Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1837 E. 2022/1726 K. 07.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1837
KARAR NO : 2022/1726

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/09/2020
NUMARASI : 2019/21 Esas- 2020/270 Karar
DAVACILAR :
:
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
ÇOCUK :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 07/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/10/2022

Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/09/2020 tarih, 2019/21 Esas ve 2020/270 Karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 08/02/2019 tarihinde …..plakalı aracın trafikte seyir halinde iken yaya olan müvekkili …..’a çarpması sonucu oluşan kazada müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını, kazaya …. plakalı araç sürücüsünün sebebiyet verdiğini, kaza nedeniyle müvekkilinin uğramış olduğu zararın tazmini için kaza yapan aracın poliçesi tespit edilemediğinden davalı şirkete başvuruda bulunduklarını, ancak başvurularına olumlu bir yanıt alamadıklarını belirterek şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili 10/03/2020 tarihli dilekçesiyle dava değerini 11.739,71-TL’ye yükseltmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından müvekkili şirkete yapılan başvurunun usulüne uygun yapılmadığını, davanın usulden reddi gerektiğini, davacının maluliyetinin Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik Hükümlerine göre yapılmasını, sağlık giderleri teminatının SGK’nın sorumluluğunda olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçesi bulunmayan aracın kusur oranı ile sınırlı sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

İlk derece mahkemesince; 11.739,71 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 16/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı …’a velayeten annesi …ve Babası …’a verilmesine karar verilmiştir.

Davalı vekili sunduğu istinaf dilekçesinde, başvuru şartının yerine getirilmediğini, maluliyet raporunun usulüne uygun alınmadığını ve sunulmadığını, faiz başlangıcının hatalı belirlendiğini başvuru için sunulması gerekli evrakları sunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Mahkemece 03/12/2019 tarihinde mahallinde yapılan keşif sonucunda keşif yapılmasına, kusur bilirkişisi tarafından mahkemeye sunulan raporda …. plakalı aracın %37.5 oranında kusurlu olduğu, yaya ….’un % 62,5 oranında kusurlu olduğu belirlenmiştir.

Olay tarihinde yürürlükte olan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” hükümleri doğrultusunda tanzim edilen 26/12/2019 tarihli Adli Tıp Kurulu raporunda davacının özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybının %3 olduğu, tıbbı iyileşme süreci göz önüne alındığında 6 ay süreyle geçici iş göremezliğinin olduğu, iyileşme dönemi içerisinde 1 ay tam gün bakıcı ihtiyacı olduğu, devamlı suretle başkasının yardım ve bakımına muhtaç olmadığı sonucuna yönelik maluliyet heyeti raporuna itibar edilmiştir.
Yine aktüer bilirkişi tarafından düzenlenen 09/03/2020 tarihli raporun poliçe tarihinde yürürlükte bulunan şartnameye uygun ve denetime elverişli olduğu kanaati ile zararın 11.739,71 TL olduğu tespit edilmiştir.

HMK 355 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde;
Dava, trafik kazası ile oluşan maluliyete dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi gereğince ihdas edilen ….Yönetmeliği’nin 15. maddesi gereğince, ….yönünden faizin başlangıç (temerrüt) tarihi belirlenirken, ilgililerce gerekli belgeler de ibraz edilerek .. Yönetmeliğinin 9, 14. ve 15. maddelerinde yazılı biçimde fona başvurulduğu halde ödeme yapılmamışsa başvuru tarihinden itibaren …..nın temerrüde düştüğünün kabulü gerekir. Gerekli belgeler ibraz edilmeksizin başvuruda bulunulmuş ya da hiç müracaat edilmemiş ise …..nın temerrüdünden bahsedilemeyeceğinden faiz başlangıcının dava tarihi olarak kabulü gerekir.

Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, usuli işlemlerin kanuna uygun şekilde yapılarak, hükme esas alınan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davacı tarafça dava açılmadan önce davalı ……na başvuruda bulunulduğu …Yönetmeliğinin 15. maddesi uyarınca mahkemece hüküm altına alınan faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğuna ilişkin istinaf itirazları kabul edilmemiştir.

2918 sayılı KTK.nın 97. maddesi “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir…” hükmünü amirdir. Mahkeme tarafından delillerin değerlendirilmesinde ve takdirinde bir isabetsizlik olmamasına göre özellikle davacının söz konusu hüküm kapsamında davalı kuruma başvurduğu, kaldı ki madde metninde başvuru sırasında hangi belgelerin sunulacağına ilişkin hüküm de bulunmadığı sabit olduğundan kararının hatalı olduğuna ve gerekli belgelerle başvurulmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğine ilişkin istinaf itirazları kabul edilmemiştir.

Bu itibarla; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı taraftan alınması gereken 801,93 TL istinaf karar ve ilam harcına peşin yatırılan 200,48 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile eksik kalan 601,45 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irad kaydına,
3-İstinaf masrafının davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansından harcanmayan kısmın talep halinde ilgilisine iadesine,
6-Kararın kesin olması nedeniyle tebligatların ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK. 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/10/2022

Başkan Üye Üye Katip