Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1621 E. 2022/1589 K. 26.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1621 – 2022/1589
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1621
KARAR NO : 2022/1589

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …………
ÜYE :……………..
ÜYE : …………..
KATİP : ……….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/06/2020
NUMARASI : 2017/1573 Esas- 2020/361 Karar
DAVACI : ……T.C. NO: ……
VEKİLİ : Av. …………
DAVALI : 1 -………..
VEKİLİ : Av. ….- [….] UETS
DAVALI : 2 -….
VEKİLİ : Av……
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 26/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/10/2022

Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/06/2020 tarih, 2017/1573 Esas ve 2020/361 Karar sayılı kararı aleyhine davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; …. tarihinde, müvekkilinin içerisinde yolcu olarak bulunduğu, dava dışı ….’in sevk ve idaresindeki ….. plakalı aracın, davalı …. nezdinde ZMMS poliçe ile sigortalı olan, dava dışı ….’nün sevk ve idaresindeki …. plakalı traktöre arkadan çarpması neticesinde müvekkilinin yaralandığını, meydana gelen kazada müvekkilinin yolcu konumunda bulunduğundan herhangi bir kusurunun bulunmadığını belirterek 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden işletilecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili 28/02/2020 tarihli dilekçesi ile dava değerini ….TL’ye yükseltmiştir.
Asıl dosyada davalı …. vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediklerini, dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, kazaya karışan …. plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sigortalısının kusur oranında sorumluluğunun bulunduğunu, ilgili yerlerden gerekli raporlar alınması gerektiğini gerektiğini, müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini belirterek açılan davanın reddini savunmuştur.
Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde; … tarihinde Sürücü….’in sevk ve idaresindeki …. plakalı otomobili ile seyir halinde iken …’nün sevk ve idaresindeki …. plakalı traktöre arkadan çarpması neticesinde yaralamalı ve ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, araçta yolcu bulunan müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, kazanın oluşumunda müvekkilinin kusurunun olmadığını, kazaya sebebiyet veren … Plakalı aracın kaza tarihinde davalı … şirketi nezdinde sigortalandığını, açıklanan bu nedenlerle; Şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden alınarak müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosyada davalı …. vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde; …. plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde …. tarihlerinde sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sigortalısının kusur oranında sorumluluğunun bulunduğunu, ilgili yerlerden gerekli raporlar alınması gerektiğini gerektiğini belirterek açılan davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince: asıl dava yönünden ; davanın kabulüne, 19.376,56-TL geçici iş göremezlik 105.223,85-TL sürekli iş göremezlik 1053,05-TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam ….-TL’nin temerrüd tarihi olan …. tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleşen dava yönünden; davanın kısmen kabulüne bilirkişi raporu uyarınca hesaplanan 6.458,85-TL geçici iş göremezlik 35.074,61-TL sürekli iş göremezlik, 351,01-TL bakıcı gideri tazminatı toplamı olan 41.884,47-TL üzerinden %20 hatır taşıması indirimi yapılarak 33.507,57-TL’nin temerrüd tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Asıl dava davalısı … vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesinde; maluliyet raporunun ATK 3.İhtisas kurulundan alınmadığını, geçici iş göremezlik tazminatı ve bakıcı tazminatından teminat dışı olduğundan sorumlu olmadıklarını, tazminatın hatalı hesaplandığını ve fahiş olduğunu, TRH 2010 yaşam tablosuna göre 1,8 teknik faiz uygulanarak hesaplama yapılması gerektiğini, bilirkişinin ehil olmadığını, ve müterafik kusur indiriminin değerlendirilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Birleşen dava davalısı … vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesinde; maluliyet raporunun hatalı yönetmeliğe göre tanzim edildiğini, faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatı ve bakıcı tazminatından teminat dışı olduğundan sorumlu olmadıklarını, bakıcı giderinden hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğini belirterek istinafın reddini talep etmiştir.
HMK 355 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde;
Asıl ve birleşen dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davasıdır.
2918 sayılı KTK.nın 97.maddesi “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir…” hükmünü amirdir. Mahkeme tarafından delillerin değerlendirilmesinde ve takdirinde bir isabetsizlik olmamasına göre özellikle davacının söz konusu hüküm kapsamında davalı kuruma başvurduğu, kaldı ki madde metninde başvuru sırasında hangi belgelerin sunulacağına ilişkin hüküm de bulunmadığı sabit olduğundan davalı vekilinin faiz başlangıcının başvurudan 15 gün sonrasında başlatılması kararının hatalı olduğuna ve gerekli belgelerle başvurulmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğine ilişkin istinaf itirazları kabul edilmemiştir.
6111 sayılı yasanın 59. maddesi ile değişik 2918 sayılı KTK’nın 98. maddesi ile getirilen ” Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır” hükmü gereğince trafik kazası sonucu yaralanan kişi, tümüyle iyileşip eski sağlığına kavuşuncaya kadar yaptığı tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmet bedelleri … tarafından karşılanacaktır. Geçici iş göremezlik tazminatının ve bakıcı giderinin bu madde kapsamında değerlendirilemeyeceği ve bu tazminatların da davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda olduğu belirtildiği üzere davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun devam ettiğinden, tüm bu açıklanan nedenlerle asıl dosya davalı vekilinin ve birleşen dosya davalı vekilinin itirazın yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
6098 sayılı Borçlar Kanun’un, “Tazminatın belirlenmesi” üst başlıklı 51/1 maddesi ile (818 sayılı Borçlar Kanununun 43.maddesi); Hâkimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği hükme bağlanmıştır. Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı Borçlar Kanun’un 52. maddesinde (818 sayılı Borçlar Kanununun 44.maddesi) düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir.
Müterafik kusur indiriminde, her somut olayın özelliğine göre, olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir ve zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde TBK’nın 52. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Eldeki davada kaza yapan araçta yolcu konumunda bulunan davacı …. araçta arka koltukta yolcu olarak oturduğu, mandibula (çene kemiği), sağ humerus (kol kemiği) sağ ve sol radius diskal fraktürü ( ön kol ve el bilekleri)nden yaralandığı, emniyet kemerinin takılı olup olmadığının kaza tespit tutanağında tespit edilemediği kodunun işaretlendiği ancak kemeri takmadığının davalı tarafça ispat edilmesi gerektiği buna yönelik delil bildirilmediği anlaşıldığından müterafik kusur indirimine ilişkin davalı vekilinin talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle, bakıcı giderinden ailenin yardımı nedeniyle hakkaniyet indirimi yapılması gerekmediğine ilişkin Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşmiş yargısal uygulamalarının bulunmasına, davacıya aile içerisinde bakıldığı davalı tarafça ispat edilemediği ve bu yönde delil de bildirmediği anlaşıldığı için bakıcı giderinden hakkaniyet indirimi yapılması talebi yerinde görülmemiştir.
Bu itibarla asıl ve birleşen davalardaki davalı vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca ayrı ayrı esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı …. ve ….. vekillerinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı ….’den alınması gereken 2.288,90 TL istinaf karar ve ilam harcına peşin yatırılan 573,00 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile eksik kalan 1.715,90 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irad kaydına,
3-Davalı ….’den alınması gereken 2.288,90 TL istinaf karar ve ilam harcına peşin yatırılan 2.146,00 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile eksik kalan 142,90 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irad kaydına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair tarafların yokluğunda, HMK 361/1 maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere üzere oybirliği ile karar verildi. 26/09/2022

Başkan Üye Üye Katip
………………
……….