Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/367 E. 2022/349 K. 28.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : ..
KARAR NO : ..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/09/2019
NUMARASI : 2015/1664 Esas- 2019/902 Karar
DAVACI : … – TC:….
VEKİLLERİ : Av. … ..
Av. … …
DAVALI : 1 -… – TC:… …
VEKİLİ : Av. … …
DAVALI : 2 -… – TC:… …
VEKİLLERİ : Av. … …
DAVALI : 3 -… …
VEKİLİ : Av. … …
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 28/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/02/2022
Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/09/2019 tarih ve 2015/1664 esas ve 2019/902 karar sayılı kararı aleyhineistinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili ibraz etmiş olduğu dava dilekçesi ile; 20/07/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını, tedavi gördüğünü, oluşan kazada müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını, kusurlu aracın kaza tarihinde davalı … bünyesinde sigortalı olduğunu belirterek şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına, sigorta şirketi dışındaki davalılardan tahsil edilmek üzere 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili ibraz etmiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; …plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi bünyesinde sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sigortalısının kusur oranında sorumluluğu olduğunu, ilgili yerlerden gerekli raporların alınması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin kurallara uygun bir şekilde hareket ettiğini, davacının aniden müvekkilinin önüne atladığını, söz konusu olay yerinde yaya geçidinin bulunmadığını, kazada bilinci açık bir şekilde hastaneye sevk edildiğini, ilgili yerlerden gerekli raporların alınması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılar yargılama sonunda; davacının davasının kısmen kabulü ile davalı … şirketince sigortalanan araç sürücüsü …’nun %25 nispetinde kusurlu olduğu kabul olunarak 33.698,69 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile kusur durumu, tarafların sosyo ekonomik durumları ile zenginleştirmeme ve fakirleştirmeme kriterleri de dikkate alınarak 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … Ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; kaza sonrası tutulan trafik kaza tutanağında her ne kadar, müvekkilinin yaya geçidinden geçmek istediği belirtilmemişse de, bu duruma itiraz ettiklerini, zira müvekkilinin yaya geçidinde bulunan “yaya” butonuna bastığını ve bu şekilde karşıya geçmeye çalıştığını, ancak kazanın şoku ile bu durumun kazadan hemen sonra düzenlenen kaza tespit tutanağında belirtilmediğini, bu duruma çevredeki esnafların da şahit olup, Gaziantep 4. Asliye Ceza Mahkemesi… esas sayılı dosyasında dinlenen tanık …. tarafından da beyan edildiğini, kaza neticesinde müvekkilinin ciddi anlamda mağdur ve malül olduğunu, kaza tespit tutanağı incelendiğinde açıkça görüleceği üzere; sürücünün müvekkiline 40-50 km hızla çarptığının belirtildiğini, bu denli ağır tedaviler gören müvekkiline çarpan aracın hızının 40-50 km olmasının imkansız olduğunu, sürücünün beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğini, ancak buna rağmen yerel mahkemenin sürücünün beyanları doğrultusunda hazırlanan kaza tespit tutanağını esas alarak karar verdiğini, kaza tespit tutanağı polisler tarafından hazırlansa da olaya ilişkin görgü tanığının olup olmadığı araştırılmadan, sadece tarafların beyanlarıyla hazırlanan tutanağın kesin delil teşkil etmeyeceğini, müvekkilinin kaza sonrası çekmiş olduğu acılarla beraber ileride uğrayacağı manevi zararlarını bir nebze olsa da giderebilmek amacıyla 50.000 TL manevi tazminat talep ettiklerini mahkemece 20.000 TL üzerinden taleplerinin kabul edildiğini, oldukça düşük belirlenen manevi tazminat tutarını kabul etmediklerini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran … vekili dilekçesinde özetle; hükmedilen manevi tazminat miktarının oldukça yüksek bir meblağ olarak hesaplandığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Davacı tarafından davalı …’ın işleteni olduğu, davalı … Şirketinin Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi kapsamında sigortacısı olduğu ve olay tarihinde davalı sürücü …’nun sevk ve idaresindeki…plakalı aracın karşıdan karşıya geçerken çarpması sonucunda yaralandığını belirterek maddi ve manevi tazminat talep edilmiştir.
Davalı … tarafından mahkemece belirlenen kusur durumu ve davacının dava dilekçesindeki talebi dikkate alındığında hüküm altına alınan manevi tazminat miktarının fahiş olduğu, davacı tarafça mahkemece hükme esas alınan kusur durumunun yerinde olmadığı ve hüküm altına alınan manevi tazminat miktarının az olduğu belirtilerek istinaf itirazında bulunulmuştur.
Kazaya ilişkin düzenlenen kaza tespit tutanağında davacının asli kusurlu olduğunun belirtildiği, mahkemece mahallinde keşif yapılarak keşif esnasında görgü tanığı ….’in beyanının alındığı ve tanığın davacının komşusu olduğunu, ışıklarda butona basarak yeşil yanınca geçiş yaptığını belirttiği ve trafik bilirkişisi tarafından düzenlenen ….. Tarihli raporda; kaza tespit tutanağına göre kaza yerinin 15 metre ilerisinde buton kumandalı yaya geçidinin mevcut olduğu tanık beyanında butonlu yaya geçidinin kullanıldığının belirtildiği, buna göre kaza tespit tutanağına göre kusur durumunun davacı yayanın 6/8, davalı sürücünün 2/8 oranında kusurlu olduğu, tanık anlatımının esas alınması halinde ise davacının kusursuz olduğunun belirtildiği ve Adli Tıp kurumu Trafik İhtisas dairesinin …. Tarihli raporunda da;”kazanın; kaza tespit tutanağında belirtildiği şekilde olay mahallinde kavşağın, yaya geçidinin ve trafik lambasının bulunmadığı sırada mı meydana geldiği yoksa davacı yaya ve tanık beyanlarında belirtildiği şekilde davacı yayanın butona basarak yeşil ışık yanması üzerine yaya geçidinden karşıya geçtiği sırada mı meydana geldiği hususlarında kesin bir kanaate varılamadığından, bu hususun takdiri mahkemeye ait olmak üzere kazanın kaza tespit tutanağında belirtildiği şekilde meydana gelmesi halinde davalı sürücünün % 25, davacının % 75 kusurlu olduğu, tanık beyanında belirtilen şekilde meydana gelmesi halinde ise davalı sürücünün % 100 kusurlu olduğunun ” belirtildiği, mahkemece kaza tespit tutanağının resmi belge statüsünde kesin delil niteliğinde olması nedeni ile aksinin tanık delili ile ispatlanamayacağı belirtilerek kaza tespit tutanağı dikkate alınarak yapılan kusur tespitine itibar edilerek hüküm tesis edildiği görülmüştür.
Somut uyuşmazlıkta kazanın nerede meydana geldiği hususunda davacının iddiası, tanık beyanı ve kaza tespit tutanağı arasında çelişki bulunmaktadır. Mahkemece kaza yerine ilişkin çelişki giderilmeksizin hüküm tesisi yerinde görülmemiştir.
Borçlar Kanunu’nun 53. maddesi gereğince, hukuk hakimi ceza hakiminin tespit ettiği kusurla bağlı değil ise de, Ceza Mahkemesince tespit edilen fiilin hukuka aykırılığı ve illiyet bağını saptayan maddi vakalar yönünden Ceza Mahkemesi kararı ile bağlıdır. Kaza ile ilgili olarak Gaziantep … Asliye Ceza Mahkemesinin… Esas sayılı dosyasının derdest olduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkemece; davacı tanığının beyanı ile kaza tespit tutanağındaki olayın meydana geldiği yer ile ilgili çelişkinin giderilmesi için öncelikle ceza dosyasının incelenmesi ceza dosyasında kazanın nerede meydana geldiğine dair kesinleşen maddi olgunun hukuk hakimi açısından bağlayıcı olması nedeni ile gerekirse ceza dosyasının sonucu da beklenerek, gerektiğinde tutanak tanıkları da dinlenerek tutanağın ne şekilde düzenlendiği, kazanın meydana geldiği yere ilişkin kaza mahallinde bulgu bulunup bulunmadığı açıklığa kavuşturularak ceza dosyasındaki kabulde değerlendirilerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken eksik inceleme ve değerlendirme ile hüküm tesisi yerinde görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenle, tarafların manevi tazminat miktarına ilişkin istinaf itirazları ve sair hususlar kaldırma nedeni ile göre bu aşamada incelenmeksizin HMK’nın 353/1-a.6 maddesi uyarınca davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve dairemiz kararına uygun şekilde tarafların kazanılmış hakları da nazara alınarak, davanın yeniden görülerek eksikliklerin giderilmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekili ile davalı … vekillerinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı KABULÜ İLE;
Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/09/2019 tarih ve 2015/1664 esas ve 2019/902 sayılı kararının HMK’nın 353/1-a,6 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
Dosyanın davanın yeniden görülmesi için MAHALLİNE İADESİNE,
2-Taraflardan tahsil edilen istinaf karar harcının istek halinde yatıran tarafa iadesine,
3-İstinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama neticesinde verilecek kararla birlikte değerlendirilmesine,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davalı …, tarafından tehiri icra talebi kapsamında Gaziantep İcra Dairesinin… Esas sayılı icra dosyasına mehil vesikası için ibraz edilen … tarihli nakit olarak ödenen 27.300,00 TL tutarlı teminat mektubunun yatırana İADESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi
.

Başkan Üye Üye Katip
… … … …
….