Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1615 E. 2022/1593 K. 26.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1615
KARAR NO : 2022/1593

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … ( …)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/01/2020
NUMARASI : 2019/82 Esas- 2020/501 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :
:
:
DAVALI :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
:
:
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 26/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/10/2022

Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/01/2020 tarih, 2019/82 Esas ve 2020/501 karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 25/04/2018 tarihinde davalı …’a ait ve sürücü …’un kullandığı ….. plakalı aracın ….. istikametinden …. istikametine seyir halinde iken …. ilçesi, ….caddesi üzerindeki kaymakamlık binası hizasında yaya geçidinden karşıdan karşıya geçmeye çalışan davacıya çarpması sonuc kazanın meydana geldiği, kazada sürücünün kusurlu olduğu, meydana gelen kazada müvekkilinin yaralandığını, kusurlu aracın kaza tarihinde davalı … tarafından sigortalı olduğunu belirterek şimdilik 100,00 TL tazminatın davalı … şirketinden alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili 26/02/2020 havale tarihli dilekçesi ile dava değerini toplam 374.590,62 TL yükseltmiştir.

Davalı … vekili cevap dilekçesinde; …..plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi bünyesinde sigortalı olduğunu, davacının haksız olarak işbu davayı açtığını, ilgili yerlerden gerekli raporların alınması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İl derece mahkemesince; davanın kabulü ile; 374.590,62 TL maddi tazminatın ( davalı … şirketinin sorumluluğu 360.000 TL ile sınırlı olmak kaydı ile) davalı … şirketinden, sigorta şirketine başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası olan 09/07/2018 tarihinden diğer davalılar yönünden ise kaza tarihi olan 25/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

Davalı …. vekili tarafından süresi içerisinde; sunulan istinaf dilekçesinde davacının usulüne uygun başvuruda bulunmadığını, maluliyet raporunun usulüne uygun alınmadığını, bakıcı gideri ile geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadıklarını, davacının gelirinin asgari ücretten fazla kabul edilerek hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, kusur raporları arasında çelişkinin bulunduğunu, mahkeme kararının gerekçesiz olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

Davacı vekili sunduğu istinafa cevap dilekçesinde; usulüne uygun başvuruda bulunduklarını, kaza tarihinde ki yönetmelik hükümlerine göre maluliyet raporu alındığını, müvekkilinin gelirinin usulünce araştırıldığını ve tespit edilen gelire göre gerçek zararının tespit edildiğini, soruşturma ve kovuşturma aşamasında ve dosyadan alınan kusur raporlarının bir biri ile uyumlu olduğunu ve dava sürücünün kusurlu olduğunu, davacının kusursuz olduğunu, yerleşmiş Yargıtay kararları gereğince geçici iş göremezlik ve bakıcı tazminatından davalı … şirketinin sorumlu olduğunu belirterek istinafı talebinin reddini istemiştir.

HMK 355 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat talebine ilişkindir.
Mahkemece ….Üniversitesinde görevli Adli Tıp Uzmanı bilirkişi heyetince kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca rapor tanzim edildiği anlaşıldığı için istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.

Davacının eczacılık ürünlerinin satışı ile meşgul olduğu ve vergi dairesinin cevabi yazısına göre gelir hesabına esas alındığından aksi yöndeki istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
İlk derece mahkemesine kamera görüntülerinin izlenmesi suretiyle alınan kusura ilişin rapor kaza tespit tutanağının kusur dağılımının aksi yönünde düzenlenmiş ise de ceza yargılamasında alınan rapor ile ve olayın oluşumuna uygun olduğu anlaşılmakla kusura yönelik istinaf talepleri yerinde görülmemiştir.

2918 sayılı KTK.nın 97.maddesi “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir…” hükmünü amirdir. Mahkeme tarafından delillerin değerlendirilmesinde ve takdirinde bir isabetsizlik olmamasına göre özellikle davacının söz konusu hüküm kapsamında davalı kuruma başvurduğu, kaldı ki madde metninde başvuru sırasında hangi belgelerin sunulacağına ilişkin hüküm de bulunmadığı sabit olduğundan ve gerekli belgelerle başvurulmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğine ilişkin istinaf itirazları kabul edilmemiştir.

6111 sayılı yasanın 59. maddesi ile değişik 2918 sayılı KTK’nın 98. maddesi ile getirilen ” Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır” hükmü gereğince trafik kazası sonucu yaralanan kişi, tümüyle iyileşip eski sağlığına kavuşuncaya kadar yaptığı tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmet bedelleri SGK tarafından karşılanacaktır. Geçici iş göremezlik tazminatının ve bakıcı giderinin bu madde kapsamında değerlendirilemeyeceği ve bu tazminatların da davalı … şirketinin sorumluluğunda olduğu belirtildiği üzere davalı … şirketinin sorumluluğunun devam ettiğinden, tüm bu açıklanan nadenlerle davalı vekilinin itirazın yerinde olmadığı anlaşılmıştır.

Davalı vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM :Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı taraftan alınması gereken 25.588,29 TL istinaf karar ve ilam harcına peşin yatırılan 6.398,00 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile eksik kalan 19.190,29 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irad kaydına,
3-İstinaf masrafının davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 361. ve devamı maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 26/09/2022

Başkan Üye Üye Katip