Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1993 E. 2022/1863 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1993
KARAR NO : 2022/1863

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/02/2020
NUMARASI : 2018/1547 Esas- 2020/196 Karar
DAVACI : … -..
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …..
VEKİLLERİ :Av. … …
Av. ….
İHBAR OLUNAN :…
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 20/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/10/2022

Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/02/2020 tarih ve 2018/1547 esas ve 2020/196 karar sayılı kararı aleyhine davacı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait davalı şirket nezdinde sigortalı …. plaka sayılı aracın 2007 yılında trafik kazası nedeniyle hasar gördüğünü, aracın….. tarafından tamir edildiğini, tamirat sırasında müvekkiline yetkili acente tarafından bir takım evraklar imzalatıldığını ve aracın teslim edildiğini, müvekkilinden hiçbir bedel talep edilmediğini, aracın tamir ve tesliminden bir yıl sonra ….Tic. San. A.Ş. tarafından tamirat bedeline ilişkin müvekkili aleyhine icra takibinde bulunulduğunu, takibe itirazları üzerine ……Asliye Hukuk Mahkemesinde aleyhlerine itirazın iptali davası açıldığını, söz konusu davanın …… Sigorta A.Ş. ve…….Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti. ‘ne ihbar edildiğini, dosyadaki belgelerden ve ihbar olunanların verdiği cevaplardan, ……Sigorta A.Ş. ‘nin taraflarına ya da aracın onarımını yapan yetkili servise ödemesi gereken tamirat bedelini acentesi….Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti.’den olan alacağına mahsup ettiğini ve bu acentenin de tamirat bedelini çek ile ödediğinin ortaya çıktığını, söz konusu çekin karşılıksız çıkmasına müteakip de yetkili servisin araç sahibi hakkında icra takibinde bulunduğunu davanın müvekkili aleyhine sonuçlandığını, kararın Yargıtay Hukuk Dairesi tarafından da onandığını, hükmedilen tazminatın müvekkili tarafından alacaklıya ödendiğini, davalının sigorta poliçesi ile üstlendiği rizikoyu sigorta ettirene ya da aracı tamir edene ödemesi gerekirken yetkili acentesinin alacağına mahsup ettiğini ve müvekkilini zarara uğrattığını belirterek müvekkilinin sigortalı aracının tamiri nedeniyle ödemek zorunda olmadığı halde ödediği 10.000-TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Zamanaşımı süresinin dolduğunu, dava konusu kaza ile ilgili olarak tüm sorumluluğun müvekkili şirketçe yerine getirildiğini, davacı tarafın imzalamış olduğu ibraname ve söz konusu bedelin acenteye ödenmesi yönündeki talimatına binaen hasar tazminatı olan 7.700,68-TL nin müvekkili şirketi acentesi olan dava dışı…… Sigorta Aracılık Hizmetleri LTD. ne müvekkili şirkete olan borcundan mahsup edilmek üzere 24/12/2007 tarihinde ödendiğini, acentanın yetkili servise karşılıksız çek vermesinden doğan sorumluluğun müvekkil şirkete yükletilmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; Araç teslim edilirken müvekkilinden ücret istenilmediğini, teslim tarihinden bir yıl geçtikten sonra icra takibi başlatıldığını, sigorta tarafından yetkili servise ödenmesi gereken tamirat bedelinin çek ile ödendiği, verilen çekin de karşılıksız çıkması sonucu yetkili servisin araç sahibi hakkında icra takibi başlattığını, açılan itirazın iptali davası sonucu müvekkilinin hükmedilen bedeli alacaklı vekiline ödediğini, davalının sigorta poliçesi ile üstlendiği rizikoyu sigorta ettirene ya da aracı tamir edene ödemesi gerekirken yetkisi acentesinin alacağına mahsup ettirdiği ve müvekkilinin de bu şekilde zarara uğratıldığını, ihbar olunan acentenin ise bir takım evrak eksikliği bahanesi ile müvekkiline imzalattığı belgeler ile tuzağa düşürdüğünü, davalı şirketin kötü niyetli olduğunu, yetkili acenteyi seçerken basiretli davranmadığından müşterisinin dolandırılmasına göz yumduğunu hatta buna aracılık ettiğini mahkemece bu hususlar gözardı edilerek yeterli inceleme yapılmadan hüküm kurulmuş olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Dava; kasko poliçesine dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nun 355. Maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Davacı tarafça, davalı … şirketine kasko sigorta poliçesiyle sigortalı …. plakalı aracının …. tarihinde meydana gelen kazada hasarlandığını, kasko poliçesi kapsamında aracının ……..Tic. San.A.Ş. tamir edildiğini, tamirat bedelinin sigorta şirketince karşılanması gerekirken karşılanmaması nedeni ile tamir yapan servis tarafından aleyhine açılan dava sonucunda ödeme yapmak zorunda kaldığını belirterek ödenen bedelin kasko sigorta poliçesi kapsamında davalı … şirketinden tahsili talep edilmiştir.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 2. maddesinde Kanun’un kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalada tükecici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birinin tükecinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlene olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanun’un görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Somut olayda dava tarihi 12/12/2018 olup, 6502 Sayılı Yasanın yürürlük tarihinden sonradır. Davacı tarafça davalı … ile aralarında düzenlenen poliçe kapsamında talepte bulunulmuş olup, sigortalı aracın kullanım amacının Gaziantep1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/59-963 E.K. dosyası içerisinde bulunan belgelere göre hususi olduğu anlaşılmıştır.
Davacı ile davalı … arasında kurulan kasko sigorta poliçesine ilişkin sözleşme 6502 sayılı TKHK’nın 3. maddesi anlamında bir tüketici işlemi olup görevli mahkeme bu anlamda Tüketici Mahkemesi olması ve görevli mahkemenin yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gereken bir kamu düzeni kuralı olması nedeniyle, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.(Yargıtay 17.H.D.nin 2015/4929 E. 2017/10903 K.)
Kabule göre de: Mahkemece, davacının hasar bedelini sigorta acentası olan ….Sigortaya ödenmesine yazılı olarak muvafakat ettiği, yine davacı tarafından imzalanan ibranamede hasar bedeli olan …..TL’nin nakit olarak …. Sigorta isimli acentadan tahsil edildiğinin belirtildiği ve davalı … tarafından hasar bedelinin 24/12/2007 tarihli dekont ile acenta …. Sigortaya gönderildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamına göre, davacı tarafça hasar bedelinin alındığına ilişkin ibraname imzalanmış ise de, tarafların kabulünde olduğu üzere hasar bedelinin davalı … tarafından davacıya ya da tamiri yapan yetkili servise nakit olarak ödenmediği, davacının hasar bedelinin davalı … şirketinin acentası… Sigortaya ödenmesine ilişkin muvafakatı uyarınca, davalı … şirketince acentanın borçlarından söz konusu hasar bedelinin mahsup edildiği, sonrasında acente tarafından tamiri yapan yetkili servise hasar tamiri için verilen çeklerin karşılıksız çıkması üzerine yetkili servis tarafından (tamirat bedelinin poliçe kapsamında sigorta şirketinden alınamaması nedeni ile) araç maliki davacı aleyhine açılan dava sonucunda davacı tarafça ödeme yapıldığı, bu itibarla davalı … tarafından davacı ile imzalanan kasko sigorta poliçesi kapsamında yükümlülüklerinin yerine getirilmediği, davalının savunmasında belirttiği mahsuba dayanak belgelerin davacı tarafça imzalanmasındaki amacının kasko sigorta poliçesi kapsamında zararının giderilmesine ilişkin olduğu, davalı … şirketinin acentesi ile iç ilişkilerini ilgilendiren alacaklılık borçluluk sıfatları nedeni ile hasar bedelinin borca mahsubu ile sigorta poliçesi kapsamında sorumluluktan kurtulduğunun davacıya karşı ileri sürülemeyeceği, öte yandan … sigorta şirketinin işlem tarihinde yürürlükte bulunan Türk Ticaret Kanunun 116 maddesi ve devamı hükümlerine göre davalı … adına aracılık hizmetlerini yürüttüğü, acentesine ödeme yapılmasına ilişkin muvafakat uyarınca acenteye yapılacak ödemenin davalıyı yükümlülüklerinden kurtarmadığı bu itibarla sigorta şirketinin davacının hasarını kaza tarihinde yürürlükte olan kasko poliçesi kapsamında gidermesi gerektiğinden mahkemece davacı tarafça sigorta poliçesi kapsamında talep edilebilecek miktarın tespiti ile sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, bu aşamada sair yönler incelenmeksizin HMK’nın 353/1-a.4 ve 353/1-a,6 maddeleri uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın yeniden görülerek eksikliklerin giderilmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE;
Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/02/2020 tarih 2018/1547 esas ve 2020/196 sayılı kararının HMK’nın HMK’nın 353/1-a.4 ve 353/1-a,6 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
Dosyanın davanın yeniden görülmesi için MAHALLİNE İADESİNE,
2-Davacıdan tahsil edilen istinaf karar harcının istek halinde yatıran tarafa iadesine,
3-İstinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama neticesinde verilecek kararla birlikte değerlendirilmesine,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi
.

Başkan Üye Üye Katip
… … … …