Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1737 E. 2022/2008 K. 31.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1737
KARAR NO : 2022/2008

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/09/2020
NUMARASI : 2019/591 Esas- 2020/297 Karar
DAVACILAR :

VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 31/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/10/2022

Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/09/2020 tarih ve 2019/591 esas ve 2020/297 karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların oğlu ve murisi olan …..’ın, 09/09/2018 tarihinde dava dışı ….. sevk ve idaresindeki … plakalı araçta yolcu konumunda iken aracın tek taraflı kaza neticesinde devrilmesiyle yaşamını kaybettiğini, kazaya sebebiyet veren aracın kaza tarihinde sigortası bulunmadığı için davalı kuruma başvurduklarını, kurum tarafından müvekkillerine toplam 113.313,00-TL tazminat ödemesi yapıldığını ancak bu tutarın gerçek zararın altında olduğunu, davacıların imzaladığı ibraname içeriğine itiraz ederek davalıya yeniden başvuru yaptıklarını ancak bakiye kısmın ödenmediğini arabuluculuk görüşmelerinden de netice alınmadığını iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik her bir müvekkil için 2.500-TL olmak üzere 5.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Mahkemenin yetkisine itirazda bulunduğunu ayrıca davanın dava dışı …..plakalı aracın sürücüsüne ve işletenine ihbarını talep ettiğini, davanın esasına ilişkin olarak ise davacılara 23/10/2018 tarihinde banka aracılığıyla 113.313,00-TL ödeme yapıldığını ve davacıların ödeme ile birlikte müvekkilini ibra ettiklerini, davacıların talep edebilecekleri tutar bulunmadığını, mahkeme aksi kanaate olursa davacıların murisi yönünden hatır taşınmasını söz konusu olduğunu ve hesaplanacak tazminattan indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile 35.338,59-TL’ nin davalıdan alınarak davacı …..’a, 36.321,71-TL’nin davalıdan alınarak davacı …’ dava tarihinden (12/11/2019) işleyecek yasal faizi ile birlikte verilmesine karar verilmiştir.

İstinaf başvurusunda bulunan davalı vekili dilekçesinde özetle; müteveffanın kamyonet kasasında seyahat ettiği halde mahkemece müterafik kusur indirimi yapılmadığını, hükme dayanak yapılan hesap raporunda yetiştirme giderinin düşürülmediğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

HMK 355 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde,
Dava ölümlü trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminat talebine ilişkindir.
Davacıların murisinin kamyon kasasında seyahat ettiği dosya kapsamıyla sabit ise de, kazaya sebebiyet veren aracın maliki ve sürücüsü olan dava dışı ….., jandarma karakolunda verdiği 09/09/2018 tarihli ifadesinde müteveffanın kasada diğer taşınanlar gibi fıstık tarlasına fıstık toplaya giden işçi olduğunu beyan etmesi, dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgelerden açıkça görüldüğü üzere davacıların desteği olan müteveffa …. tarım işçisi olup çalıştığı fıstık tarlasındaki işçilerin tarladan evlerine gidiş-dönüşü kazaya sebebiyet veren kamyon sürücüsü tarafından sağlandığı, işverenin işçilere daha güvenli bir taşıma imkanı sağladığına dair başka bir bilgi veya belgenin dosyada bulunmadığı ve kaza yerinin şehir dışında bir bölgede olduğu anlaşılmaktadır. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacıların murisinin işvereni tarafından görevlendirildiği işi yapabilmek için kaza yapan kamyona binmekten başka seçeneği bulunmadığı, başka bir deyişle müterafik kusurlu kabul edilebilmesi için yasanın aradığı şartların oluşmadığı ve olayda hatır taşımasının da söz konusu olamayacağı anlaşılmakla davalı vekilinin müterafik kusur ve hatır taşımasına ilişkin istinaf talepleri yerinde görülmemiştir.

Taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; alınan aktüerya raporu içeriğindeki hesaplamaların doğru, anlaşılır ve denetlenebilir olması, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usuli işlemlerin kanuna uygun şekilde yapılarak, aşamalarda ileri sürülen iddia ve cevapların denetimi sağlayacak biçimde eksiksiz sergilenip, hükme esas alınan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı vekili tarafından yapılan istinaf itirazları yerinde görülmemiş ve başvurunun HMK’nın 353/1-b,1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine,
2-Alınması gereken 4.895,11 TL istinaf karar harcından peşin alınan 1.223,80 TL nin mahsubu ile bakiye 3.671,31 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansından harcanmayan kısmın talep halinde ilgilisine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olarak oybirliği ile karar verildi. 31/10/2022

Başkan Üye Üye Katip