Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1675 E. 2022/2000 K. 31.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1675
KARAR NO : 2022/2000
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/09/2020
NUMARASI : 2019/369 Esas- 2020/322 Karar
DAVACILAR
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 31/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/10/2022

Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/09/2020 tarih ve 2019/369 esas ve 2020/322 karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 25/03/2016 tarihinde müvekkili ….’un fırından ekmek alıp kuzeni A…. ile birlikte eve giderken markası ve plakası tespit edilemeyen bir aracın müvekkili ve arkadaşına çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, işbu kaza nedeniyle …. Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ….soruşturma sayılı dosyası ile soruşturma açıldığını, bu kazadan dolayı müvekkilinin bir dizi ameliyat olduğunu ve malul kaldığını, müvekkilinin bu kazanın gerçekleşmesinde kusurunun olmadığını, araç sürücüsünün kusurlu olduğunu bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 400,00 TL’lik maddi zararın davalının temerrüde düştüğü tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu davaya yetki yönünden itirazlarının bulunduğunun müvekkilinin adresinin …. olduğundan müvekkili şirket aleyhine açılan davada ..Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacı tarafın müvekkili şirkete yapmış olduğu başvuruda eksik evrakların bulunduğunu, bu nedenle KTK madde 97 uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesini, dilekçesinde belirttiği diğer nedenlerle davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmilini talep etmiştir.

İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda;davanın kabulü ile 18.104,55 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 200,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 18.304,55 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 10/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

İstinaf başvurusunda bulunan davalı vekili dilekçesinde özetle; kuruma başvuru şartı yerine getirilmediğinden açılmış olan davanın öncelikli olarak usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, yanlış maluliyet yönetmeliği doğrultusunda hüküm kurulduğunu, genel şartlar gereği geçici iş görmezlik tazminatının teminat dışı olduğunu, davacının kaza tarihinde 15 yaşında olması nedeniyle hakkında geçici iş görmezlik tazminatına hükmedilemeyeceğini, faize dava tarihinden itibaren hükmedilmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

Dava, trafik kazası sonucu bedeni zarar nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkindir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Davacı vekili tarafından, …. tarihinde davacı ….’un fırından ekmek alıp kuzeni … ile birlikte eve giderken markası ve plakası tespit edilemeyen bir aracın davacıya çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiğini ve kazada davacının yaralandığı belirtilerek maddi tazminat talep edilmiştir.

2918 sayılı KTK.nın 97. maddesi “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir…” hükmünü amirdir. Davacı vekilinin söz konusu hüküm kapsamında davalı ….. başvuruda bulunduğu, madde metninde başvuru sırasında hangi belgelerin sunulacağına ilişkin hüküm bulunmadığı sabit olduğundan davalı vekilinin başvuru şartının yerine getirilmediğine ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.

Hükme esas alınan 17/01/2019 tarihli maluliyet raporunun kaza tarihi olan 25/03/2016 tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlendiği anlaşılmakla davalı vekilinin bu hususa ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.

Davalı vekili, müvekkili şirketin Geçici İş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığını belirterek istinaf talebinde bulunmuş ise de: 6111 sayılı yasanın 59. maddesi ile değişik 2918 sayılı KTK’nın 98. maddesi ile getirilen “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır” hükmü gereğince trafik kazası sonucu yaralanan kişi, tümüyle iyileşip eski sağlığına kavuşuncaya kadar yaptığı tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmet bedelleri SGK tarafından karşılanacaktır. Geçici iş göremezlik tazminatı madde kapsamında değerlendirilemeyeceğinden bu hususa ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Ancak dosya içerisindeki bilgi ve belgeler nazara alınarak, davacı …..un kaza tarihinde 13 yaşında olup söz konusu tarihte yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenen rapor içeriğine göre davacının kalıcı maluliyetinin %5 olduğu, iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği, davacının kaza tarihindeki yaşı itibariyle kazanç getiren herhangi bir işte çalışmasının söz konusu olamayacağı gibi, aksi yönde davacı tarafça bir iddia ve delilde bulunulmadığı, tedavi müddeti boyunca mahrum kaldığı herhangi bir kazancı olmadığı göz önüne alındığında geçici işgöremezlik zararı bulunmadığından davalının bu hususa ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmüştür. (Yargıtay 17. H.D.nin 2019/6188 E.2020/2146 K., Yargıtay 17. H.D.nin 2016/4066 E. 2018/12502 K.)

Davalı tarafça faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğu belirtilerek istinaf itirazında bulunulduğu anlaşılmakla; 2918 sayılı KTK.’nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Sigortaya başvurulmadan dava açılması veya icra takibi başlatılması halinde ise bu tarihlerde temerrüt gerçekleşir. Somut olayda davacı tarafça dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğu, davalı şirketin cevabi yazısına göre başvuru dilekçesinin 26/07/2019 tarihinde kayıt altına alındığı, bu tarihten 8 iş günü sonrasından itibaren itibaren başka bir deyişle 08/08/2019 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken 10/11/2018 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi yerinde görülmemiştir.

Yukarıda izah edilen nedenlerle davalı vekilinin geçici iş görmezlik ve faiz hususundaki istinaf itirazları yerinde görülmüş ancak söz konusu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca dosya üzerinde inceleme yapılarak, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, tarafların kazanılmış hakları, taraflarca itiraza uğramayıp kesinleşen hususlar infazda tereddüt hasıl olmaması açısından aynen belirtilmek suretiyle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/09/2020 tarih 2019/369 Esas ve 2020/322 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE; 18.104,55 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihi olan 08/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının geçici iş görmezlik tazminat talebinin reddine,
2-Alınması gereken 1.236,72 TL karar ve ilam harcının peşin alınan harç ve ıslah harcı toplamı olan 104,19 TL harcın düşülmesi ile kalan 1.132,53 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacının yaptığı ve karşıladığı harç dahil toplam 2.175,69 TL yargılama giderinin kabul ve red oranı üzerinden hesaplanan 2.151,75 TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalının yapmış olduğu masraf bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T’ne göre hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T’ne göre hesaplanan 200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Hazine tarafından karşılanan zorunlu arabulucu gideri olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde bakiye avansın yatırana iadesine,
İstinaf Yargılaması Yönünden ;
9-Davalı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan, başvurma harcı dışında istinaf karar harçlarının talep halinde davacıya iadesine,
10-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 148,60 TL başvurma harcı ve 5,50 -TL posta tebligat gideri olmak üzere toplam 154,10 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
11-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücreti vekalet takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi. 31/10/2022
Başkan Üye Üye Katip