Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/173 E. 2022/153 K. 31.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/173
KARAR NO : 2022/153

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/11/2019
NUMARASI : 2018/1236 Esas- 2019/1436 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 31/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :15/02/2022

Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/11/2019 tarih, 2018/1236 Esas ve 2019/1436 Karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde; 31/12/2017 tarihinde plakası tespit edilemeyen bir aracın müvekkiline çarpması neticesinden müvekkili davacının yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde plakası tespit edilemeyen aracın kusurlu olduğunu, aracın plakası tespit edilemediğinden davalı kuruma karşı dava açtıklarını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2,00 TL maddi geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili 09/07/2019 tarihli dilekçesinde ve 07/11/2019 tarihli duruşmadaki beyanında 7.681,18 TL sürekli iş göremezlik ve 1.122,03 TL bakıcı gideri olmak üzere maddi tazminat taleplerini toplam 8.803,21 TL’ye yükseltmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili kuruma gerekli belgelerle başvurulmadığından davanın usulden reddininin gerektiğini, davanın yetkisiz mahkemede ikame edildiğini, kazaya karıştığı iddia edilen plakası tespit edilemeyen aracın varlığının ispatı gerektiğini, maddi tazminatın müvekkili kurumun gidermek zorunda olduğu bir talep olmadığını, bakım ve bakıcı giderinin muhatabının müvekkili kurum olmadığını, kusur ve maluliyet oranının uzman bilirkişilerce belirlenmesi gerektiğini, davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İlk derece mahkemesince, davanın kabulü ile; 1.122,03 TL bakıcı gideri, 7.681,18 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 8.803,21 TL maddi tazminatın (03.10.2018) tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte (poliçe limiti ile sınırlı olarak) davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

Davalı sigorta şirketi kararı süresi içerisinde istinaf etmiş olup dilekçesinde; usulüne uygun başvuru yapmadığını, kazanın meydana geldiğinin ispat edilemediğini, maluliyet raporu geçerli yönetmenlik hükümlerine göre hazırlanmadığını, bakıcı gideri yönünden sorumlu olmadıklarını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

HMK 355 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde,
Mahkeme tarafından alınan raporlarda; plakası tespit edilemeyen araç sürücünün % 87,5 kusurlu olduğu, davacının ise % 12,5 kusurunun bulunduğu, davacının özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybının %4 olduğu, iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceği, iyileşme dönemi içerisinde 3 hafta tam gün bakıcı ihtiyacı olduğu, devamlı suretle başkasının bakımına muhtaç olmadığı, davacının 5.078,18TL geçici iş göremezlik, 7.681,18 TL sürekli iş göremezlik ve 1.122,03 TL bakıcı gideri zararının olduğu belirtilmiştir.

2918 sayılı KTK.nın 97. maddesi “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir…” hükmünü amirdir. Mahkeme tarafından delillerin değerlendirilmesinde ve takdirinde bir isabetsizlik olmamasına göre özellikle davacının söz konusu hüküm kapsamında davalı kuruma başvurduğu, kaldı ki madde metninde başvuru sırasında hangi belgelerin sunulacağına ilişkin hüküm de bulunmadığı sabit olduğundan davalı vekilinin faiz başlangıcının başvurudan 15 gün sonrasında başlatılması kararının hatalı olduğuna ve gerekli belgelerle başvurulmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğine ilişkin istinaf itirazları kabul edilmemiştir.

Mahkeme tarafından delillerin değerlendirilmesinde ve takdirinde bir isabetsizlik olmamasına göre özellikle 6111 sayılı yasanın 59. maddesi ile değişik 2918 sayılı KTK’nın 98. maddesi ile getirilen ” Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır” hükmü gereğince trafik kazası sonucu yaralanan kişi, tümüyle iyileşip eski sağlığına kavuşuncaya kadar yaptığı tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmet bedelleri SGK tarafından karşılanacaktır. Geçici iş göremezlik tazminatının ve bakıcı giderinin bu madde kapsamında değerlendirilemeyeceği ve bu tazminatların da davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda olduğu belirtildiği üzere davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun devam ettiğinden, tüm bu açıklanan nadenlerle davalı vekilinin itirazın yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM :Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı taraftan alınması gereken 601,35 TL istinaf karar harcına peşin yatırılan 150,40 TL istinaf karar harcının mahsubu ile eksik kalan 450,95 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irad kaydına,
3-Davacı tarafından karşılanan 23,50 TL istinaf posta masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansından harcanmayan kısmın talep halinde ilgilisine iadesine,
6-Kararın kesin olması nedeniyle tebligatların ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 31/01/2022

Başkan Üye Üye Katip