Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1617 E. 2022/1595 K. 26.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ ..
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1617
KARAR NO : 2022/1595

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : ..
ÜYE : ..
ÜYE : …
KATİP : ..
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/06/2020
NUMARASI : 2017/706 Esas- 2020/538 Karar
DAVACI : 1-..
VEKİLİ : Av. …
TEMLİK ALAN DAVACI : 2-..
DAVALI :..
VEKİLLERİ : Av. ..
: Av. …

Birleşen Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/564 Esas, 2017/985 Karar sayılı dosyası.

DAVACI :..
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. ..
: Av. ..

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 26/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/10/2022

Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/06/2020 tarih, 2017/706 Esas ve 2020/538 Karar sayılı kararı aleyhine davalı sigorta şirketince istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 24/01/2016 tarihinde, dava dışı sürücü ……nın kullandığı …. plakalı aracın Şanlıurfa istikametinden Gaziantep istikametine oto yolda seyir halinde iken tek taraflı kaza yapması sonucu araçta yolcu olan müvekkilinin yaralandığını, kaza yapan aracın, davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalandığını belirterek fazlaya ilişkin saklı kalmak üzere şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili 09/01/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 187.988,87 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediklerini, yetki itirazında bulunduklarını, kazaya karışan aracın sigorta şirketi nezdinde sigortalı bulunduğunu, müvekkili şirketin sigortalısının kusur oranında sorumluluğunun bulunduğunu, ilgili yerlerden gerekli raporların alınmasını gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Birleştirilen Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi dava dilekçesinde; davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsünün 24/01/2016 tarihinde seyir halinde iken kusuru ile kazaya sebep olduğunu ve araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını, geçici ve sürekli olacak şekilde işten kaldığını, geçici ve sürekli iş göremezlikten kaynaklı zararın tazmini için Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2016/191 Esas numaralı dosya üzerinden görülen yargılamanın devam ettiğini beyanla, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000-TL bakım ve bakıcı giderinin kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınmasını talep ve dava etmiştir.
Birleştirilen Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince; asıl dava yönünden; davacı …..’ın davasının kabulü ile 7.804,80 TL geçici 107.988,87 TL sürekli maluliyetten kaynaklı maddi tazminatın olmak üzere taplam 115.793,67 TL’nin dava tarihi olan 15/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı ………’e verilmesine; davacı için hesaplanan sürekle iş göremezlik tazminatı alacağının 80.000 TL’sinin ise dava tarihi olan 15/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak Temlik alan ….’ a verilmesine; birleşen dosya yönünden; davacı tarafından açılan davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmiştir.
Davalı ………. içerisinde; sunulan istinaf dilekçesinde davacı tarafın yargılama sırasında ikinci kez ıslah yaptığını, ikinci ıslahın dikkate alınmaması gerektiğini, davacı tarafın neye göre teminat yatırmaktan muaf tutulduğunun belli olmadığını, bakıcı gideri teminat dışı olduğundan sorumlu olmadıklarını, davacının emniyet kemeri takmadığı için müterafik kusurlu olduğunu, ancak bu hususun değerlendirilmediğini, davacı kaza yapan araçta yolcu olarak bulunmadığı, hatır için taşındığından bu hususun değerlendirilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
HMK 355 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde;
Dava, trafik kazası nedeni ile, maddi tazminat davasıdır.
Mahkemece daha önce verilen 2016/191esas-2017/274karar sayı ve 06.03.2017 tarihli kararı davalı tarafın istinafı üzerine Dairemizin 2017/680-630 sayı ve 16.05.2017 tarihli ilamı ile “5718 sayılı Kanunun 48. maddesi uyarınca “Türk mahkemesinde dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişiler, yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadır. Mahkeme, dava açanı, davaya katılanı veya icra takibi yapanı karşılıklılık esasına göre teminattan muaf tutar.”
HMK’nın 114/1-ğ maddesinde ise, teminat dava şartları arasında gösterilmiş olup mahkemece yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınması gerekli hususlardandır.
5718 Sayılı Kanunun 48. maddesinden de anlaşılacağı üzere yabancı uyruklu davacının mahkemece teminattan muaf tutulabilmesi için devletler arası ikili veya çok taraflı anlaşmanın ya da yabancı uyruklu davacının ülkesinde Türk vatandaşı gerçek ve tüzel kişiler yönünden benzer imtiyaz ve kolaylıkların sağlanıyor olması gereklidir. Davacı veya takipte bulunan yabancı, ülkesinde Türk vatandaşları tarafından dava açıldığı veya takipte bulunduğu zaman teminat yatırmadığını ispatladığında karşılıklılığı ispatlamış sayılır. Bu durumda mahkeme yabancı uyrukla davacıyı ya da takip alacaklısını teminattan muaf tutmak durumundadır.
Somut olayda, Irak Cumhuriyeti vatandaşı olduğunu bildiren davacı uğradığı haksız fiil nedeniyle tazminat istemine ilişkin eldeki davayı açmıştır. Dosya kapsamından davacının teminattan muafiyetini ispatlamaya yönelik bir belge veya bilgiye rastlanılmamıştır. Bu durum karşısında mahkemece davacının tâbiyetinde bulunduğu Irak Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasında karşılıklılık, çok taraflı veya ikili anlaşmalarla yahut fiili mütekabiliyet esasına göre bir muafiyet bulunup bulunmadığının tespiti bakımından Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü’ne yazı yazılarak alınacak cevap ve oluşacak sonuca göre davacının teminattan muafiyetinin olmadığı tespit edildiğinde karşı tarafın zarar ve ziyanını ve yargılama giderlerini karşılayacak yeterli miktarda teminat takdir edilip davacı vekiline bu miktarı depo etmesi için HMK’nun 115/2 maddesi uyarınca uygun bir süre verilerek sonucu uyarınca işlem yapılması gerekirken, bu usule uyulmadan işin esasına girilmesi doğru görülmemiştir. ” gerekçesi ile kaldırılmıştır.
Mahkemece kaldırma kararı sonrası yapılan yargılama aşamasında Türkiye Cumhuriyeti ile Irak Cumhuriyeti Arasında Hukuki ve Adli İşbirligi Sözleşmesi olduğu ve bu sözleşmeye göre Irak Cumhuriyeti vatandaşlarının teminat yatırmaktan muaf olduğu tespit edildiği için yargılamaya devam edilmiştir.
Davacı vekili tarafından gerek kaldırma kararı öncesi ve gerekse kaldırma kararı sonrası sunulan dilekçelerin bedel artımı dilekçesi olduğu ıslah dilekçesi olmadığı anlaşıldığından aksi yöndeki davalı vekilinin istinafı yerinde görülmemiştir.
2918 sayılı KTK’nın 87/1. maddesinde; “Yaralanan veya ölen kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa, işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğu ve motorlu aracın maliki ile işleteni arasındaki ilişkide araca gelen zararlardan dolayı sorumluluk, genel hükümlere tabidir” düzenlemesine yer verilmiş; aracın hatır için verildiği ya da hatır için taşıma yapılan durumda oluşacak zararlarla ilgili değerlendirmenin genel hükümlere tabi olduğu belirtilmiştir. Hatır taşıması; bir kimseyi ücretsiz olarak, bir karşılık almadan ve bir yararı bulunmadan taşıma halidir. Yani hatır için taşımada taşımanın karşılıksız olması veya alınan karşılığın önemsiz olması gerekir. Hatır taşıması, sigorta teminatı kapsamında ise de, hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığından, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK’nın 51. maddesi (818 sayılı BK. 43. maddesi) uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
Yargıtay’ın yerleşik kararlarında, hatır taşımasının söz konusu olduğu durumlarda TBK’nın 51ve 52. maddeleri gereğince tazminattan belli bir ölçüde hakkaniyet indirimi yapılması öngörülmektedir. Hatır taşıması indirimi, bizzat hatır için taşınan kişinin ölmesi veya yaralanmasına ilişkin zararlar hakkında uygulanır. Kanun koyucu, indirim imkânını hatır için taşıyan işleten ve sürücüye bahşetmiştir. İşleten yönünden hatır taşıması indirim imkanından doğal olarak onun halefi konumundaki diğer müteselsil sorumlu sigorta şirketi de yararlanacaktır. Dava dosyasının incelenmesinde davalı vekilinin cevap dilekçesinde hatır indirimi talebinde bulunmadığı anlaşıldığından istinaf aşamasında hatır indirimi talebinde bulunması yerinde görülmediğinden istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. (Yargıtay 17.HD 2019/6339E.,2020/7657K.)
6098 sayılı Borçlar Kanun’un, “Tazminatın belirlenmesi” üst başlıklı 51/1 maddesi ile (818 sayılı Borçlar Kanununun 43.maddesi); Hâkimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği hükme bağlanmıştır. Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı Borçlar Kanun’un 52. maddesinde (818 sayılı Borçlar Kanununun 44.maddesi) düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir.
Müterafik kusur indiriminde, her somut olayın özelliğine göre, olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir ve zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde TBK’nın 52. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Eldeki davada, kaza tespit tutanağında davacının sağ arka koltukta oturduğu ve araçta yolcu konumunda bulunduğu ve emniyet kemeri takıp takmadığının belirsiz olduğu kodunun işaretlendiği, davacının yaralanmasının sol iliak kanat(sağ kalça kemiğinde) ve vertebra sağ transvers proçes ( sağ kaburga kemiklerinde) kırığı olduğu tespit edilmiştir. Davalının cevap dilekçesinde müterafik kusur indirimi talebinde bulunmadığı ve ilk istinaf dilekçesinde de ileri sürmediği için davacı taraf yönüyle kazanılmış hak teşkil ettiği anlaşıldığı için bu hususa yönelik istinafı yerinde görülmemiştir.
Mahkemece kabule göre davalı vekilinin istinaf talebine istinaden ilk kararın kaldırılmasına karar verildiği için ilk karardaki miktar davalı lehine kazanılmış hak oluşturduğu gözetilmeksizin kaldırma sonrası alınan bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesinin hatalı olduğundan kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Ancak bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediği için mahkemenin ilk hükmündeki miktar dikkate alınarak yeniden hüküm kurularak davanın kabulü ile, 98.937,70 TL tazminatın dava tarihi olan 15/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 80.000,00 TL tazminatın dava tarihi olan 15/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak temlik alan davacı ……’a verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Bu itibarla davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne ve HMK’nın 353/1-b,2 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına, esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir
HÜKÜM :Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı sigorta vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,
2-Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 22/06/2020 tarih, 2017/706 Esas- 2020/538 Karar Sayılı Kararının KALDIRILMASINA,
3-6100 sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında kararla; davanın kısmen KABULÜ ile; davanın kabulü ile, 98.937,70 TL tazminatın dava tarihi olan 15/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 80.000,00 TL tazminatın dava tarihi olan 15/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak temlik alan davacı ……..’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Harçlar Kanunu gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 12.223,23 TL karar ve ilam harcına davacı tarafça yatırılan 642,95 TL harcın (29,20 TL peşin harç ve 613,75 TL ıslah harcı) mahsubu ile bakiye 11.580,28 TL karar harcının davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-Davacı taraftan alınan ve mahsup edilen 642,95 TL harcın (29,20 TL peşin, 613,75 TL ıslah harcı) davalıdan alınıp davacı…’e verilmesine,
6-Davacı …. kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davanın kabul edilen miktarı üzerinden hesaplanan 15.830,03 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Davalı sigorta şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. maddesine göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacı ……. davalı sigorta şirketine verilmesine,
8-Davacı tarafından karşılanan 29,20 ilk başvuru harcı, 2.926,00 TL bilirkişi ücreti, keşif harcı, posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 2.955,20 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 2.660,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmının davacıda bırakılmasına,
9-Yapılan giderlerin mahsubu ile bakiye gider avansının HMK ‘nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Birleşen Dosyanın Feragat Nedeni İle Reddine,
1-Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
2-Davacının yaptığı tüm masrafların kendisi üzerinde bırakılmasına,
3-Davalının yaptığı bir masraf bulunmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
4-Karar kesinleştiğinde bakiye avansın iadesine,
5-Davalı vekili yararına A.A.Ü.T’ne göre hesaplanan 1.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde bakiye avansın iadesine,
İstinaf Harç ve Giderleri
1-Davalı taraftan alınan peşin istinaf karar ve ilam harcının talep halinde iadesine,
2-Davalı tarafından karşılanan 148,60 TL istinaf başvuru harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-İstinaf posta masrafının davalı üzerinde bırakılmasına,
Dair, tarafların yokluğunda, HMK 361/1 maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde davalı yönünden Yargıtay yolu açık olmak üzere üzere oybirliği ile karar verildi. 26/09/2022

Başkan Üye Üye Katip
..