Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/163 E. 2022/112 K. 28.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/163 – 2022/112
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/163
KARAR NO : 2022/112

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : ………..
ÜYE : …………
ÜYE : ……….
KATİP :……….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/11/2019
NUMARASI : 2018/1257 Esas- 2019/1415 Karar
DAVACI : ……….
VEKİLİ : Av. ………….
DAVALI : ………
VEKİLLERİ : Av………..
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 28/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/02/2022

Gaziantep 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/11/2019 tarih ve 2018/1257 esas ve 2019/1415 karar sayılı kararı aleyhine taraf vekilleri ayrı ayrı istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;… tarihinde davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçe ile sigortalı olan, dava dışı … sevk ve idaresindeki …. plakalı otobüs sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu tek taraflı, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kazada yolcu konumunda olan müvekkilinin yaralandığını, müvekkilinin kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun olmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 6100 sayılı Yasa’nın 107. Maddesi uyarınca zararın kapsamı belli olduktan sonra miktarı açıklanacak tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilince ibraz edilen 29/08/2019 Tarihli dilekçesinde; dava dilekçesindeki taleplerinin 116.394,99-TL artırılarak 117.394,99-TL’ye yükseltilmesini, ıslah taleplerinin kabulü ile 117.394,99-TL tazminatının davalının temerrüde düştüğü tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sigortalısının kusur oranında sorumluluğunun bulunduğunu ilgili yerlerden gerekli raporların alınması gerektiğini belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile; 9.865,57 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 107.529,42-TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüd tarihi olan 04/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili dilekçesinde özetle; davacı tarafça söz konusu Genel Şartlara uygun olarak eksik evrak ikmal edilmeden davanın açılmış olup başvuru şartı yerine getirilmediğinden dava şartı yokluğundan davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, alınan bilirkişi raporlarının usulüne uygun olmadığını, yaptıkları itirazların değerlendirilmediğini, müvekkili şirketin Geçici İş Göremezlik Tazminatı ve Bakıcı Giderlerinden sorumlu olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili lehine hükmedilen sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatına kazaya neden olan aracın otobüs olması yani ticari bir araç olması nedeni ile avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Dava; trafik kazası nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Davacı tarafça, davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı otobüste yolcu olduğunu ve otobüs sürücüsü dava dışı …’nın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda meydana gelen kazada yaralandığını belirterek maddi ve manevi tazminat talep etmiştir.
A-Davalı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesinde:
1- Davalı vekilince, davaya konu talepler bakımından davacılar tarafından şirketlerine davadan önce usulüne uygun bir başvuruda bulunulmadığı, başvuru şartının yerine getirilmediği belirtilerek istinaf itirazında bulunulmuş ise de; Evrak kapsamına göre davalı vekilince 19/09/2018 tarihli dilekçe ile davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğu başvurunun 21/09/2018 tarihinde telim edildiği anlaşılmıştır.
2918 sayılı KTK.nın 97. maddesi “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir…” hükmünü amirdir. Davacılar vekilinin söz konusu hüküm kapsamında davalı Sigorta şirketine başvuruda bulunduğu, madde metninde başvuru sırasında hangi belgelerin sunulacağına ilişkin hüküm bulunmadığı sabit olduğundan davalı vekilinin başvuru şartının yerine getirilmediğine ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
2-Davalı vekilince bilirkişi raporuna itirazları irdelenmeden karar verildiği davacının kaza esnasında emniyet kemerini takmadığından müterafik kusuru nedeni ile tazminattan indirim yapılması gerektiği belirtilerek istinaf itirazında bulunulmuştur.
Dosya içerisinde mevcut yol listesine göre davacının 6 numaralı koltukta yolcu olarak bulunduğu, kaza tespit tutanağında koruyucu tertibatların tespit edilemediğinin belirtildiği, davacının olay sonrası Jandarma tarafından alınan ifadesinde ” Ankara Gölbaşı İlçesi sınırlarında bulunan Aselsan önüne geldiklerinde sarsıntı ile uyandığını, yanındaki arkadaşının kendisine sarıldığını, bu arada kafasını koltuğa vurduğundan dolayı yaralandığını ” beyan ettiği, dosya içerisinde mevcut tedavi evrakları ve maluliyet raporuna göre davacının “C2 verterbra sol kesiminde fraktür” yaralanmasının olduğu, yaralanmasının niteliği boyun bölgesinde olması evrak içeriğine göre hafif virejlı yolda sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybederek yoldan çıkarak 230 metre toprak alanda ilerleyerek durması şeklinde meydana gelen kazada aracın takla atma ve devrilme durumunun söz konusu olmadığı, evrak içeriğine göre davacının yolculuğu sırasında emniyet kemeri takmadığına ilişkin bir tespitin bulunmadığı ve bu hususun aksinin davalı tarafça ispat edilmediği gibi davacıdaki yaralanmanın niteliği gözetildiğinde, mahkemece tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmaması yerinde görülmüştür. (Yargıtay 17. H.D.nin 2016/5223 E. 2019/364 K.)
3-Davalı vekili, müvekkil şirketin Geçici İş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığını belirterek istinaf talebinde bulunmuş ise de: 6111 sayılı yasanın 59. maddesi ile değişik 2918 sayılı KTK’nın 98. maddesi ile getirilen “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır” hükmü gereğince trafik kazası sonucu yaralanan kişi, tümüyle iyileşip eski sağlığına kavuşuncaya kadar yaptığı tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmet bedelleri SGK tarafından karşılanacaktır. Geçici iş göremezlik tazminatı madde kapsamında değerlendirilemeyeceğinden bu hususa ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
4-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına mahkemece hükme esas alınan maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmiş olması ve mahkemece bakıcı gideri tazminatına ilişkin hüküm tesis edilmemiş olması nazara alınarak davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
B-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesinde:
Davacı tarafça davaya konu aracın ticari olması nedeni ile avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesinin yerinde olmadığı belirtilerek istinaf itirazında bulunulmuştur.
Davacı tarafça dava dilekçesinde avans faizine hükmedilmesini talep etmiş olup, aynı şekilde bedel arttırım dilekçesinde de avans faizine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davaya konu zarara neden olan otobüsün sürücü dahil 31 ve üstü koltuk kapasiteli otobüs olup …. adına kayıtlı ticari araç olup ticari faaliyet sırasında zarara neden olduğu bu itibarla davada temerrüt faizi olarak ticari faiz niteliğindeki avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesi yerinde görülmemiştir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/18047 E. 2018/9779 K.,Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/7409 E. 2018/6077 K.)
Yukarıda belirtilen nedenlerle, davalı vekilinin istinaf itirazının reddine, mahkemece davacının talebi dikkate alınarak hüküm altına alınan tazminat miktarı bakımından avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesine ilişkin yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca dosya üzerinde inceleme yapılarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınmak suretiyle kaldırılarak taraflar bakımından kazanılmış haklar nazara alınarak kesinleşen hükümler infazda tereddüt oluşmaması için aynen yazılarak yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE ;
Alınması gereken 8.019,25 TL istinaf karar harcından peşin alınan 2.004,81 TL’ nin mahsubu ile bakiye 6.014,44‬ TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davalı tarafından yapılan İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
B-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Gaziantep 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/11/2019 tarih ve 2018/1257 esas ve 2019/1415 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
DAVANIN KABULÜ İLE;
1-9.865,57-TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 107.529,42-TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüd tarihi olan 04/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 8.019,25-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90-TL harç ile 397,55-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 7.585,80-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan harç dahil toplam 2.203,70-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap edilen 15.102,52 -TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde artan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
İstinaf Yargılaması Yönünden ;
6-Davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan, başvurma harcı dışında istinaf karar harçlarının talep halinde davacıya iadesine,
7-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 121,30- TL başvurma harcı ve 32,50 TL posta 16,5 tebligat gideri olmak üzere toplam 170,3 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücreti vekalet takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 361 ve devamı maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip
…….

………..