Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/17 E. 2021/2009 K. 17.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/17 – 2021/2009
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/17
KARAR NO : 2021/2009

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/09/2019
NUMARASI : 2018/495 Esas- 2019/971 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 17/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/12/2021

Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/09/2019 tarih, 2018/495 Esas ve 2019/971 Karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 11/11/2015 tarihinde sürücü …’ın kullandığı … plakalı ambulansta hasta olarak bulunan müvekkilinin arabada yolcu konumunda seyir halinde iken ….sevk ve idaresindeki … Plakalı aracın müvekkilinin içinde bulunduğu araca çarpması neticesinde müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, tedavi gördüğünü, kazanın oluşumunda müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, karşı tarafın kusurlu olduğunu, kazaya sebebiyet veren aracın kaza tarihinde davalı sigorta şirketine nezdinde sigortalandığını, açıklanan bu nedenlerle; şimdilik 3 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep etmiş, davacı vekili 26/08/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 217.248,15 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediklerini, davacı iddialarının ispatlanması gerektiğini, müvekkili şirket aleyhindeki kesin ve somut delillere dayanmayan haksız ve hukuka aykırı davanın reddini ve gerekli yerlerden raporların alınması hususunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince, davanın kabulü ile, 217.248,15 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketine başvuru tarihinden 15 gün sonrası olan 01/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

Davalı vekili tarafından süresi içerisinde sunulan istinaf dilekçesinde; usulüne uygun başvuru şartını yerine getirmediğini, maluliyet raporunun hatalı olduğunu, bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik tazminatının teminat dışı olduğu için sorumlu olmadıklarını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Mahkemece İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderilmiş Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan 18/03/2019 tarihli raporda; Sürücü …’nın %100 oranında kusurlu olduğunu, Sürücü ….nın kusursuz olduğu mahkemeye bildirmiştir.

Davaya konu trafik kazasının 2015 Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk davaya konu trafik kazasının 2015 Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartlarının yürürlük tarihinden sonra meydana geldiği anlaşıldığından dosya 30/03/2013 tarihli özürlülük ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmeliğe göre maluliyet raporu aldırılmak üzere bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 23/07/2019 havale tarihli raporda; özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %31 (otuzbir) olduğunu, tıbbi iyileşme süresi göz önüne alındığında 6 (altı) ay süre ile geçici iş göremezliğinin olduğunu, İyileşme dönemi içerisinde 1,5 (birbuçuk) ay boyunca tam gün bakıma muhtaçlık süresinin olduğunu, devamlı surette başkasının yardım ve bakımına muhtaç olmadığı mahkemeye bildirilmiştir.
Dosya hesaplama yapılması için bilirkişiye verilmiş, bilirkişi 19/08/2019 havale tarihli TRH 2010 yaşam tablosuna göre hazırlanmış olduğu raporunda; davacı asilin %31 maluliyet oranı ve davalının %100 kusur oranına göre davacı asilin 24.834,61 TL geçici iş göremezlik 190.503,28 TL sürekli iş göremezlik ve 1.910,25 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam gerçek zararının 217.248,15 TL olduğu mahkemeye bildirmiştir.

HMK 355 md. gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde;
İlk derece mahkemesince İstanbul Adli Tıp Kurumundan alınan raporda; Sürücü ….’nın %100 oranında kusurlu olduğunu, Sürücü …’nın kusursuz olduğu mahkemeye bildirildiği, özürlülük ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmeliğe göre maluliyet raporunda; özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %31 (otuzbir) olduğunu, tıbbi iyileşme süresi göz önüne alındığında 6 (altı) ay süre ile geçici iş göremezliğinin olduğunu, İyileşme dönemi içerisinde 1,5 (birbuçuk) ay boyunca tam gün bakıma muhtaçlık süresinin olduğunu, devamlı surette başkasının yardım ve bakımına muhtaç olmadığı mahkemeye bildirildiği, Hesap bilirkişi raporunda davacı asilin %31 maluliyet oranı ve davalının %100 kusur oranına göre davacı asilin 24.834,61 TL geçici iş göremezlik 190.503,28 TL sürekli iş göremezlik ve 1.910,25 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam gerçek zararının 217.248,15 TL olduğunu bildirmiştir.

2918 sayılı KTK.nın 97. maddesi “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir…” hükmünü amirdir. Davacının söz konusu hüküm kapsamında davalı şirkete başvuruda bulunduğu, madde metninde başvuru sırasında hangi belgelerin sunulacağına ilişkin hüküm bulunmadığı sabit olduğundan davalı vekilinin başvuru şartının yerine getirilmediğine ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.

Kaza tarihi itibari ile yürürlükteki Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde rapor alınıp sonucuna göre hüküm kurulduğu anlaşılmakla istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. (Yargıtay 17. H.D.nin 2019/3206 E. 2021/380 K., Yargıtay 17. H.D.nin 2019/6462 E. 2020/8914 K. Sayılı ilamları).
6111 sayılı yasanın 59. maddesi ile değişik 2918 sayılı KTK’nın 98. maddesi ile getirilen “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır” hükmü gereğince trafik kazası sonucu yaralanan kişi, tümüyle iyileşip eski sağlığına kavuşuncaya kadar yaptığı tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmet bedelleri SGK tarafından karşılanacaktır. Bakıcı gideri madde kapsamında değerlendirilemeyeceğinden sigorta şirketinin sorumlu olmasına, maluliyet raporunun kaza tarihinde geçerli yönetmelik hükümlerine göre hazırlanıp usule uygun olmasına, maluliyetin niteliğine göre ( sağ ayak ), kulak boğaz uzmanının bulunmasına yer olmadığına, kaza tespit tutanağı ile uyumlu kusur raporunun mahkemece hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre, istinaf itirazları yerinde görülmemiş ve davalı vekilinin başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
Delillerin değerlendirilmesinde ve takdirinde bir isabetsizlik bulunmamakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı taraftan alınması gereken 14.840,22 TL istinaf karar harcına peşin yatırılan 3.711,00 TL istinaf karar harcının mahsubu ile eksik kalan 11.129,22 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irad kaydına,
3-İstinaf masrafının davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 361 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’a TEMYİZ yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 17/12/2021

Başkan Üye Üye Katip