ilişkisinin bulunduğunun tespiti halinde, işin esasına girilerek dosya kapsamına göre davacı şirkette işçi olarak çalışan …..’nun olay yerinde kanalizasyon çalışması yapılırken kanalizasyon çukurunda bulunduğu sırada kepçe sürücüsü tarafından 400 Kg ağırlığında beton bileziğin kanalizasyon çukuruna indirilmesi maksadıyla kepçe ile kaldırılması esnasında malzemenin sallanarak işçiye isabet etmesi şeklinde meydana gelen kazada işçinin vefat ettiği anlaşıldığından, iş makinesinin niteliği ve taraflar arasında düzenlenen poliçe nazara alınarak olayın ZMMS kapsamında bulunup bulunmadığı, kazanın kepçenin kullanım amacına uygun olarak kullanılması esnasında meydana gelip gelmediği değerlendirilerek, kazanın iş makinesinin kullanım amacına uygun olarak kullanılması esnasında meydana geldiğinin kabulü halinde İş makinesinin ZMMS poliçesini düzenleyen sigorta şirketinin sorumluluğu söz konusu olacağından ancak 2918 Sayılı kanun 91. Maddesi uyarınca sigorta şirketinin iş makinesinin kullanım niteliğine uygun kullanımı sırasında üçünü kişilere verdikleri zarar nispetinde sorumluluğu bulunduğu nazara alınarak davacı şirketin aynı zamanda işveren olması nedeni ile işverenlik sıfatı nedeni ile (çalışma iş sahası ile ilgili ) iş güvenliği hususundaki kusuru dikkate alınmaksızın rücu edilebilecek tazminat miktarının tespiti gerekir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK’nın 353/1-a,4 ve 353/1-a,6 maddeleri uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve Dairemiz kararına uygun şekilde, davanın yeniden görülerek eksikliklerin giderilmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE;
Gaziantep 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/11/2019 tarih ve 2018/722 esas ve 2019/1196 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a,4,6 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
Dosyanın davanın yeniden görülmesi için MAHALLİNE İADESİNE,
2-Davacıdan tahsil edilen istinaf karar harcının istek halinde yatıran tarafa iadesine,
3-İstinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama neticesinde verilecek kararla birlikte değerlendirilmesine,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi
.

Başkan Üye Üye Katip
… … … …

….