Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/306 E. 2022/243 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/306
KARAR NO : 2022/243

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/11/2019
NUMARASI : 2017/1180 Esas- 2019/1232 Karar
DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 17/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/03/2022

Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/11/2019 tarih, 2017/1180 Esas ve 2019/1232 Karar sayılı kararı aleyhine taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; küçük …..’ın yolcu konumunda bulunduğunu, davacı baba ….’ın sevk ve idaresindeki… plakalı motosiklet ile seyir halinde iken plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen otomobil ile çarpışması sonucu gerçekleşen kazada küçük ….’ın ağır şekilde yaralandığını, meçhul araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu, kaza nedeniyle ….’ın ayağında kırıklar meydana geldiğini, davalı tarafa başvuru yapıldığını, ancak davalı tarafın yersiz taleplerle başvuruyu dikkate almadığını, bu nedenlerle 4.500,00 TL maluliyetinden 500,00 TL bakıcı giderlerinden, kaynaklı olmak üzere toplam 5.000,00 TL maddi tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili 08/10/2019 tarihli dilekçesi ile dava değerini 27.037,64TL’ye yükseltmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde; somut olayda davalı kuruma yapılan başvuruda davacı tarafından mevzuata uygun ve geçerli maluliyetini gösteren sürekli sakatlık raporu istendiğini, ancak davacı vekili tarafından maluliyet raporu sunulmak yerine dava açıldığını, bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İlk derece mahkemesince, davacının davasının kabulü ile; davacı için hesaplanan 25.390,64 TL sürekli iş göremezlik zararının 02/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı için hesaplanan 1.647,00 TL bakıcı giderinin 02/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

Davacı vekili süresi içerisinde sunduğu istinaf dilekçesinde; maluliyet raporunun hatalı tespit edildiğini, tazminatın düşük hesaplandığını, kaldırma kararın verilmesi halinde yeniden güncel asgari ücret üzerinden hesaplama yapılmasını için kararın kaldırılmasını istemiştir.

Davalı …. Hesabı vekili kararı süresi içerisinde istinaf etmiş olup dilekçesinde; başvuru şartının yerine getirilmediğini, maluliyet raporunun hatalı tespit edildiğini, davacılar şikayetinden vazgeçmiş oldukları için davanın reddi gerektiğini, geçici iş göremezlikten ve bakıcı giderinden sorumlu olmadıklarını, müterafik kusur indiriminin yapılması gerektiğini beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

Davacı vekili sigorta şirketinin istinafına cevap vermiş dilekçesinde; usulüne uygun başvuru yaptıklarını, şikayetten vazgeçme olmadığını, maluliyet raporunun doğru yönetmenliğe göre alındığını, geçici iş göremezlik talep edilmediğini, bakıcı giderine ilişkin itirazı ile müterafik kusur itirazının da yersiz olduğunu, kazaya karışan aracın bulunması sorumluluğunun Cumhuriyet Savcılığında olduğunu, beyan ederek istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

HMK 355 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde,
Mahkeme tarafından alınan kusur raporunda; sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen aracın meydana gelen kazada 8/8 = %100 oranında kusurlu olduğunu, …. plakalı motosiklet sürücüsü ….’ın kusursuz olduğunu, mahkemece alınan maluliyet raporunda, tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %3 olduğu, tıbbi iyileşme süresi göz önüne alındığında 4 ay süre ile geçici iş göremezliğinin olduğunu ayrıca bir ay bakıcı ihtiyacı olduğu, mahkemece alınan hesap raporunda davacının 25.390,64 TL sürekli maluliyet zararı, 5.023,65 TL geçici iş göremezlik zararı, 1.647,00 TL bakıcı gideri zararı olduğu tespit edilmiştir.

2918 sayılı KTK.nın 97. maddesi “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir…” hükmünü amirdir. Mahkeme tarafından delillerin değerlendirilmesinde ve takdirinde bir isabetsizlik olmamasına göre özellikle davacının söz konusu hüküm kapsamında davalı kuruma başvurduğu, kaldı ki madde metninde başvuru sırasında hangi belgelerin sunulacağına ilişkin hüküm de bulunmadığı sabit olduğundan davalı vekilinin faiz başlangıcının başvurudan 15 gün sonrasında başlatılması kararının hatalı olduğuna ve gerekli belgelerle başvurulmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğine ilişkin istinaf itirazları kabul edilmemiştir.

Mahkeme tarafından delillerin değerlendirilmesinde ve takdirinde bir isabetsizlik olmamasına göre özellikle 6111 sayılı yasanın 59. maddesi ile değişik 2918 sayılı KTK’nın 98. maddesi ile getirilen ” Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır” hükmü gereğince trafik kazası sonucu yaralanan kişi, tümüyle iyileşip eski sağlığına kavuşuncaya kadar yaptığı tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmet bedelleri SGK tarafından karşılanacaktır. Geçici iş göremezlik tazminatının ve bakıcı giderinin bu madde kapsamında değerlendirilemeyeceği ve bu tazminatların da davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda olduğu belirtildiği üzere davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun devam ettiğinden, tüm bu açıklanan nadenlerle davalı vekilinin itirazın yerinde olmadığı anlaşılmıştır.

6098 sayılı Borçlar Kanun’un, “Tazminatın belirlenmesi” üst başlıklı 51/1 maddesi ile (818 sayılı Borçlar Kanununun 43.maddesi); Hâkimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği hükme bağlanmıştır. Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı Borçlar Kanun’un 52. maddesinde (818 sayılı Borçlar Kanununun 44.maddesi) düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir.

Müterafik kusur indiriminde, her somut olayın özelliğine göre, olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir ve zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde TBK’nın 52. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Eldeki davada, dosya içerisinde bulunan belgelerden, kaza tespit tutanağı ve maluliyet raporunun incelenmesinde; davacının yaralanmasının sol bacak kaval kemiğinde ve uyluk kemiğinde olduğu ve davacının koruyucu tedbirler kapsamında dizlik taktığının ispat edilemediği için davacının müterafik kusurunun bulunduğu anlaşılmıştır. Bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar kaldırılarak yeniden hüküm kurulmuş ve takdiren hesaplanan tazminat miktarı olan 25.390,64 TL’den %20 oranında 5.078,13 TL indirim yapılarak 20.312,51 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 02.06.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 1.647,00TL TL’den %20 oranında 329,40 TL indirim yapılarak 1.317,60 TL bakıcı tazminatının 02.06.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir. (Yargıtay 17. H.D.nin 2019/3781 E. 2020/2098 K., Yargıtay 17. H.D.nin 2016/2975 E.2018/11904 K., Yargıtay 17. H.D. Nin 2016/287 E.2018/10887 K.)
Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b,1 maddesi uyarınca reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne ve HMK’nın 353/1-b,2 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
3- Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 06/11/2019 tarih, 2017/1180 Esas- 2019/1232 Karar Sayılı Kararının KALDIRILMASINA,
4-6100 sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında kararla; davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile;
a) 20.312,51 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 02.06.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
b) 1.317,60 TL bakıcı tazminatının 02.06.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
5-Harçlar Kanunu gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.477,55 TL karar harcına davacı tarafça yatırılan 106,68 TL harcın ( 31,40 TL peşin harç ve 75,20 TL ıslah harcı) mahsubu ile bakiye 1.370,87 TL karar harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Davacı taraftan alınan ve mahsup edilen 106,68 TL harcın ( 31,40 TL peşin harç ve 75,20 TL ıslah harcı) davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davanın kabul edilen miktarı üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
8-TBK’nın 51/52. maddeleri gereği hakkaniyet indirimi yapılan miktar üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
9-Davacı tarafından karşılanan 31,40 ilk başvuru harcı, 1.870,10 TL bilirkişi ücreti, posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.901,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
10-Yapılan giderlerin mahsubu ile bakiye gider avansının HMK ‘nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
İstinaf Harç ve Giderleri
1-Davalı taraftan alınan peşin istinaf karar ve ilam harcının talep halinde iadesine,
2-Davalı tarafından karşılanan 121,30 TL istinaf başvuru harcı ve 47,90 TL istinaf posta masrafı toplamı 169,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı taraftan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcına peşin yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile eksik kalan 26,30 TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irad kaydına,
4-İstinaf posta masrafının davacı üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Karar kesin olduğundan tebligatların ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK.362/1-a maddesi gereği kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 17/02/2022

Başkan Üye Üye Katip