Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/257 E. 2022/213 K. 14.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/257 – 2022/213
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/257
KARAR NO : 2022/213

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : ………
ÜYE : ………..
ÜYE :…………
KATİP : ……….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/11/2019
NUMARASI : 2018/1400 Esas- 2019/1361 Karar
DAVACI : …………
VEKİLLERİ : Av. ………
: Av. …….UETS
DAVALI : ……..
VEKİLİ : Av. ………..
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 14/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/03/2022

Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/11/2019 tarih, 2018/1400 Esas ve 2019/1361 Karar sayılı kararı aleyhine davalı sigorta şirketi vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde: … tarihinde müvekkili …’ın yolcu konumunda bulunduğu ve …’in sevk ve idaresinde olan … plakalı aracın dere yatağına yuvarlanması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin vücudunda sakatlık oluşacak şekilde yaralanmalar meydana geldiğini, müvekkilinin vücudunda meydana gelen kalıcı iş gücü kaybını tespiti ve özürlülük oranın tespiti amaçlı Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2017/919 D.İş sayılı dosyasında bilirkişi raporunda müvekkilinin tüm vücut fonksiyon kaybı oranın %8 olduğunu, müvekkilinin kaza nedeniyle sakatlık oluşacak şekilde yaralandığını ve beden gücü kaybına uğradığını, kazanın meydana gelmesinde…’in asli ve kusurlu olduğunu, müvekkilin bir kusurunun bulunmadığını, müvekkilin maddi zararlarının tazmini için şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminata mevduata uygulanan en yüksek faiz ile birlikte, maluliyet oranın tespit masrafları ve tedavi giderlerinin de davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde: müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğu sigortalı aracı işletenin kusuru oranı ile sınırlı olduğundan, dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde sürücüsünün kusurunun açık bir şekilde tespit edilmesi gerektiğini, davacının maluliyetinin olup olmadığını, mevcut ise maluliyet oranı, niteliği ve maluliyetin dava konusu trafik kazası ile bağlantısının tespit edilmesi gerektiğini, tazminat hesabında esas alınması gereken hesap tablosu başta olmak üzere tüm hususların tespit edilmesi ve hesaplamada dikkate alınması gerektiğini, bakıma muhtaç olup olmadığı hususunun denetime elverişli bilirkişi raporu ile tespit edilmesi gerektiğini, davacının eksik evrak ile başvuru yapmış olduğunu, faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğini, dava konusu kazada müterafik kusur değerlendirilmesi taleplerinin olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne, 35.249,01 TL kalıcı maluliyete yönelik maddi tazminatın 21/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıldan alınarak davacıya verilmesine, 4.212,18 TL geçici iş göremezliğe yönelik maddi tazminatın 21/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından süresi içerisinde sunulan istinaf dilekçesinde; usulüne uygun başvuru yapılmadığını, maluliyet raporunda KBB uzmanının imzasının bulunmadığını, geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadıklarını, ticari faiz hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde başvuru yaptıklarını ve kararın doğru olduğunu belirterek istinafın reddini talep etmiştir.
HMK 355 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde;
Mahkeme tarafından alınan kusur raporunda özetle;… plakalı minibüs sürücüsü …’in 8/8 (sekizde/sekiz) %100 (yüzde/yüz) oranında kusurlu olduğu, alınan maluliyete ilişkin adli tıp raporunda özetle tüm vücut fonksiyonu kaybı oranının %8(sekiz) olduğu, tıbbi iyileşme süreci göz önüne aldığından 3 (üç) ay süre ile geçici iş göremezliğinin olduğu, alınan hesap raporunda davacı asilin toplam gerçek zararının 39.461,19 TL olduğunu tespit edilmiştir.
2918 sayılı KTK.nın 97. maddesi “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir…” hükmünü amirdir. Mahkeme tarafından delillerin değerlendirilmesinde ve takdirinde bir isabetsizlik olmamasına göre özellikle davacının söz konusu hüküm kapsamında davalı kuruma başvurduğu, kaldı ki madde metninde başvuru sırasında hangi belgelerin sunulacağına ilişkin hüküm de bulunmadığı sabit olduğundan davalı vekilinin faiz başlangıcının başvurudan 15 gün sonrasında başlatılması kararının hatalı olduğuna ve gerekli belgelerle başvurulmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğine ilişkin istinaf itirazları kabul edilmemiştir.
Mahkeme tarafından delillerin değerlendirilmesinde ve takdirinde bir isabetsizlik olmamasına göre özellikle 6111 sayılı yasanın 59. maddesi ile değişik 2918 sayılı KTK’nın 98. maddesi ile getirilen ” Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır” hükmü gereğince trafik kazası sonucu yaralanan kişi, tümüyle iyileşip eski sağlığına kavuşuncaya kadar yaptığı tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmet bedelleri SGK tarafından karşılanacaktır. Geçici iş göremezlik tazminatının ve bakıcı giderinin bu madde kapsamında değerlendirilemeyeceği ve bu tazminatların da davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda olduğu belirtildiği üzere davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun devam ettiğinden ve maluliyet raporunun yönetmelik hükümlerine göre yapıldığı ve kazaya sebebiyet veren aracın ticari nitelikte olması nedeniyle ticari faiz yürütülmesinde bir aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir
HÜKÜM :Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı taraftan alınması gereken 2.695,59 TL istinaf karar ve ilam harcına, peşin yatırılan 673,90 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile eksik kalan 2.021,69 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irad kaydına,
3-İstinaf masrafının davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansından harcanmayan kısmın talep halinde ilgilisine iadesine,
6-Kararın kesin olması nedeniyle tebligatların ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 14/02/2022

Başkan Üye Üye Katip

….