Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/231
KARAR NO : 2022/201
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/11/2019
NUMARASI : 2019/186 Esas- 2019/1260 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 11/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/03/2022
Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/11/2019 tarih ve 2019/186 esas ve 2019/1260 karar sayılı kararı aleyhine davacı vekili ile davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27/01/2017 tarihinde sürücüsü …. olan …. plaka sayılı traktörün ….’ya ait eve girmek için sol manevra yapması sonucu traktöre bağlı römorkun sağ tarafa yatması sonucu müvekkilinin ağır bir şekilde yaralandığını, müvekkilinin …plaka sayılı traktörde yolcu olduğunu, kusurunun bulunmadığını, araçta işçi olarak bulunuduğunu, bu sebeple hatır taşıması ve indiriminin söz konusu olmadığını, kaza neticesinde müvekkilinde ağır bir şekilde maluliyet meydana geldiğini, davalı …Sigorta A.Ş.ye dilekçe ile başvuru yapıldığını ancak davalı sigorta şirketinin taraflarına kayde değer olumlu bir cevap vermediğini belirtmek suretiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla tazminatın değerinin tam ve keskin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik 1.000,00TLlik belirsiz maddi tazminatın davalı yönünden 19/12/2017 olan ihtar tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu aracın davalı şirkete ….. nolu poliçe numarası ile zorunlu mali sorumluluk poliçesi ile sigortalı olduğunu, KTK yapılan değişiklikle birlikte 26/04/2016 tarihi itibari ile sigorta şirketine başvuru şartı getirilmiş olup, davacı tarafından sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak müvekkili şirket tarafından yapılan başvuruda eksik evraklar nedeni ile davacıya cevap verildiği ve eksik evrakların gönderilmesi istenildiği, Davacı tarafından gönderilen ……Devlet Hastanesinin 07/12/2017 tarihli özürlü sağlık kurulu raporunda davacının kalıcı bir özrünün bulunmadığının belirtildiği, müvekkili şirkete başvuru sonucu ….. nolu hasar dosyası açıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile; 10.108,80 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketine başvuru tarihinden 15 gün sonrası olan 02/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; mahkemece faiz tarihinin yanlış hesaplandığını, birinci dava tarihi ve temerrüt tarihi olan 01/11/2012 tarihinden itibaren işletilmesi gerektiğini, yani ilk ihtarın başvuru tarihinden 15 gün sonrası olan 05/12/2017 tarihinin faiz başlangıç ve temerrüt tarihi olduğunu, bu sebeple de bu tarihten itibaren faiz işletilmesi gerektiğini beyanla kararın kaldırılmasını istemiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kilis 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2018/44 esas sayılı dosyasında bulunun kusur, maluliyet ve hesap raporunun hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, ayrı bir yargılama merci olan mahkemenin yeniden rapor alması gerektiğini, müvekkili kurumun geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatları bakımından sorumluluğunun bulunmadığını beyanla kararın kaldırılmasını istemiştir.
Dava, trafik kazası sonucu yaralanmadan kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Davacı tarafça, davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesiyle sigortalı … plakalı traktörde yolcu olarak bulunurken traktöre bağlı römorkun sağ tarafa yatması şeklinde meydana gelen kazada yaralandığı belirtilerek geçici iş göremezlik nedeni ile maddi tazminat talep edilmiştir.
Davacı tarafça Kilis 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/44 E. 2018/478 K. Sayılı dosyasında davaya konu kaza nedeni ile davalı sigorta şirketi aleyhine sürekli maluliyet nedeni ile maddi tazminat davası açıldığı ve mahkemece yapılan yargılama sonucunda “Davanın kabulü ile; 29.141,49 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 05/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalının poliçe limiti dahilinde davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine,” karar verildiği ve söz konusu kararın 11/02/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
1-Davalı Tarafın istinaf itirazlarının incelenmesinde:
Davalı vekilince, müvekkili şirketin Geçici İş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığı belirtilerek istinaf talebinde bulunulmuş ise de: 25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarihli 6111 Sayılı Yasa’nın 59.maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı” Yasanın geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve …… Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği,” öngörülmüştür. Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçmiştir. Ancak geçici iş göremezlik tazminatı madde kapsamında değerlendirilemeyeceğinden geçici iş göremezlik talebi yönünden sigorta şirketlerinin sorumluluğu devam edeceğinden bu hususa ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. (Yargıtay 4. H.D.nin 2021/5372 E. 2021/8669 K., Yargıtay 4. H.D.nin 2021/3468 E. 2021/6538 K. Yargıtay 5. H.D.nin 2021/5372 E. 2021/8669 K.)
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre mahkemece Kilis 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/44 Esas sayılı dosyasında aldırılan kusur, maluliyet ve hesap raporlarının davalı tarafa yargılama aşamasında tebliğ edildiği, Kilis 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/44 Esas sayılı dosyasının taraflarının aynı olup, Uyap kayıtlarından yapılan incelemeye göre söz konusu dosyanın 11/02/2019 Tarihinde istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği ve mahkemece bakıcı giderine ilişkin herhangi bir hüküm tesis edilmediği görülmekle davalı tarafın istinaf itirazları yerinde görülmeyerek davalı tarafın istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
2-Davacı tarafın istinaf itirazlarının incelenmesinde:
Davacı vekilince mahkemece hüküm altına alınan faiz başlangıcının hatalı olduğu ilk başvuru tarihinin dikkate alınarak faize hükmedilmesi gerektiği belirtilerek istinaf itirazında bulunulmuştur.
Mahkemece Kilis 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/44 Esas sayılı dosyasında geçici iş göremezlik tazminatı talebinde bulunulmadığı belirtilerek sigorta şirketine geçici iş göremezlik talebi için yapılan başvuru tarihi dikkate alınmak suretiyle faiz başlangıç tarihi belirlenmiştir.
2918 sayılı KTK.’nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Sigortaya başvurulmadan dava açılması veya icra takibi başlatılması halinde ise bu tarihlerde temerrüt gerçekleşir.
Somut olayda uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Davacı tarafça kaza nedeni ile yaralanmasından dolayı sürekli maluliyetinden kaynaklı iş göremezliği nedeni ile Kilis 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/44 Esas sayılı dosyasında dava açılmıştır. Bu itibarla davalı sigorta şirketi iş bu davadan önce temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak ilk dava tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. O halde, mahkemece davacı için davalı yönünden faiz başlangıcının ilk dava tarihi olan 24/01/2018 olarak kabulü gerekirken, davacının dava tarihinden önce sigorta şirketine yapılan başvuru tarihinden 15 gün sonrası olan 02/03/2019 tarihinden itibaren faize karar verilerek hüküm tesisi yerinde görülmemiştir.( Benzer nitelikte Yargıtay 17. H.D.nin 2019/2379 E. 2020/6538 K. Sayılı ve Yargıtay 17. H.D.nin 2015/9150 E.2016/6377 K. Sayılı ilamı)
Kabule göre de: davacı tarafından dava açılmadan önce arabuluculuğa müracaat edilmiş ve arabuluculuk son tutanağı tanzim edilmiştir. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13, 18/14 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326. maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. Bakanlık bütçesinden ödenen arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden sayılır. Bu nedenle eldeki dava yönünden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davadaki haklılık oranına göre taraflardan tahsili ile hazineye irat kaydına dair karar verilmesi gerekirken bu yönde karar verilmemesi kamu düzeni ile ilgili olduğundan resen incelenerek yerinde görülmemiştir.
Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ancak bu yanılgılar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden düzelterek esas hakkında bir karar vermek üzere 6100 sayılı H.M.K‘nun 353/1-b-2 maddesi gereğince kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE ;
1-Alınması gereken 690,53 TL istinaf karar harcından peşin alınan 172,63 TL’nin mahsubu ile bakiye 517,90 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
2-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
B-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/11/2019 tarih ve 2019/186 esas ve 2019/1260 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
1-10.108,80 TL maddi tazminatın 24/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 690,53 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 646,13 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacının yaptığı ve karşıladığı harç dahil 136,15 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflar tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının yatıran tarafa iadesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ne göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00TL arabuluculuk ücretine ilişkin yargılama giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
İstinaf Yargılaması Yönünden;
8-Davacı tarafça istinaf başvurusu sırasında yatırılan, başvurma harcı dışında istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine;
9-İstinaf aşamasında davacı tarafından ödenen 121,30- TL başvurma harcı, 11-TL tebligat ücreti olmak üzere toplam 132,30-TL nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
10-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücreti vekalet takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olarak oybirliği ile karar verildi.
Başkan Üye Üye Katip