Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/18 E. 2021/2010 K. 17.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/18
KARAR NO : 2021/2010

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/10/2019
NUMARASI : 2017/1145 Esas- 2019/1350 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :
:
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 17/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/12/2021

Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/10/2019 tarih, 2017/1145 Esas ve 2019/1350 Karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 12/07/2017 tarihinde plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araç sürücüsünün kusuru sonucu gerçekleşen kaza sonucunda yaya olan müvekkilinin yaralandığını, müvekkilinin kazanın oluşunda herhangi bir kusurunun olmadığını, kazaya plakası tespit edilmeyen araç sürücüsünün sebebiyet verdiğini, kaza tarihinde trafik poliçesi tespit edilemediğinden … Hesabı’nın sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın davalıdan temerrüde düştükleri tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili 04/09/2019 tarihli dilekçesi ile dava değerini 71.854,33 TL’ye yükseltmiştir. .

Davalı Sigorta vekili cevap dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediklerini, başvuranın talep etmiş olduğu zararın …. Hesabı’nın sorumluluğuna girip girmediğinin tespiti gerektiğini, geçici iş göremezlik ve kazanç kaybı gibi taleplerin muhtabının davalı şirket olmadığını belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.

İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne 71.854,33-TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihi olan 22/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından süresi içerisinde sunulan istinaf dilekçesinde; davacı tarafın usulüne uygun başvuru şartını yerine getirmediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
HMK 355 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde;
Mahkemece trafik bilirkişinden keşif sonucu düzenlenen raporda sürücüsü ve plakası tespit edilmeyen araç sürücüsünün 8/8 (%100) oranında kusurlu olduğu, davacı yaya ….’ın kusurunun bulunmadığı rapor edilmiştir. Mahkemece alınan maluliyet raporunda; davacı ….’ın özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranın %9 olduğu, tıbbi iyileşme süreci dikkate alındığında 3 ay süre ile geçici iş göremezliğinin olduğu, iyileşme dönemi içerisinde 2 hafta tam gün bakıcı ihtiyacı olduğu, devamlı suretle başkasının yardım ve bakımına muhtaç olmadığı rapor edilmiştir. Mahkemece aktüer bilirkişince düzenlenen raporda, 4.212,00-TL geçici iş göremezlik zararı, 71.854,33-TL kalıcı maluliyet zararı olduğu, 888,60- TL bakıcı gideri zararı gideri yönünden maddi zararı olduğu rapor edilmiştir.

2918 sayılı KTK.nın 97. maddesi “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir…” hükmünü amirdir. Davacının söz konusu hüküm kapsamında davalı şirkete 22.09.2017 tarihinde başvuruda bulunduğu, madde metninde başvuru sırasında hangi belgelerin sunulacağına ilişkin hüküm bulunmadığı sabit olduğundan davalı vekilinin başvuru şartının yerine getirilmediğine ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
Mahkemece, delillerin değerlendirilmesinde ve takdirinde bir isabetsizlik bulunmamakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı taraftan alınması gereken 4.908,37 TL istinaf karar harcına peşin yatırılan 1.228,00 TL istinaf karar harcının mahsubu ile eksik kalan 3.680,37 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irad kaydına,
3-İstinaf masrafının davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansından harcanmayan kısmın talep halinde ilgilisine iadesine,
6-Kararın kesin olması nedeniyle tebligatların ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 17/12/2021

Başkan Üye Üye Katip