Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1861 E. 2022/1721 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1861
KARAR NO : 2022/1721

TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/09/2020
NUMARASI : 2016/1336 Esas- 2020/650 Karar
DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
..
Av. …
..
DAVALI : … TC: …

VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
..
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 06/10/2022
GEREKÇE TARİHİ : 17/10/2022

Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/09/2020 tarih ve 2016/1336 E., 2020/650 K. sayılı kararı aleyhine davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında dilekçe ekinde liste halinde sundukları makine imalatı konusunda sözleşme imzalandığını, bu sözleşmeye göre makinelerin imalatının müvekkilinin işyerinde yapılarak en geç 22.02.2015 tarihinde bitirilip teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, buna ek olarak gecikme olması halinde günlük 1.000,00 TL cezai bedelin de ödeneceğinin sözleşme ile kayıt altına alındığını, sözleşmenin bedelinin KDV hariç 400.000,00 TL olduğunu, bu bedele ilişkin 50.000,00 TL avans verilerek bakiyenin ise ….veya müvekkili …. Yapı tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalının üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini, makineleri teslim etmediğini, teslimi yapılan makinelerin ise eksiklikler barındırdığını, bilirkişi incelemesi ile de bu eksikliklerin tespit edildiğini, müvekkili tarafından sözleşme uyarınca davalıya ödemelerin yapıldığını, davalıya verilen ……. Bankası …… TL meblağlı, … keşide tarihli ve … nolu çekin ödemesinin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik …. TL alacağın ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının ikametgahının Denizli olduğunu, dolayısıyla açılacak davada yetkili mahkemelerin Denizli Mahkemeleri olduğunu, bahsi geçen sözleşmenin tarfaının müvekkili ile Kıratlı Elektronik şirketinin olduğunu, davacının adının geçmediğini, bu nedenle de taraf sıfatı oluşmayan davacının davasının reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının iddialarından olan ayıplı mal nedeniyle zarara uğramaları hususunda müvekkilinin bir ayıbının bulunmadığını, çünkü sözleşmenin taraf olduğu …şirketinin herhangi bir şikayetinin bulunmadığını, ortada bir zarar olması durumunda bu zararın hatalı kullanım sonucu oluştuğunu, ayrıca müvekkilinin borçlu olduğu yönünde herhangi bir tespit kararının bulunmamasına rağmen ihtiyati tedbir yolu ile çekin durdurulmasının haksız olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davanın reddi yönünde karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı tarafça, 03.04.2017 tarihinde sunulan dilekçe ile “makine teslim fişi” şeklinde tanzim edilmiş bir belgenin dosyaya sunulduğunu, bu belgenin ve beyanların taraflarına tebliğ edilmediğini, aynı zamanda yargılama sırasında duruşmalarda da sorulmadığını, bu belgenin öncelikle ayırt edici vasıflara haiz olmadığını, hangi sözleşmeye ait bir belge olduğunu, teslim edilenin ne olduğunun da belli olmadığını, kaldı ki davalı ile yapılan sözleşmenin 22.12.2014 tarihinde yapıldığını, oysa sunulan bu belgenin 24.12.2014 tarihli bir sözleşmeye ait olduğunu, makinelerin tesliminin yapılmadığı yönündeki iddialarının yargılamanın her aşamasında beyan edildiğini, mahkemenin tüm bu beyanlara rağmen teslim kabul edilmiş gibi karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayıp ihbarının yapılabilmesi için öncelikle eserin tesliminin yapılması gerektiğini, davalı tarafça eser teslim edilmediğinden ayıp ihbarının gönderilmesinin de gerekmediğini, taraflar arasındaki sözleşmede eserin 22.02.2015 tarihinde teslim edileceğinin açıkça belirtilmediğini, bu tarihte teslim edilmediği için müvekkilinin davalıya süre vermesinin veya ihtarda bulunmasının gerekmediğini, yargılama aşamasında taleplerini tazminat olarak belirtmiş olmalarına rağmen mahkemece davanın yanlış değerlendirildiğini, sanki seçimlik haklardan birini talep etmişler gibi değerlendirilerek hatalı yargılama yapıldığını beyan ederek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıpların giderilme bedelinin tahsiline ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; özellikle dosya içerisinde bulunan ve eser sözleşmesinin tarafı olan alacağını davacıya temlik eden … ile davalı … arasında … tarihinde düzenlenen makine teslim fişi başlıklı belgenin proforma tarihi olan ….tarihini içerdiği ve bu belgede tüm makine ve ekipmanların eksiksiz ve tam olarak teslim edildiğinin kabul edildiği, dava açılmadan önce yaptırılan tespit neticesinde düzenlenen … tarihli bilirkişi raporunda ayıpların belirlenmesine rağmen gerek bu raporun davalıya tebliğ edilmediği gibi gerekse davadan önce herhangi bir ayıp ihbarının süresinde davalıya yapılmadığının anlaşılması karşısında ilk derece mahkemesince verilen hükümde usul ve yasaya aykırılık bulunmamış ve davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla;
HÜKÜM:
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacı taraftan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olarak oybirliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip
… … … …