Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/29 – 2022/52
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/29
KARAR NO : 2022/52
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : ….
KATİP : …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/11/2019
NUMARASI : 2018/1455 Esas- 2019/1424 Karar
DAVACI : …. – T.C. NO: ….
VEKİLLERİ : Av. ….
Av. ….- […] UETS
DAVALI : ….
VEKİLİ : Av. ….- …Ataşehir/ İSTANBUL
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 14/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/01/2022
Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/11/2019 tarih, 2018/1455 Esas ve 2019/1424 Karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; …. tarihinde müvekkili ….’un sevk ve idaresindeki …. plakalı motosikletle ile seyir halinde iken sürücüsü ve plakası tespit edilmeyen bir kamyonun kendisine çarpması neticesinde müvekkilinin yaralandığını, kazaya sebebiyet veren aracın sürücüsü ve plakası tespit edilmediğinden maddi tazminatın ödenmesi amacıyla Güvence Hesabına başvurmak zorunluluğu doğduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL maddi tazminatının davalıdan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili 25/09/2019 tarihli dilekçesi ile dava değerini …. TL’ye yükseltmiştir.
Davalı Sigorta vekili cevap dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediklerini, davacının dava şartlarını yerine getirmediğini, başvuranın talep etmiş olduğu zararın …sorumluluğuna girip girmediğinin tespiti gerektiğini, davacının müterafik kusurlu olduğu, geçici iş göremezlik ve kazanç kaybı gibi taleplerin muhatabının davalı şirket olmadığını belirterek kısaca davanın reddini savunmuştur.
İlk dere mahkemesince davanın kabulüne, ….-TL geçici iş göremezlik tazminatı ile …. TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüd tarihi olan 16/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından süresi içerisinde sunulan istinaf dilekçesinde; davacının başvuru şartını yerine getirmediğini, kazanın varlığının ispat edilemediğini, kusurun yüksek belirlendiğini, geçici iş göremezlik tazminatının teminat kapsamında olmadığından sorumlu olmadıklarını ve dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
HMK 355 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde;
Mahkemece alınan kusur raporunda, tespiti yapılmayan araç sürücüsünün 8/8 (%100) oranında kusurlu olduğu, …. plakalı motosiklet sürücüsünün kusursuz olduğu, alınan maluliyet raporunda, maluliyet oranının % 8 olduğu, tıbbi iyileşme süreci göz önüne alındığında 6 ay süre ile geçici iş göremezliğinin olduğu, iyileşme dönemi içerisinde 1 ay tam gün bakıcı ihtiyacı olduğu, devamlı suretle başkasının yardım ve bakımına muhtaç olmadığı, alınan hesap raporunda ….-TL geçici iş göremezlik, …-TL sürekli maluliyet yönünden maddi zararı olduğu tespit edilmiştir.
2918 sayılı KTK.nın 97. maddesi “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir…” hükmünü amirdir. Mahkeme tarafından delillerin değerlendirilmesinde ve takdirinde bir isabetsizlik olmamasına göre özellikle davacının söz konusu hüküm kapsamında davalı kuruma başvurduğu, kaldı ki madde metninde başvuru sırasında hangi belgelerin sunulacağına ilişkin hüküm de bulunmadığı sabit olduğundan davalı vekilinin faiz başlangıcının başvurudan 15 gün sonrasında başlatılması kararının hatalı olduğuna ve gerekli belgelerle başvurulmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğine ilişkin istinaf itirazları kabul edilmemiştir.
Delillerin değerlendirilmesinde ve takdirinde bir isabetsizlik olmadığı ve özellikle kaza yerinde keşif yapılarak kusur raporunun alındığı, Cumhuriyet savcılığının …. soruşturma dosyandan ve hastane kayıtlarından davacının yaralandığının tespit edildiği anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla reddine karar verilmiştir.
Mahkeme tarafından delillerin değerlendirilmesinde ve takdirinde bir isabetsizlik olmamasına göre özellikle 6111 sayılı yasanın 59. maddesi ile değişik 2918 sayılı KTK’nın 98. maddesi ile getirilen ” Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır” hükmü gereğince trafik kazası sonucu yaralanan kişi, tümüyle iyileşip eski sağlığına kavuşuncaya kadar yaptığı tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmet bedelleri ….tarafından karşılanacaktır. Geçici iş göremezlik tazminatının ve bakıcı giderinin bu madde kapsamında değerlendirilemeyeceği ve bu tazminatların da davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda olduğu belirtildiği üzere davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun devam ettiğinden, tüm bu açıklanan nadenlerle davalı vekilinin itirazın yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı taraftan alınması gereken 4.209,67 TL istinaf karar ve ilam harcına peşin yatırılan 1.053,00 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile eksik kalan 3.156,67 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irad kaydına,
3-İstinaf masrafının davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansından harcanmayan kısmın talep halinde ilgilisine iadesine,
6-Kararın kesin olması nedeniyle tebligatların ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olarak oybirliği ile karar verildi.14/01/2022
Başkan Üye Üye Katip
…………………………………………………………………
…