Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1788 E. 2022/2233 K. 02.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1788 – 2022/2233
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1788
KARAR NO : 2022/2233

TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

BAŞKAN : …..
ÜYE : …..
ÜYE : ……
KATİP : …..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/11/2019
NUMARASI : 2018/951E., 2019/1463K.
DAVACI : …..
VEKİLİ : Av. …….
DAVALILAR : 1 -…..
VEKİLLERİ : Av. ….
Av. ….
: 2 -….
VEKİLİ : Av. …..
: 3 -…….
VEKİLLERİ : Av. ………
Av. …..
: 4 -……
VEKİLLERİ : Av. ….
Av. ……
DAVANIN KONUSU : Tazminat
İSTİNAF KARARININ
TARİHİ : 02/12/2022
YAZIM TARİHİ : 02/12/2022
Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/11/2019 tarih ve 2018/951E., 2019/1463K. sayılı kararı aleyhine davalı Mustafa Keskin vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan, dosyanın yapılan incelemesi sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …. tarihinde davalı … Sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçe ile sigortalı olan ve davalı ….. tarafından kullanılan ….. plakalı araç ile plakası tespit edilmeyen aracın çarpıştığını, sürücüler tartışırken tartışırken …. plakalı bir başka aracın yol içerisinde bulunan ….. araca çarpması sonucu aracın ön yolcu koltuğunda oturan müvekkilinin murisi (baba) …… öldüğünü, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili için ….. TL maddi tazminatın tüm davalılardan ve ….. TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan, olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sigortalısının kusur oranında sorumluluğunun bulunduğunu belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….. Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sigortalısının kusur oranında sorumluluğunun bulunduğunu, davacının belirsiz alacak davası açmasında hukuki menfaatinin olmadığını, usulü uygun bir başvuru yapılmadığını, davacının kazanın meydana geldiği esnada 18 yaşından büyük olduğundan destekten yoksun kalma tazminatı ödenemeyeceği, hatır taşımasının olduğunu, müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılara usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının …. yaşında olması ve desteğe muhtaçlık yaşını geçmesi nedeniyle maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile ….. TL manevi tazminatın kaza tarihi olan …. tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …… ‘ ten alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İstinaf başvurusunda bulunan davalı ….. vekili dilekçesinde özetle; mahkemece manevi tazminat yönünden verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, ….. Asliye Hukuk ve Ceza Mahkemesince alınan ve Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan raporda müvekkilinin kusursuz olduğunun belgelendiğini, bu nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat talebine ilişkindir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesinde: “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” düzenlemesine; aynı yasanın 88. maddesinde ise; “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur” düzenlemesine yer verilmiş olup motorlu araçların işletilmesi neticesi üçüncü kişinin zarar görmesi durumunda o aracın işleteni, aracın sürücüsü ve varsa teşebbüs sahibinin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, ayrıca birden fazla kişinin zararı tazmin ile yükümlü olması durumunda zarar görene karşı müteselsil sorumlu oldukları belirtilmiştir. Bu haliyle Karayolları Trafik Kanunu, trafik kazaları neticesi doğacak zarar sorumluluğunda müteselsillik esasını benimsemiştir.
Yine TBK’nın 61. maddesinde “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır” denmekle birden çok kişinin zarardan aynı sebeple ya da çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu olabileceği vurgulanmıştır. Bu durum iki veya daha çok kişinin şahsında sorumluluğun ya da herhangi bir tazminat yükümlülüğü şartlarının gerçekleşmesi halinde söz konusu olur. İşte bu tür durumlarda sorumlular hakkında müteselsil sorumluluk hükümleri uygulanacaktır.
Müteselsil sorumluluk, kanundan doğan bir sorumluluk türüdür. Müteselsil sorumluluk ilkesi gereği, araç içinde yolcu olarak bulunan davacı kazada kusursuz ise zararın tamamını isterse sorumluların tamamından isterse bir kısmından isteyebilir. Davacı, açıkça davalıların kusuru oranında sorumlu tutulmasını istemediğine göre, dava dışı kişinin kusurunun bulunması davalıların müteselsil sorumluluğunu ortadan kaldırmayacaktır. Kaldı ki, TBK’nın 167. maddesi gereğince, sorumluların iç ilişkide kusur oranına göre birbirlerine rücu hakları da bulunmaktadır.
Somut olayda, davacının murisi ….. ’ın ….. plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunduğu ve kazada kusurunun bulunmadığı anlaşılmakla mahkemece manevi tazminat talebinin kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş ve Davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla;
KARAR:
1-İncelenen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı ……… vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gereken ….. TL istinaf karar harcından peşin alınan …. TL’ nin mahsubu ile eksik kalan ….TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansından harcanmayan kısmın talep halinde yatırana iadesine dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 02/12/2022

Başkan Üye Üye Katip
……. ………. …………….. …………….

M.E.