Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/166 E. 2022/118 K. 31.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/166
KARAR NO : 2022/118

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/11/2019
NUMARASI : 2018/1011 Esas- 2019/1411 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 31/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/02/2022

Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/11/2019 tarih ve 2018/1011 esas ve 2019/1411 karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı …. plakalı araç ile davacının sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletin çarpışması şeklinde gerçekleşen 06/06/2018 tarihli trafik kazasında, davacının yaralandığını, zararın karşılanması için davalıya müracaat edilmiş ise de sonuç alınamadığını belirterek gerçek zarar rapor ile belirlendiğinde dava değerini artırma hakkı saklı kalmak kaydıyla geçici ve sürekli işgöremezlik zararı olarak şimdilik 100,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan …. plakalı aracın 02/01/2018-2019 tarihleri arasında davalıya ZMMS ile sigortalandığını ancak sorumluluğun sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kazanın münhasıran davacının kusuru ile gerçekleştinden davanın reddi gerektiğini, aksi halde tarafların kusur durumlarının, ayrıca kaza ile maluliyet arasında illiyet olup olmadığının belirlenmesi için rapor aldırılmasını, geçici iş göremezlik zararının teminat kapsamında bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacının bakıcı gideri hakkındaki talebine ilişkin davasının esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının geçici ve sürekli işgöremezlik zararına ilişkin davasının kısmen kabulü ile 7.984,18 TL’nin 01/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararına esas alınan kusur oranının kabulünün mümkün olmadığını, dosya kapsamında kusur bakımından alınan raporlar arasında açık bir çelişki bulunduğunu, öncelikle kusur bakımından heyet raporu alınması gerekirken davacı lehine olan raporun kabulünün yasa ve usule aykırı olduğunu, karara esas alınan maluliyet raporunun hatalı olarak tanzim edilmiş olduğunu ve hükme elverişli olmadığını, davanın kısmen kabul edilmiş olmasına rağmen, müvekkili şirket lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin yasa ve usule aykırı olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatı ve bu süre içinde meydana gelecek bakıcı giderleri de dahil olmak üzere tedaviye ilişkin tüm giderlerin 6111 sayılı kanun, KTK 98. Maddesi ve Trafik Sigortası Genel Şartları uyarınca tedavi teminatı içerisinde değerlendirildiğinden müvekkili şirketin sorumlu olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

Dava; trafik kazası nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Davacı vekilince müvekkilinin kullandığı motorsiklet ile davalı … şirketine Zorunlu mali Mesuliyet Sigorta poliçesi ile sigortalı …. plakalı aracın çarpışması şeklinde meydana gelen kazada davacının yaralandığı belirtilerek maddi tazminat talep edilmiştir.

Davalı vekili, müvekkil şirketin Geçici İş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığını belirterek istinaf talebinde bulunmuş ise de: 6111 sayılı yasanın 59. maddesi ile değişik 2918 sayılı KTK’nın 98. maddesi ile getirilen “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır” hükmü gereğince trafik kazası sonucu yaralanan kişi, tümüyle iyileşip eski sağlığına kavuşuncaya kadar yaptığı tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmet bedelleri SGK tarafından karşılanacaktır. Geçici iş göremezlik tazminatı madde kapsamında değerlendirilemeyeceğinden bu hususa ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.

Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, usuli işlemlerin kanuna uygun şekilde yapılarak, hükme esas alınan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, hükme esas alınan maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlendiği, davalı tarafça kusur raporları arasındaki çelişki giderilmeksizin hüküm tesis edildiği belirtilerek istinaf itirazında bulunulmuş ise de, mahkemece Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesince dosya içerisinde mevcut tüm raporlar ve kaza tespit tutanağı değerledirilerek düzenlenen kusur raporuna itibar edilerek hüküm tesis edildiği, davalı tarafça ATK kusur raporunun taraflarına tebliğinden itibaren HMK 281 maddesinde düzenlenen iki haftalık yasal süresi içerisinde kusur raporuna karşı itirazda bulunulmadığı, bu itibarla davacı lehine usulü kazanılmış hak oluştuğu gibi belirlenen kusur durumunun olayın oluşuna uygun olduğu, mahkemece dava dilekçesindeki taleple bağlı kalınarak hüküm tesis edildiği, davalı aleyhine bakıcı giderine hükmedilmediği, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de davanın reddine karar verilen kısmın müterafik kusur indirimine ilişkin olup TBK’nun 51. ve 52. maddelerinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle, davanın kısmen reddedilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım için yargılama giderleri yönünden taraflar arasında paylaştırmaya gidilemeyeceği de nazara alınarak hüküm tesis edildiği anlaşıldığından (Yargıtay 17. H.D.nin 2019/3781 E. 2020/2098 K., Yargıtay 17. H.D.nin 2016/2975 E.2018/11904 K., Yargıtay 17. H.D. Nin 2016/287 E.2018/10887 K.) davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiş ve istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1. maddesine göre esastan reddine karar verilmiştir.

KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 545,39 TL istinaf karar harcından peşin alınan 136,34 TL’nin mahsubu ile bakiye 409,05 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansından harcanmayan kısmının yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olarak oybirliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip