Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/24
KARAR NO : 2022/50
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/10/2019
NUMARASI :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU :
KARAR TARİHİ : 14/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/01/2022
Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/10/2019 tarih, 2018/326 Esas ve 2019/1036 Karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; … tarihinde müvekkili sevk ve idaresindeki… plakalı motosikleti ile seyir halinde iken .. sevk ve idaresindeki …plakalı araca çarpması neticesinde müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, tedavi gördüğünü, kazanın oluşumunda müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, karşı tarafın kusurlu olduğunu, kazaya sebebiyet veren aracın kaza tarihinde davalı … şirketi nezdinde sigortalandığını, açıklanan bu nedenlerle; şimdilik 150 TL maddi tazminatın davalı … şirketinden alınarak müvekkiline ödenmesini dava etmiş, davacı vekili 13/05/2019 tarihli dilekçesi ile dava değerini 12.441,92 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediklerini, davacı iddialarının ispatlanması gerektiğini, müvekkili şirket aleyhindeki kesin ve somut delillere dayanmayan haksız ve hukuka aykırı davanın reddini ve gerekli yerlerden raporların alınması hususunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile, 12.591,92 TL maddi tazminatın dava açma tarihi olan 12/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından süresi içerisinde sunulan istinaf dilekçesinde; mahkemece dosyadan kusur ve maluliyet raporu alınmadığını (başka dosyadan alınan raporlar ile yetinilmesinin hatalı olduğunu), geçici iş göremezlik tazminatının teminat kapsamında olmadığından sorumlu olmadıklarını, müterafik kusur talebinin incelenmediğini, maluliyet raporunun hatalı olduğunu (bakıcı süresinin fazla hesap edildiğini) belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
HMK 355 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde;
Mahkeme tarafından alınan kusur raporuna göre davacı asil motosiklet sürücüsü …’nin kusurunun bulunmadığını, … plakalı araç sürücüsü….’nın 8/8 %100 oranında kusurlu olduğunu, alınan maluliyet raporuna göre; Özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %3 (üç) olduğunu, geçici iş göremezlik süresinin 6 (altı) aya kadar uzayabileceğini, davacı asilin iyileşme dönemi içerisinde (tam 8 saat olarak kabul edildiğinde) 1,5 (birbuçuk) ay boyunca tam gün bakıma muhtaçlık süresinin olduğunu, devamlı surette başkasının yardım ve bakımına muhtaç olmadığını, alınan hesap raporuna göre toplam gerçek zararının 12.591,92 TL olduğunu tespit edilmiştir.
Mahkeme tarafından delillerin değerlendirilmesinde ve takdirinde bir isabetsizlik olmamasına göre özellikle 6111 sayılı yasanın 59. maddesi ile değişik 2918 sayılı KTK’nın 98. maddesi ile getirilen ” Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır” hükmü gereğince trafik kazası sonucu yaralanan kişi, tümüyle iyileşip eski sağlığına kavuşuncaya kadar yaptığı tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmet bedelleri SGK tarafından karşılanacaktır. Geçici iş göremezlik tazminatının ve bakıcı giderinin bu madde kapsamında değerlendirilemeyeceği ve bu tazminatların da davalı … şirketinin sorumluluğunda olduğu belirtildiği üzere davalı … şirketinin sorumluluğunun devam ettiğinden, tüm bu açıklanan nadenlerle davalı vekilinin itirazın yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Dava açılmadan önce davacı tarafından davalı aleyhine Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/54 Değişik İş dosyası delil tespiti olarak kaza yerinde keşif yapılarak kusur raporunun alındığı, davacının yaralanmaya ilişkin maluliyet raporlarının doğru yönetmenlik hükümlerine göre ve Adli Tıp Kurumu heyetinden alındığı anlaşılmış ve de raporlar esas dosya açıldıktan sonra davalı tarafa tebliğ edilmiştir. Bakıcı ihtiyacı yönünden maluliyet raporunun ise dava aşamasında alındığı anlaşılmıştır. Mahkeme tarafından keşif yapılarak alınan kusur raporu ile tarafların ifadeleri ne göre olayın oluşunun benzer ve uygun olduğu anlaşıldığından ATK’dan yeniden kusur raporu alınması yönündeki istinaf talebi yerinde görülmemiştir.
6098 sayılı Borçlar Kanun’un, “Tazminatın belirlenmesi” üst başlıklı 51/1 maddesi ile (818 sayılı Borçlar Kanununun 43.maddesi); Hâkimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği hükme bağlanmıştır. Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı Borçlar Kanun’un 52. maddesinde (818 sayılı Borçlar Kanununun 44.maddesi) düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir.
Müterafik kusur indiriminde, her somut olayın özelliğine göre, olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir ve zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde TBK’nın 52.maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Eldeki davada, olayla ilgili olarak dosya içerisinde bulunan belgelerden, kaza tespit tutanağı ve maluliyet raporundan davacının yaralanmasının sol bacak kaval kemiğinde olduğu ve davacının koruyucu tedbirler kapsamında dizlik taktığının ispat edilemediği için davacının müterafik kusurunun bulunduğu anlaşılmıştır. Bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar kaldırılarak yeniden hüküm kurulmuş ve takdiren hesaplanan tazminat miktarı olan 12.591,92 TL’den %20 oranında 2.518,38 TL indirim yapılarak 10.073,54 TL maddi tazminatın dava açma tarihi olan 12/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. (Yargıtay 17. H.D.nin 2019/3781 E. 2020/2098 K., Yargıtay 17. H.D.nin 2016/2975 E.2018/11904 K., Yargıtay 17. H.D. Nin 2016/287 E.2018/10887 K.)
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne HMK’nın 353/1-b,2 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına, karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK. 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜNE,
2-Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/10/2019 tarih, 2018/326 Esas- 2019/1036 Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
3-Dairemizce yeniden hüküm kurulması yoluna gidilmek suretiyle:
4- Davanın KISMEN KABULÜ ile, 10.073,54 TL maddi tazminatın dava açma tarihi olan 12/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
5-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 688,12 TL karar ve ilam harcına, davacı tarafça yatırılan 35,90 TL peşin, 42,50 TL ıslah harcı toplamı 78,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 609,72 TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye ödenmesine
6-Davacı tarafından karşılanan ve mahsup edilen 78,40 TL harcın (35,90 TL peşin harcı, 42,50 TL ıslah harcı) davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-TBK’nın 51/52. maddeleri gereği hakkaniyet indirimi yapılan miktar üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
9-Davacı tarafından karşılanan 35,90 ilk başvuru harcı, 1.484,00 TL bilirkişi ücreti, posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.519,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Yapılan giderlerin mahsubu ile bakiye gider avansının HMK ‘nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
İstinaf Harç ve Giderleri
1-Davalı taraftan alınan peşin istinaf karar ve ilam harcının talep halinde iadesine,
2-Davalı tarafından karşılanan 121,30 TL istinaf başvuru harcı ve 47,90 TL istinaf posta masrafı olmak üzere toplam 169,20 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Karar kesin olduğundan tebligatların ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK.362/1-a maddesi gereği kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 14/01/2022
Başkan Üye Üye Katip
… … … …