Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/170 E. 2022/116 K. 28.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/170
KARAR NO : 2022/116

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/11/2019
NUMARASI : 2017/572 Esas- 2019/1482 Karar
DAVACI : … – TC: … …
VEKİLLERİ : Av. … ….
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … ……
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 28/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/02/2022

Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/11/2019 tarih 2017/572 esas ve 2019/1482 karar sayılı kararı aleyhine davacı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … şirketine ZMMS ile sigortalı ….plakalı araç ile davacının sevk ve idaresindeki motosikletin çarpışması şeklinde gerçekleşen … tarihli trafik kazasında, davacının yaralandığını ve sürekli olacak şekilde iş-güçten kaldığını, kazanın sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile gerçekleştiğini, zararın karşılanması için davalıya müracaat edilmiş ise de sonuç alınamadığını beyanla, sürekli işgöremezlik zararının tazmini için fazlaya dair talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla 10.000-TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davadan önce davalıya yapılan müracaatın davacıdan kaynaklı sebeplerle sonuçlandırılamadığını ve buna göre dava şartının yerine getirilmediğini, …plakalı aracın … tarihleri arasında davalıya ZMMS ile sigortalandığını, ancak sorumluluğun sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacının müterafik kusurunun bulunduğunu beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile 217.513,77-TL’nin 24/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin bedensel bütünlüğü bozulacak şekilde yaralandığını, uzun süre hastanede tedavi gördüğünü, Adli Tıp Polikliğinde muayene olarak rapor alındığını, trafik polislerince tutulan kaza tespit tutanağının özensiz ve hatalı olduğunu, kusur raporu alındığını ve rapora göre müvekkilinin kusursuz kabul edildiğini, müvekkilinin kaza sırasında koruyucu ekipmanlarının mevcut olduğunu, dolayısıyla mahkemenin bu hususta müterafik kusur indiriminde bulunmasının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Dava: trafik kazası nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Davacı tarafından davalı … şirketine ZMMS poliçesiyle sigortalı …plakalı araç ile sevk ve idaresindeki motorsikletin çarpışması şeklinden meydana gelen kazada yaralandığı belirtilerek maddi tazminat talep edilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde ” davacının ehliyetinin bulunmadığı ve kullandığı motosikletin tescilsiz olduğu, çarpmanın etkisi ile motosikletten fırlayıp yere düştüğü, baş (sol temporal), kol (sol humerus) ve bacak (sol femur) kısımlarından yaralandığı, buna göre kask vb. koruyucu ekipman kulanmadığı dosya kapsamından anlaşıldığından davacının müterafik kusurunun olduğu kabul edilerek tazminat miktarı üzerinden indirim yapılarak” hüküm tesis edilmiştir.
Davacı vekilince müvekkilinin kaza esnasında kaskının takılı olduğu müterafik kusur indiriminin yapılmasının yerinde olmadığı belirtilerek istinaf itirazında bulunulmuştur.
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde sözkonusu olan müterafik kusur, Türk Borçlar Kanunu’nun 52. maddesinde düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun, zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması sözkonusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılması da gerekebilecektir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 78. maddesinde “belirli sürücülerin ve yolcuların, araçların sürülmesi sırasında koruyucu tertibat kullanmaları zorunludur… kullanma ve yolların özelliği gözetilerek hangi tip araçlarda sürücülerinin ve yolcularının şehiriçi ve şehirlerarası yollarda hangi şartlarda hangi koruyucu tertibatı kullanacakları ve koruyucuların nitelikleri ve nicelikleri ile emniyet kemerlerinin hangi araçlarda hangi tarihten itibaren kullanılacağı yönetmelikte belirtilir” düzenlemesi yapılmıştır.
Koruyucu tertibatlar bakımından yollama yapılan Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 150/2-a maddesinde “üç tekerlekli yük motosikletleri hariç, elektrikli bisiklet, motorlu bisiklet ve motosikletlerde sürücülerin koruma başlığı ve koruma gözlüğü, yolcuların ise koruma başlığı takması zorunludur” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda; kaza tespit tutanağında davacının motorsikleti kullanırken gerekli koruyucu tertibatı kullanıp kullanmadığı hususunda herhangi bir tespitin yapılmadığı, davacı tarafça olaydan yaklaşık iki ay kadar sonra …. tarihinde Jandarmada verdiği ifadesinde kafasında kaskın olduğunun belirtildiği, mahkemece aldırılan rapor içeriğine göre davacının kaza nedeni ile “sol femur, sol hemerus fraktörü, sol temporalde subaraknoid kanama ve ödem olduğu opere edildiğinin” belirtildiği, ancak davacının maluliyetinin davacının kaza anındaki hangi bölgede meydana gelen yaralanmasından kaynaklandığı hususunda rapor içeriğinde bir açıklığın bulunmadığı anlaşılmıştır.
Evrak kapsamına göre davacının kaza sonucu kafa travması ve beyin kanaması geçirecek biçimde yaralandığı, aynı zamanda davacının sol femur ve sol kolundan yaralanmalarının bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Mahkemece davacının ehliyetinin bulunmadığı ve kullandığı motosikletin tescilsiz olduğu, çarpmanın etkisi ile motosikletten fırlayıp yere düştüğü, baş (sol temporal), kol (sol humerus) ve bacak (sol femur) kısımlarından yaralandığı, buna göre kask vb. koruyucu ekipman kulanmadığı belirtilerek müterafik kusur nedeni ile indirim yapıldığı belirtilmiş ise de, davacının motorsiklette yolcu olmaması nedeni ile tescilsiz araca ehliyetsiz olarak binmesinin davacı açısından müterafik kusur teşkil etmeyeceği, kazanın meydana gelmesinde davacı açısından sürüş kusurunun dikkate alınması gerektiği, ancak davacının kaza esnasında Kara Yolları Trafik yönetmeliğinde belirtilen koruyucu ekipmanları kullanıp kullanmadığının davacının maluliyetine esas teşkil eden yaralanmasının niteliği bakımından önemli olup belli şartlar altında davacı açısından koruyucu ekipman kullanılmamasının müterafik kusur teşkil edeceği, mahkemece davacının baş, kol ve bacak kısmından yaralanması nedeni ile müterafik kusur indirimi yapılmış ise de, davacının kaza esnasında kask kullandığını beyan etmesi, kaza tespit tutanağında bu hususta bir belirlemenin yapılmamış olması nazara alındığında, davacının baş, femur ve kol kısmından yaralanması ve kaza esnasında kaskının takılı olduğunu beyan etmesi karşısında mahkemece kaza esnasında davacının yaralanmasının niteliğine göre koruyucu ekipman kullanıp kullanmadığının, kullanması halinde dahi söz konusu zararın oluşup oluşmayacağı ve koruyucu ekipmanların kullanılmaması halinde kullanmama ile oluşan maluliyet arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı konusunda, Adli Tıp kurumundan rapor veya daha önceden rapor düzenleyen uzman doktor bilirkişi heyetinden ek rapor alınması, koruyucu ekipmanın takılmadığı ve bu durumun maluliyetle illiyeti bulunduğunun saptanması halinde, TBK’nın 52. maddesi uyarınca tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmak suretiyle karar verilmesi, davacı kaza esnasında kask taktığını belirttiğinden kask ve koruyucu ekipman kullanılması halinde dahi söz konusu maluliyetin oluşabileceğinin, koruyucu ekipman ile maluliyet arasında illiyet bulunmadığının saptanması halinde ise, davacının koruyucu ekipman takıp takmadığına ilişkin olarak kaza tespit tutanağında da belirleme yapılmadığı gözetilerek, tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmaması gerekirken, eksik incelemeyle %20 müterafik kusur indirimi yapılması doğru olmamıştır. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/5029 E. 2021/6489 K., Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2018/2728 E.2018/12741 K., Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/6032 E.2021/8065 K., Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/4076 E. 2021/4831 K., Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2019/4211 E.2021/400 K.)
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, sair hususlar bu aşamada incelenmeksizin, mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.6 maddeleri gereğince kaldırılmasına, Dairemiz kararına uygun şekilde kazanılmış haklarda dikkate alınarak davanın yeniden görülerek eksikliklerin giderilmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE;
Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/11/2019 tarih ve 2017/572 esas ve 2019/1482 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a,6 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
Dosyanın davanın yeniden görülmesi için MAHALLİNE İADESİNE,
2-Davacıdan tahsil edilen istinaf karar harcının istek halinde yatıran tarafa iadesine,
3-İstinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama neticesinde verilecek kararla birlikte değerlendirilmesine,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi
.

Başkan Üye Üye Katip
… … … …

….