Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/236 E. 2022/490 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/236 E.
KARAR NO : 2022/490 K.

TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/09/2019
NUMARASI : 2017/1339 Esas, 2019/911 Karar
DAVACILAR : 1-… – …
2-… – …
3- … -…
VEKİLİ : Av. …-….
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …….
Av. …- …
DAVANIN KONUSU : Tazminat
İSTİNAF KARARININ
TARİHİ : 17/03/2022
YAZIM TARİHİ : 17/03/2022
Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/09/2019 Tarih, 2017/1339 Esas, 2019/911 Karar sayılı kararı aleyhine taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;…. tarihinde sürücü ….’in sevk ve idaresindeki …plakalı aracın sebebiyet vermiş olduğu trafik kazası neticesinde araçta yolcu olarak bulunan müvekkillerinin ağır şekilde yaralandığını, kazanın oluşumunda müvekkillerinin kusurununu bulunmadığını, kazaya sebebiyet veren aracın kaza tarihinde davalı … şirketi nezdinde sigortalandığını, bu nedenlerle şimdilik 300,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında talebini HMK’nın 107/2. maddesi gereğince 135.387,58 TL olarak arttırmıştır.
Davalı taraf cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile davacı … yönünden 15.227,67 TL, davacı … yönünden ise 120.059,91 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 07/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacı … yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili … yönünden geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, diğer müvekkilleri … ve … yönünden ayrı ayrı sürekli iş göremezlik tazminatına hükmedilmesi nedeniyle A.A.Ü.T gereğince ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek vekalet ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu, bu nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İstinaf başvurusunda bulunan davalı vekili dilekçesinde özetle; Adana 2.Ticaret Mahkemesince kesinlenmiş bir hüküm bulunduğundan davanın kesin hüküm nedeniyle reddi gerektiğini, 19/08/2016 tarihinde davacılar vekiline ibraname karşılığında 106.238,00TL ödeme yapıldığını ve dava konusu tazminat bedelinin ödenmiş olması sebebiyle mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu maruz kalınan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkindir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
1-Mahkemece aldırılan maluliyet raporunda, davacı küçük …’in kalıcı maluliyetinin bulunmadığı ve üç aya kadar uzayabilecek geçici maluliyete (iyileşme süresi) uğradığı belirtilmiştir. Geçici iş göremezlik döneminin kaza tarihinden itibaren başlaması gerekmekte olup, kaza tarihinde henüz … yaşında olan davacı küçüğün gelir getiren bir işte çalıştığı iddia ve ispat edilemediğine göre, tedavi müddeti boyunca mahrum kaldığı herhangi bir kazancı olmadığı göz önüne alınarak mahkemece geçici iş göremezlik zararı yönünden talebin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
2-Davalı sigortacı tarafından, davacıların aynı talebiyle ilgili Adana 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/368E.sayılı dosyasında görülüp sonuçlanan bir dava olduğu ileri sürülmüş olup, HMK’nın 114/1-ı maddesi gereğince dava şartlarından olan derdest bir davanın bulunmaması şartının her aşamada mahkemece re’sen gözetilmesi gereği dikkate alınarak, ilgili dosyanın getirtilip eldeki dava bakımından derdestliğe yol açıp açmadığı araştırılmadan hüküm tesisi doğru olmamıştır.
3-Öte yandan, davalı sigortacı istinaf aşamasında ödeme def’inde bulunmuştur. Ödeme def’i yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilir. Bu durumda, fotokopi olan ibraname örneğinin sıhhatinin araştırılıp, davacı tarafından verildiğinin anlaşılması halinde davalının hukuki durumunun KTK’nın 111. maddesine göre değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olmuştur.
4-Kabule göre ise, ihtiyari dava arkadaşlarının birlikte dava açtıkları durumda esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak, kabul edilen tazminat miktarlarına göre kendisini vekille temsil ettiren her bir davacı lehine, reddedilen her bir dava yönünden de kendisini vekille temsil ettiren davalı taraf lehine ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekir. Somut olayda, davacılar her ne kadar birlikte dava açmış iseler de aralarındaki hukuki bağ ihtiyari dava arkadaşlığı mahiyetinde olduğundan her biri için ayrı ayrı lehe vekalet ücreti verilmemesi de doğru olmamış, taraf vekilleri tarafından yapılan istinaf itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla;
KARAR:
1-Taraf vekillerince yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile 19/09/2019 Tarih ve 2017/1339 Esas, 2019/911 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a,6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2- Davanın yeniden görülmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE.
3-Taraflardan tahsil edilen istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
4-İstinaf yargılama giderinin mahkemece yeniden verilecek kararda değerlendirilmesine,
5-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi. 17/03/2022

Başkan Üye Üye Katip
… … … …

……