Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/2005 E. 2022/1994 K. 31.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/2005
KARAR NO : 2022/1994

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/05/2019
NUMARASI : 2016/20 Esas- 2019/581 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 31/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 31/10/2022

Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/05/2019 tarih ve 2016/20 esas ve 2019/581 karar sayılı kararı aleyhine davacı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15/12/2015 tarihinde …. sevk ve idaresinde bulunan müvekkiline ait … plakalı otomobile, davalı tarafından sigortalanan …plakalı aracın çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin aracında meydana gelen hasar neticesinde değer kaybı oluştuğunu belirterek şimdilik 100,00 TL değer kaybından dolayı alacağın davalıdan tahsil edilerek müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ….. plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, ilgili yerlerden gerekli raporların alınması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.

İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporunda meydana gelen kaza nedeni ile müvekkilinin aracında değer kaybı oluştuğu mevcut iken Karayolları Motorlu Araçlar ZMSS Genel Şartlarına göre davanın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını, müvekkilinin aracının kaza öncesi hasarsız olup kazadan sonra ise aracın sağ-sol ön sis far, sağ sol ön far, ön tampon, motor kaput kısımları, sol ön çamurluk kısımları hasar görmüş, aşırı deformasyon ve dizayn kaybına uğramış ve kaportada hasar gördüğünü, mahkemenin yanlış hüküm kurarak objektif değer kaybı hesap etmesi gerekirken (hasarsız piyasa değeri ile 2.el tamir edilmiş piyasa değeri arasında ki fark) yanlış hüküm kurduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

Dava, trafik kazası sonucu araçta meydana gelen değer kaybı nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Davacı tarafından, 15/12/2015 tarihinde …. plakalı aracı ile davalı … şirketine ZMMS poliçesiyle sigortalı …. plakalı aracın çarpışması şeklinde meydana gelen kaza da aracında meydana gelen değer kaybının tazmini talep edilmiştir.

Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davalı … tarafından düzenlenen Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesinin tanzim tarihi dikkate alınarak genel şartların ekinde belirlenen kriterlere göre yapılan hesaplamada araçta değer kaybının bulunmadığının tespit edilmesi nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir.

Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli 2019/40 Esas 2019/40 sayılı iptal kararı ile 2918 sayılı KTK nun 90. Maddesinin 1. Cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlede yeralan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasaya aykırı olduğundan bahisle iptaline karar verilmiş, bu iptal kararı 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.

Anayasanın 153. maddesinde “iptal kararları geriye yürümez” hükmü, iptal kararlarının kesinleşen işlemlere etki etmeyeceği anlamında olup, elde bulunan uyuşmazlığın devam ettiği davalarda “geriye yürümeme kuralı” uygulanamaz. Diğer bir anlatımla bir davada uygulanması gereken kanun maddesi başka bir dava vesilesi ile iptal edilmiş ise bu madde artık eldeki davada da uygulanamaz. Zira davanın yasal dayanağı kalkmıştır ve anayasa aykırılı olduğu tespit edilmiştir. Davacının iptal edilen maddeden dolayı sağlayacağı hukuki yararı da kalmamış olur. (Hukuk Genel Kurulunun 17.05.1989 tarihli ve 1989/10-250 E., 1989/361 K. sayılı kararı, Hukuk Genel Kurulunun 25.02.2020 Tarih 2017/8-1863 E. 2020/206 K sayılı kararı ) Bu itibarla Anayasanın 153. maddesi gereğince bu iptal kararı bağlayıcı olup derdest davalara ve kesinleşmemiş hükümlere de etki edecektir. Bu durumda usuli kazanılmış haktan bahsetmek mümkün değildir.

2918 Sayılı Yasanın Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonraki son hali “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindedir. Anayasa Mahkemesi İptal kararından sonra genel şartlar ile ekindeki formüllere göre yapılan tazminat hesabının yasal dayanağı kalmamıştır. Bu durumda mahkemece Yargıtay 17. Hukuk ve 4. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarına göre, kazalı aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, kullanım amacı, kullanım süresi, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği (orijinal olup olmadığı) gibi hususlar değerlendirilerek araçların kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değerleri arasındaki farka göre değer kaybının belirlenmesi gerekir.

Mahkemece her ne kadar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel şartlarının ekindeki kriterlere göre düzenlenen bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm tesis edilmiş ise de, karar tarihinden sonra yayınlanarak yürürlüğe giren yukarıda belirtilen Anayasa Mahkemesinin iptal kararı uyarınca değerlendirme yapılarak hüküm tesisi gerektiğinden davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile sair yönler bu aşamada incelenmeksizin HMK’nun 353/1-a,6 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın mahalline iadesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE;
Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/05/2019 tarih ve 2016/20 esas ve 2019/581 karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a,6 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
Dosyanın davanın yeniden görülmesi için MAHALLİNE İADESİNE,
2-Davacıdan tahsil edilen istinaf karar harcının istek halinde yatıran tarafa iadesine,
3-İstinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama neticesinde verilecek kararla birlikte değerlendirilmesine,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip