Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1849 E. 2022/1733 K. 07.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1849
KARAR NO : 2022/1733

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/07/2020
NUMARASI : 2019/552 Esas- 2020/556 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 07/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/10/2022

Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/07/2020 tarih, 2019/552 Esas ve 2020/556 Karar sayılı kararı aleyhine davacı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili …’e kayıtlı ….. plakalı aracın 02/02/2013 tarihinde sürücü …. sevk ve idaresinde iken ….. plakalı araç ile kazaya karıştığını, karşı araçta 2 kişinin vefat ettiğini, müteveffaların yakınlarına davalı … şirketinin destekten yoksun kalma tazminatı ödediğini, ödediği miktar için müvekkiline yönelik takip başlatıldığını, ancak sürücünün kaza esnasında alkollü olmasının tek başına rücu sebebi olmadığını, kazanın kırmızı ışık ihlali sonucu meydana geldiğini, aracın müvekkili adına gözükse de aslında eniştesi tarafından satın alındığını, otoban gişeleri veya diğer kameralar incelendiğinde aracın sevk ve idare edeninin enişte … olduğunu belirterek ….. İcra Müdürlüğü ….. Esas sayılı dosyası ile başlatılan takip nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine, %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde; arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğini, talebin zamanaşımına uğradığını, alkollü olunmasının tek başına rücu sebebi olduğunu, tanıkların davacının yakını olduğunu, aracın aslen kime ait olduğunun önemli olmadığını, tescil kayıtlı olanın önemli olduğunu belirterek haksız davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince; davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı vekili tarafından süresi içerisinde sunulan istinaf dilekçesinde; deliller toplanmadan ehil olmayan bilirkişiler tarafından verilen rapora göre karar verilmesinin hatalı olduğunu, rücu şartlarının oluşmadığını, zira kazanın salt alkolün etkisinde meydana geldiğinin ispat edilemediğini, aracın gerçek sahibinin müvekkili olmadığını, davacının öncelikle rücuen alacak davası açarak alacağını ispat etmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

HMK 355 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde;
Dava rücuen tazminat (icra takibine dayalı) alacağına karşı açılan menfi tespit davasıdır.
Mahkeme tarafından delillerin değerlendirilmesinde ve takdirinde bir isabetsizlik olmamasına göre özellikle iki makine mühendisi ve bir nörologdan oluşan bilirkişi heyetinden kusur durumuna ve kazanın salt alkolün etkisi ile meydana gelip gelmediğine ilişkin rapor alındığı raporun netice kısmında açıkça kazanın münhasıran alkole bağlı olarak meydana geldiğini ve davacının %100 kusurlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.

Davalı tarafından mahkeme ilamına dayalı olarak davacının sebep olduğu kaza nedeniyle dava dışı şahıslara tazminat ödediği ve davalı tarafından yapılan ilamsız takibe davacının itiraz etmeksizin takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacının kazaya karışan aracın başkasını ait olduğu iddiasının yerinde olmadığı, resmi nitelikte olan trafik sicil müdürlüğü kayıtlarına göre aracın malikinin davacı olduğu ve işleten sıfatını ortadan kaldıran (uzun süreli kiralama, aracın çalınması vb) hususların bulunmadığından aksi yöndeki istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.

Bu itibarla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı taraftan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcına peşin yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile eksik kalan 26,30 TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irad kaydına,
3-İstinaf masrafının davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 361. ve devamı maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/10/2022

Başkan Üye Üye Katip