Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1624 E. 2022/1912 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1624
KARAR NO : 2022/1912

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/12/2019
NUMARASI : 2016/1217 E., 2019/1585 K.
DAVACILAR :

DAVALI :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARARININ
TARİHİ : 27/10/2022
YAZIM TARİHİ : 16/11/2022

Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/12/2019 tarih ve 2016/1217 E., 2019/1585 K. sayılı kararı aleyhine davacılar ve davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ….. tarihinde davalı … tarafından kullanılan ve davalı …’in maliki olduğu …. plakalı aracın, davacıların murisi .. tarafından kullanılan … plakalı motorsiklete çarpması sonucu ….’in vefaat ettiğini, kazanın meydana gelmesinde ….. plakalı araç sürücünün kusurlu olduğunu, aracın davalı … şirketince ZMSS poliçesi ile sigortalandığını, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacılar … ve … için 200,00’er TL,….. için 50,00 TL olmak üzere toplam 450 TL maddi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, … ve ….için 75.000,00’er TL, ….. ve … için 35.000,00 TL olmak üzere toplam 255,000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesini dava etmiş, yargılama aşamasında maddi tazminat talebini HMK’nın 107/2. maddesi gereğince 57.261,77 TL olarak arttırmıştır.

Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının …..plakalı aracın ruhsat sahibi olduğunu, diğer davalının müvekkilinin işçisi olduğunu, kaza sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağının yeterince bilgi ve beyan alınmadan düzenlendiğini, kazanın meydana gelmesinde davalının işçisi olan …’ün kusurunun olmadığını, davacıların murisi …..’in kusurlu olduğunu, davalının, işçisinin kusuru oranında sorumlu olduğunu, manevi tazminat miktarını kabul etmediklerini, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; İslahiye mahkemelerinin yetkili olduğunu, kazanın oluşumunda kendisinin kusurunun olmadığını, …..Asliye Ceza Mahkemesi’nin ….Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını, manevi tazminat miktarının oldukça yüksek olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; ….plakalı aracın şirketleri nezdinde sigortalı olduğunu, başvuru sonucnda yapılan hesaplamada 25/10/2016 tarihinde 59.021,56 TL tazminat ödemesi yapıldığını, kusur durumun ATK tarafından belirlenmesi gerektiğini, aktüer sıfatına haiz bilirkişiden rapor alınması gerektiğini, yapılan ödemenin tazminat hesabından güncellenerek mahsup edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile …. bakımından maddi tazminat talebinin reddine, davacı … için 18.346,62 TL, davacı … için 27.463,32 TL destekten yoksun kalma tazminatının; davalılardan sigorta şirketi poliçe limiti ile sınırlı ve ödeme tarihinden (25.10.2016) başlamak üzere, davalı … ve … bakımından kaza tarihinden (28.12.2015) başlamak üzere işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek belirtilen davacılara ödenmesine, fazlaya dair talebin reddine, 50,00 TL cenaze giderinin davalılardan sigorta şirketi poliçe limiti ile sınırlı ve dava tarihinden (04.11.2016) başlamak üzere, davalı … ve … bakımından kaza tarihinden (28.12.2015) başlamak üzere işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek belirtilen davacılara ödenmesine, davacılar …. ve … için 45.000,00’er TL, ….., … ve ….. için 10.000,00’er TL manevi tazminatın kaza tarihinden (28.12.2015) başlamak üzere işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek belirtilen davacılara ödenmesine, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.

İstinaf başvurusunda bulunan davacılar vekili dilekçesinde özetle; kusur oranları arasındaki çelişkinin giderilmediğini, kask takılmaması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılmasının hatalı olduğunu, maddi ve manevi tazminatın düşük olduğunu, bu nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İstinaf başvurusunda bulunan davalı … vekili dilekçesinde özetle; manevi tazminatın yüksek belirlendiği, bu nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat talebine ilişkindir.

Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere,usuli işlemlerin kanuna uygun şekilde yapılarak, aşamalarda ileri sürülen iddia ve cevapların denetimi sağlayacak biçimde eksiksiz sergilenip, hükme esas alınan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve özellikle; dosyada bulunan kusur raporlarının irdelendiği 06.03.2019 tarihli İTÜ tarafından düzenlenen kusur raporunun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamasına; Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2019/40E., 2020/40K. sayılı kararı gereğince tazminat hesabının TBK’nın genel hükümlerine göre ve dolayısıyla 01/06/2015 tarihli genel şartlar öncesi uygulanan PMF 1931 yaşam tablosuna göre tespit edilmesinde bir isabetsizlik olmamasına; beyin kanaması sonucu ölen desteğin motosikleti koruyucu kask takmadan kullandığının anlaşılmasına göre hükmolunan tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmasında bir isabetsizlik bulunmamasına ve tarafların kusur oranları ile TBK’nın 56. maddesine göre olayın özel hal ve şartları değerlendirilmek suretiyle takdir edilen manevi tazminat tutarının hakkaniyete uygun olduğunun anlaşılmasına göre; taraf vekilleri tarafından yapılan istinaf itirazları yerinde görülmemiş ve başvurunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla;

KARAR:
1-İncelenen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından istinaf yoluna başvurulurken peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 26,30 TL harcın davacılardan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Alınması gerekli 11.329,89 TL nisbi istinaf karar ve ilam harcından istinaf yoluna başvurulurken peşin alınan 782,97 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 10.546,88 TL harcın davalı …’den alınarak hazineye irad kaydına,
3-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Taraflar tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Gider avansından varsa artan kısmın yatırana iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 7035 sayılı ile değişik 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 27/10/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip

İ.P.