Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1969 E. 2022/1906 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1969
KARAR NO : 2022/1906

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/09/2020
NUMARASI : 2019/645 Esas- 2020/344 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 26/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/11/2022

Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/09/2020 tarih, 2019/645 Esas ve 2020/344 Karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 01/10/2018 günü ….. sevk ve idaresindeki …. plaka sayılı aracı ile seyir halinde iken müvekkilinin sevk ve idaresindeki …..plakalı motosiklete çarpması neticesinde müvekkilinin yaralandığını, müvekkilinin yaralanması ve iş gücü kaybına uğraması nedeniyle meydana gelen zarardan sürücünün yanı sıra aracın ZMMS yapan sigorta şirketinin de sorumlu olduğunu, müvekkilinin çalışma gücü kaybının tespiti ile 100,00 TL’lik maddi tazminatın, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili 08/09/2020 tarihli dilekçeyle dava değerini aktüer raporu doğrultusunda 20.278,38 TL’ye yükseltmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde; …. plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, davacının müvekkili şirkete başvuruda bulunduğunu, davacı taraftan talep edilen eksik belgelerin müvekkili şirkete iletilmediğini, kusur oranlarının tespiti için Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinden, maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp 3. İhtisas Dairesinden rapor alınması gerektiğini, tazminat hesaplaması yapılması halinde bu hesapta asgari ücretin baz alınarak TRH-2010 Mortalite tablosu ile 1,8 teknik faizn kullanılmasını talep ettiklerini, hesaplanacak tazminattan davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerekli olduğunu, davanın kabulü halinde müvekkili şirkete gerekli belgelerle başvuru yapılmadığı gözetilerek temerrüt tarihinin dava tarihi olarak alınması gerektiğini belirterek yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İlk derece mahkemesince; davanın kabulüne, 20.278,38 TL’nin 28/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

Davalı Sigorta vekili tarafından süresi içerisinde; sunulan istinaf dilekçesinde kaza nedeniyle alınan maluliyet raporunun hatalı olduğunu, kendilerinin aldırdıkları rapordaki maluliyet oranı ile mahkemece alınan maluliyet raporundaki maluliyet oranlarının farklı olduğunu ve her iki rapor arasında çelişkinin bulunduğunu ve çelişkinin giderilmediğini, geçici iş göremezlikten ve bakıcı giderinden sorumlu olmadıklarını belirtilerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

HMK 355 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde;
Dava trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davasıdır.
Mahkeme tarafından delillerin değerlendirilmesinde ve takdirinde bir isabetsizlik olmamasına göre özellikle 6111 sayılı yasanın 59. maddesi ile değişik 2918 sayılı KTK’nın 98. maddesi ile getirilen ” Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır” hükmü gereğince trafik kazası sonucu yaralanan kişi, tümüyle iyileşip eski sağlığına kavuşuncaya kadar yaptığı tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmet bedelleri SGK tarafından karşılanacaktır. Geçici iş göremezlik tazminatının ve bakıcı giderinin bu madde kapsamında değerlendirilemeyeceği ve bu tazminatların da davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda olduğu belirtildiği üzere davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun devam ettiğinden, tüm bu açıklanan nedenlerle davalı vekilinin itirazın yerinde olmadığı anlaşılmıştır.

Dosyanın incelenmesinde dosyadan alınan maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük ölçütü, sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik hükümlerine göre düzenlendiği, davalı vekili tarafından sunulan raporda farklı yönetmeliklere göre farklı oranların bulunduğu ancak özürlülük ölçütü,sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik hükümlerine göre belirlenen oranın benzer olduğu tespit edildiği ve dosyadan alınan raporun hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olduğu anlaşıldığından aksi yöndeki istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.

Bu itibarla davalı sigorta vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-1,b maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı sigorta vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı taraftan alınması gereken 1.385,21 TL istinaf karar ve ilam harcına peşin yatırılan 347,00 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile eksik kalan 1.038,21 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irad kaydına,
3-İstinaf masrafının davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansından harcanmayan kısmın talep halinde ilgilisine iadesine,
6-Kararın kesin olması nedeniyle tebligatların ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 26/10/2022

Başkan Üye Üye Katip