Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1623 E. 2022/1596 K. 26.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1623 – 2022/1596
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1623
KARAR NO : 2022/1596

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …………….
ÜYE :…………..
ÜYE : …………..
KATİP : …………
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/02/2020
NUMARASI : 2018/1293 Esas- 2020/184 Karar
DAVACI : …………..
VEKİLİ : Av………..
DAVALI :…………….
VEKİLLERİ : Av. …………..
: Av……….
: Av……… UETS
: Av. …………
: Av……………
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 26/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/10/2022

Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/02/2020 tarih, 2018/1293 Esas ve 2020/184 Karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde;….. tarihinde dava dışı sürücü….’un kullandığı …. plakalı araç ile dava dışı sürücü ….’in kullandığı …. plakalı işçi servisinin ….civarında çarpışması şeklinde gerçekleşen trafik kazasında, …. plakalı işçi servisinde yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını ve geçici-sürekli olacak şekilde iş-güçten kaldığını, davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı …. plakalı araç sürücüsünün kusuru ile kazanın gerçekleştiğini ve zararın karşılanması için davalıya müracaat edildiğini, ancak sonuç alınamadığını beyanla gerçek zarar belirlendiğinde dava değerini artırma hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50-TL geçici ve 50-TL sürekli işgöremezlik zararının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davadan önce davalıya yapılan müracaatın davacıdan kaynaklı sebeplerle sonuçlandırılamadığını ve buna göre dava şartı eksikliğinin bulunduğunu, …. plakalı aracın …. tarihleri arasında davalıya ZMMS ile sigortalandığını ancak sorumluluğun sigortalının kusuru ve teminat limitleri ile sınırlı olduğunu, geçici işgöremezlik zararının teminat kapsamında bulunmadığını beyanla davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince; mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından süresi içerisinde sunulan istinaf dilekçesinde; kazanın trafik kazası olduğunu salt iş kazası olmadığını, davalının sigorta şirketi olduğu için ticaret mahkemesinde dava açtığını, iş mahkemesinin görevli olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
HMK 355 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde;
Dava trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davasıdır.
Her ne kadar mahkemece, davacının davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesiyle sigortalı aracın işleteninin işçisi olduğu, davacının yolcu olarak içinde bulunduğu servis araç şoförünün kusuruyla kazanın meydana geldiğini ve davacının yaralandığı, uyuşmazlığın işçi-işveren ilişkisinden doğduğu için iş mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ise de; taraflar arasındaki uyuşmazlık iş hukukundan kaynaklanmamaktadır. Zira sadece davalı sigorta şirketine dava konusu aracın ZMMS poliçesini düzenlemesi nedeni ile husumet yöneltilmiş olup işveren sıfatıyla herhangi birine ya da şirkete dava açılmamıştır. Taraflar arasında iş ilişkisi olduğuna dair herhangi bir iddia da bulunmamaktadır. Davalının sorumluluğun kaynağı esasen genel olarak 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’ndan, özelde ise 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’dan kaynaklanmaktadır.
Davalı zorunlu mali sorumluluk sigortacısıdır. Sigorta hukuku 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6. kitabında 1401 ve devamı maddelerinde, zorunlu sorumluluk sigortası ise 1483 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Bu durumda uyuşmazlığı Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlardan olması nedeniyle TTK’nun 4/1-a ve 5/1 maddeleri gereği dava ticari dava olmakla asliye ticaret mahkemesi görev alanı içindedir. İş mahkemesi uyuşmazlığa ilişkin davanın görülmesinde görevli olmayıp mahkemece davanın esasına girilerek taraf delilleri toplanıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir. (Yargıtay 17. H.D.nin 2014/11540 E.2016/10984 K.,Yargıtay 20. H.D.nin 2016/6048 E. 2016/9029 K.,)
Bu itibarla davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne ve HMK’nın 353/1-a.6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekili istinaf talebinin KABULÜNE,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/02/2020 tarih ve 2018/1293 Esas- 2020/184 Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davacı tarafından peşin yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
4-Davacı tarafından karşılanan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda değerlendirilmesine,
5-Kararın kesin olması nedeniyle tebligatların ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 26/09/2022

Başkan Üye Üye Katip
…….

…………