Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1907 E. 2022/1798 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1907 – 2022/1798
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1907
KARAR NO : 2022/1798

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :…….
ÜYE : ………
ÜYE : …….
KATİP : …..
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/09/2020
NUMARASI : 2020/74 Esas- 2020/347 Karar
DAVACI : ……..
VEKİLLERİ : Av. …….. UETS
: Av. …..UETS
DAVALI : ……
VEKİLİ : Av. ……UETS
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 13/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/10/2022

Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/09/2020 tarih, 2020/74 Esas ve 2020/347 Karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; ….günü dava dışı sürücü ….’nın kullandığı ….plaka sayılı araç, sürücüsünün hakimiyetini kaybetmesi neticesinde yol dışına savrulmasıyla araçta yolcu konumunda bulunan müvekkilinin yaralandığını, davalı şirkete tazminat ödemesi için başvuruda bulunduklarını, ancak yazılı olarak başvurularına cevap vermediklerini, davalı şirket ile uzlaşma sağlanamadığını, arabuluculuk bürosuna başvuru neticesinde anlaşamama tutanağı tutulduğunu, müvekkilinin meydana gelen kazada hiç bir kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin kaza dolayısıyla ileride kazanç kaybı ve çalışma gücünün kaybından dolayı maddi zarara uğrayacağını ileri sürerek müvekkilinin gerçek zararının tahsili için davalı şirkete açılan davanın kabulü ile gerçek zararın davalı sigorta şirketine yazılı başvuru tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, masraflar ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili ….tarihli dilekçesi ile dava değerini ….TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; …. plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, davacının müvekkili şirkete başvuruda bulunduğunu, müvekkili şirketin ise eksik evrakların gönderilmesini istediklerini, davacı taraftan eksik evrakları yollamalarını istemesine rağmen cevap verilmeden davanın açıldığını, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, kusur oranlarının tespiti için…., maluliyet oranının tespiti için …. rapor alınması gerektiğini, davacının davasını ispatı halinde müvekkili şirketin asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından toplamda poliçe limiti ile sorumlu tutulmasına ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne, …. TL’nin ….tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davalı vekili süresi içerisinde sunduğu istinaf dilekçesinde; usulüne uygun başvuru şartının yerine getirilmediğini, bunun için faiz, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olmadıklarını, emniyet kemeri takmadığı için müterafik kusur indiriminin uygulanması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
HMK 355 md. gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde,
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasıdır.
2918 sayılı KTK.nın 97.maddesi “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir…” hükmünü amirdir. Mahkeme tarafından delillerin değerlendirilmesinde ve takdirinde bir isabetsizlik olmamasına göre özellikle davacının söz konusu hüküm kapsamında davalı kuruma başvurduğu, kaldı ki madde metninde başvuru sırasında hangi belgelerin sunulacağına ilişkin hüküm de bulunmadığı sabit olduğundan davalı vekilinin faiz başlangıcının başvurudan 15 gün sonrasında başlatılması kararının hatalı olduğuna ve gerekli belgelerle başvurulmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğine ilişkin istinaf itirazları kabul edilmemiştir.
6098 sayılı Borçlar Kanun’un, “Tazminatın belirlenmesi” üst başlıklı 51/1 maddesi ile (818 sayılı Borçlar Kanununun 43.maddesi); Hâkimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği hükme bağlanmıştır. Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı Borçlar Kanun’un 52. maddesinde (818 sayılı Borçlar Kanununun 44. maddesi) düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir.
Müterafik kusur indiriminde, her somut olayın özelliğine göre, olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir ve zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde TBK’nın 52. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Eldeki davada araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacının …meydana geldiği anlaşılmıştır. Kaza tespit tutanağına göre kemer takıp takmadığına ilişkin işaretlemenin yapılmadığı gibi davacının yaralanmasında emniyet kemerinin takılı olup olmadığının etkili olmadığı ve HMK 326/1 maddesi gereğince davalı tarafın yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olduğuna gidilmesinde bir aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK. 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı taraftan alınması gereken 10.972,19 TL istinaf karar ve ilam harcına peşin yatırılan 2.743,05 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile eksik kalan 8.229,14 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irad kaydına,
3-İstinaf masrafının davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansından harcanmayan kısmın talep halinde ilgilisine iadesine,
6-Kararın kesin olması nedeniyle tebligatların ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 13/10/2022

Başkan Üye Üye Katip
….