Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1796 E. 2022/2229 K. 02.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1796 – 2022/2229
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1796
KARAR NO : 2022/2229

TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

BAŞKAN : …..
ÜYE : ……
ÜYE : ………
KATİP : ………

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/03/2020
NUMARASI : 2019/506E., 2020/277K.
DAVACILAR : 1-………
2-……..
VEKİLİ : Av. ………
DAVALI : ………..
VEKİLLERİ : Av. ………
Av. …………
DAVANIN KONUSU : Tazminat
İSTİNAF KARARININ
TARİHİ : 02/12/2022
YAZIM TARİHİ : 02/12/2022
Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/03/2020 tarih ve 2019/506E., 2020/277K. sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan, dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …… tarihinde …… plaka sayılı araç ile davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçe ile sigortalı olan ….. plakalı aracın çarpışması sonucu ….. plakalı araç içerisinde yolcu olan müvekkillerinin murisinin vefat ettiğini, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ….. TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında talebini HMK’nın 107/2. maddesi gereğince …… TL olarak arttırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile davacı eş ….. için ….. TLve çocuk ….. için ….. TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan ……. tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.
İstinaf başvurusunda bulunan davalı vekili dilekçesinde özetle; hükme esas alınan hesap raporunda toplam tazminat miktarından eş ve çocuk için hesaplanan zarar tutarından kusur indirimi yapılması gerektiğini, hak sahibi çocuk için altı ay fazla hesaplama yapıldığını, hatır indiriminin yapılmadığını, bu nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
1-Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesinde: “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” düzenlemesine; aynı yasanın 88. maddesinde ise; “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur” düzenlemesine yer verilmiş olup motorlu araçların işletilmesi neticesi üçüncü kişinin zarar görmesi durumunda o aracın işleteni, aracın sürücüsü ve varsa teşebbüs sahibinin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, ayrıca birden fazla kişinin zararı tazmin ile yükümlü olması durumunda zarar görene karşı müteselsil sorumlu oldukları belirtilmiştir. Bu haliyle Karayolları Trafik Kanunu, trafik kazaları neticesi doğacak zarar sorumluluğunda müteselsillik esasını benimsemiştir.
Yine TBK’nın 61. maddesinde “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır” denmekle birden çok kişinin zarardan aynı sebeple ya da çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu olabileceği vurgulanmıştır. Bu durum iki veya daha çok kişinin şahsında sorumluluğun ya da herhangi bir tazminat yükümlülüğü şartlarının gerçekleşmesi halinde söz konusu olur. İşte bu tür durumlarda sorumlular hakkında müteselsil sorumluluk hükümleri uygulanacaktır.
Müteselsil sorumluluk, kanundan doğan bir sorumluluk türüdür. Müteselsil sorumluluk ilkesi gereği, araç içinde yolcu olarak bulunan davacı kazada kusursuz ise zararın tamamını isterse sorumluların tamamından isterse bir kısmından isteyebilir. Davacı, açıkça davalıların kusuru oranında sorumlu tutulmasını istemediğine göre, dava dışı kişinin de kusurunun bulunması davalıların müteselsil sorumluluğunu ortadan kaldırmayacaktır. Kaldı ki, TBK’nın 167. maddesi gereğince, sorumluların iç ilişkide kusur oranına göre birbirlerine rücu hakları da bulunmaktadır.
Somut olayda, davacılar tazminat taleplerini, kaza yapan ve …… Plaka sayılı aracın ZMMS sigortacısı davalıdan talep etmiş olup, murisin kazaya karışan araçlardan birinde yolcu olarak bulunup kazada kusuru olmamasına göre az yukarıda açıklanan KTK’nın 88 ile TBK’nın 61. maddelerine uygun hüküm tesisi hukuka aykırı olmayıp kusur indirimi yapılması yönünden yapılan istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
2-İstinaf itirazlarına münhasıran yapılan incelemede hükme esas alınan hesap bilirkişisi raporunda yapılan tespit ve hesaplamaların yerinde olduğu anlaşılmakla davalı tarafın bu yöndeki istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
3-Türk Borçlar Kanunu’nun 51. maddesine (Borçlar Kanunu m.43) göre hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyecektir. Tazminat belirlendikten sonra Karayolları Trafik Kanunu’nun 87. maddesine göre yaralanan veya ölen kişinin bir menfaat beklenmeksizin, hatır için karşılıksız taşınıp taşınmadığı veya motorlu aracın, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilip verilmediği belirlenmelidir. Bu belirleme yapılırken taşınan ile taşıyanın yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartları göz önüne alınarak, TBK’nın 51.(818 sayılı BK’nın 43.mad.) maddesi gereğince tazminattan yerleşik yargısal uygulama doğrultusunda %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılacaktır.
Somut olayda, zarara yol açan aracın, murisin eşi ….. tarafından kiralanmış olduğu, bu nedenle karşılıksız taşımanın söz konusu olmadığı, kiralayan ve muris arasındaki karı-koca ilişkisi nazara alındığında, murisin ücretsiz taşınması ahlaki bir ödevin yerine getirilmesi niteliğinde olduğundan mahkemece hatır taşıması indiriminin yapılmamasında da bir isabetsizlik görülmemiş ve davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurunun HMK’nın 353/1-b,1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla;
KARAR:
1-İncelenen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken ….. TL istinaf karar harcından peşin alınan ….. TL’ nin mahsubu ile eksik kalan …. TL’nin davalı alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansından harcanmayan kısmın talep halinde yatırana iadesine dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 02/12/2022

Başkan Üye Üye Katip

M.E.